O kadar mutlu uyumuş olmalıyım ki sabah ilk kez bu kadar parlaktı. Güneş insanlara bir şey anlatmak istercesine her yere ışık saçıyordu. Beyza ablanın sesi ile hayal dünyamdan sıyrılıp yataktan kalktım. İki kez kapıyı tıklattıktan sonra içeri girdi.
-Canım herkes sofraya inmek üzere üniformanı dahi giymemişsin. Lütfen acele eder misin? Derken eşyalarımı toplamaya devam ediyordu. Asla eli boş durmuyor sürekli bir şeyler ile meşgul oluyordu.
-Beyza abla sen hiç aşık oldun mu?
-Ne!? Sabah sabah nerden çıktı bu ?
-Hiç merak ettim. Hayata farklı renklerle bakmanı sağlayan birisi oldu mu ?
-Hayır olmadım ama aşkın genelde tek taraflı olduğuna dair bir söylenti var.
-Yaaa . Neyse enerjimi düşürmeyeceğim.
-Hadi hayla oyalanıyorsun. Çabuk aşağı gel beş dakikan var ona göre.
-Tamam geliyorum. Hemen arkandayım. Derken bir yerden de çorabımı giymeye çalışıyordum. Diğer kızların aksine etek giymek yerine pantolon tercih ediyor olmam büyükbabamın pek hoşuna gitmiyordu. Çünkü bu sadece okul üniformam için geçerli değildi. Günlük hayatımda da farklı davranmıyordum. Her sabah ütülü hazır üniformamın asılı olduğu yerde eteğin de asılı olması onun bana yaptığı baskıyı kanıtlıyordu. Neyse ki bu konuda çok ısrarcı değildi. Adamın bakışlarından bile korkuyorum. Maalesef bazı seçim hakları elimden alınmıştı bu hariç. Çok aşırıya kaçtığımı düşünebilirsiniz ama bu adam ailemi elimden alan birisi. Yaşamı benim için kolaylaştırdığını düşünüyor olması daha fazla zoruma gidiyordu.
Bir şekilde sinir krizi geçirmeden aşağı inip yemek masasına oturdum. Dün akşam yemeğinde aile tartışmaları yüzünden biraz aç kaldığım için sabah kahvaltısı için biraz hevesliydim. Büyükbabamın konuşması bittikten sonra servise başladılar. Hızla bir şeyler yiyerek kalkmak istediğim kahvaltı sofrasının ortasında Murat amca bir açıklama yapacağını söyleyerek bizi durdurdu. Tabi ben bir yerden yemeye devam ediyordum.
-Ben aşık oldum. Bu kadar zor bir şeyi bu şekilde nasıl açıklayabilirdi. Ağzıma attığım ekmek boğazımda kalıyordu az kalsın. Herkes aynı ağızdan
- Ne !? Diye telaş da içeren bir ses tonu ile cevap verdi. Çok sessizde olsa
-Ne bu adama robot mu canım? Sevmesin mi? derken Murat amca sırtımı sıvazlayıp güldü.
-Neden bu kadar şaşırdınız? Sevdiğim kadınla evlenmek istiyorum. Bu hafta sonu yemeğe davet etmek sizlerle tanıştırmak istiyorum. Tabi uygun görürseniz baba?
Boğazını temizledikten sonra başını onay verir gibi salladı. Sanki dilini yuttu. Cevap vermek bu kadar zor olmamalıydı. Bende suyumu içtikten sonra kapıyı göstererek
- Gitmem gerek. Okula yani. dedim. Son cümlemin beni dipsiz kuyuya atacağının farkına büyükbabam konuşmaya başlayınca vardım.
-Başka bir yere gidecekmiş gibisin. Okuldan sonra eve dönmek için acele et. Yeni matematik öğretmenin sadece o saatte boşmuş. Beyza Asrın çıkmadan ona haftalık programını teslim etmeyi unutma. Bütün emirleri bittikten sonra
-Peki büyükbaba. dedim yarım ağız.
Arabada yapılan haftalık programı inceliyordum.
-Hayır bana direk nefes alman yasak Asrın deseler bu daha kolay olurdu. Bu ne ya resmen boş bir dakikam bile yok bu kızın çişi gelmesin mi? Bu kız yiyip içmesin mi? Offfff!! Derin of çekişimde Fırat amcayla dikiz aynasından göz göze geldik. Ah! az önce sesli düşünmüştüm. Bana tebessüm ederek cevap vermekten çekinmedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILDIZLI GECELER
Teen FictionBir genç kızın hayata bakış açısında gelişen olay örgüsü. Yalnız kalmış kızımız çırpınışları sayesinde hayatta kalmaya devam ediyordur. Çevresinde onu seven ve destekleyen insanlar olduğunu görmesi uzun zaman alacak olsa da kızımız yolunda ve amacın...