O gün yine herzamanki gibi köyümüzün taş sokaklarında ben ve arkadaşım Fatma evcilik oynuyor, bez bebeklerimizizi birbirimize gösteriyorduk. Fatma, komşumuz Hayriye Hanımla Hekim Fikret Beyin kızıydı. Birde küçük kardeşi Mehmet Akif vardı. Mehmet Akif 1 yaşını biraz geçkindi.Tabi babası sürekli kasabaya gittiği için(e tabi maddi durumları da iyiyidi)Fatmaya her kasabaya gittiğinde bir hediye getirirdi ki bu bazen bir bebek bazen bir kıyafet ama ekseriyetle horoz şekerdi gün yine babasının . yeni ona yeni aldığı bebeģi gosteriyordu.Tabi benim ona yeni bir bebek gösterme şansım yoktu.(Gerçi benim babamda muallimdi ama tabi o dönemin şartlarına göre muallimler hekimlerden daha fazla maaş alırdı.)Aslında çok istediğim bir bebek vardi. Onu geçen ay babamla Almanyadan 2 haftalığına ziyaretimize gelen Recep Amcamı uğurlamak için otogara gittiğimizde görmüştüm. Sapsarı ekin gibi saçları , masmavi deniz gibi gözleri vardı. Saçları örülmüş örgüler beline kadar iniyordu . Aslında bu bebeği birine benzettiğim için dahada çok seviyordum. Onun da tıpkı benim bebeğim gibi sapsarı saçları masmavi gözleri vardı. Bu...