4

669 53 51
                                    

2 hafta içinde samimileştik. Artık Ran ve Rindou, Mitsuya'ya alışmıştı. Bazı sabahlar Mitsuya'yı kahvaltıya çağırıyordum. Biraz gergin bir ortam da olsa eğlenceliydi. Ran genelde gülümseyerek bana bakıyordu. Rindou sadece yemeğe odaklanıyor arada sohbete katılıyordu. En çok Mitsuya ile ben konuşuyorduk.

Ran hep bizi onaylıyormuş gibi davranıyordu. Ama gözlerinin içine dikkatlice bakarsak, kendi içinde yandığı anlaşıyordu.

Rindou gerçekten onaylıyordu. İşler ciddiye binmedikce sorun etmiyordu. Mitsuya ile arası ne iyi ne de kötü. Sohbetleri yoktu fazla.

Her zamanki gibi bir gün kahvaltıya geldi Mitsuya. Kahvaltı bitince Mitsuya ile benim odama gittik. Ben yatağa uzandım. Sohbet etmeye başladık.

M: 2 hafta önce bir şey konuşuyorduk hatırlıyor musun?

R: Ne konuşuyorduk?

M: Uyumlu insanlarız. Birimizi tamamlıyoruz.

R: Ahah evett

(arkadan Ran'ın seslenişi)

Ran: Kesinlikle 2 hafta daha çok erken. Bir kere bile tartışmadınız. Gerçekten tartışmadan, birinizin gerçek yüzünü bilemezsiniz. İlk anlaşmazlığınızı yaşayın sonra bakacağız o konulara!

Rindou: Sen onları ordan nasıl duyuyon sal bi

Rindou: Mahrem denen bir şey var! Ayıp denen bir şey var! (ง'̀-'́)ง

Ran: ...

____________

Ren: Mitsuya-kun! Hadi biz dışarı çıkalım.

Mitsuya: Olur sonra bize de gidebiliriz. Şuanda kimse yok.

Ren: Pekala

__________

Yolda yürüyorduk. Gezerek gidiyorduk. Birden kalabalık bir motor gürültüsü geldi. Mitsuya hemen o yöne baktı. Tanıdığı birisi varmış gibiydi sanki. Motorlar bize yaklaştı. İçlerinden uzun siyah saçlı birisi seslendi.

Mitsuya: Baji! Napıyorsunuz burada?

Baji: Sana doğru geliyorduk. Müsait değil misin?

Mitsuya: Şuanlık değil.

Draken: Oi, Mitsuya! Yanında ki kız.. Haitani kardeşlerin en küçüğü değil mi?

Mikey ve diğer herkes bana baktı. Rengim attı birden. Abilerim yanımda yoktu. Dövüşmekte iyi değildim. Bu kadar kişiye karşı kendimi koruyabilir miydim ki?

Mitsuya: Evet. 3 hafta önceki kavgada tanıştık. Daha da samimiyiz.

Mikey: Bizimle gezmek ister misiniz?

Takemichy: Mikey-kun! Ama o kız düşman değil miydi?

Chifuyu: Toman kızlara karşı düşman değil, Takemichy.

Bu adamları tanımıyordum bile. Motorla birden bire gezmek istediklerini söylediler. Gitmek istemedim. Aslında istedim, sadece korkuyordum. Abilerim öğrense tepkileri ne olur diye. Bu korkumu yenmek istiyordum.

Ren: Mitsuya-kun.. Onlarla tanışıyorsun galiba.

Mitsuya: Evet. Kendileri çok yakın arkadaşım olurlar.

Ren: .... Onlara güvenebilir miyim?

Mitsuya: Tabiki. Yani böyle söylersem için rahat eder mi bilmiyorum. Ama onlar güvenemeyeceğin en son kişiler olabilir!

Bizi Mitsuya'nın evine kadar bıraktılar. Mitsuya motorunu aldı. Bende arkasında bindim. Motora binmek çok eğlenceliydi. Her yeri geziyorduk. Motor üstünde espriler dönüyordu. Harika bir ortamdı.

Sahil kenarında indik. Buraya gezmeye gelmiştik. Daire şeklinde oturup sohbet etmeye başladık.

Mikey: Rendi değil mi?

Ren: Evet.

Mikey: Bende Mikey! Bunlar Draken ve Chifuyu... (tanışma)

Ren: Tanıştığıma memnun oldum ^^

Chifuyu: Bende!

Takemichy: Hey Mikey-kun, Emma ve Hina'yı da Ren ile tanıştıralım mı?

Mitsuya: Bence de, bir de Hakkai nerede?

Baji: Yuzuha'ya alışverişte yardıma gitmiş.

Draken: PUAHSUENĞOEMZOB

Take: Mitsuya-kun bir şey sormak istiyorum! Siz çıkıyor musunuz?

Chifuyu: Huh? Takemichy! Böyle aniden sormamalısın.

Kazutora: Tam bir aptalsın. Takemichy.

Take: ...

Saat ilerliyordu. Gün batımı oluşuyordu. Gökyüzü turuncu rengini almıştı. Herkes gitmiş, denizin dalga sesinde, Mitsuya ile birlikte iskelede güneşi izliyorduk.

M: Ren söylesene, geldiğine pişman oldun mu?

R: Ne? Tabiki hayır. Çok eğlenceliydi, bir gün tekrar buluşalım ^^

M: Sevindim, eehh bir de sözümü tutamadım. Evimde gidecektik ama..

R: Başka bir zamanda gidebiliriz! Boşver sorun değil.

M: Teşekkürler <3

___________

Umarım beğenmişsinizdir ^^
Sonraki bölümde görüşürüz <3

Senin için (Mitsuya Takashi) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin