four.

424 57 157
                                    

                       "I let it fall, my heart.
            And as it fell, you rose to claim it.
                It was dark and I was over."

"Bol şans Harry!"

Harry gözlerini devirdi. "Göstereceğim ben o Nott denen-"

"Harry!" Hermione, kütüphaneye doğru yürürlerken Harry'nin koluna elindeki bir kitapla vurdu. "Hey, acıttın!" dedi Harry.

"Harry haklı Hermione, dün sırf Mcgonagall orada diye bir şey yapmadım. Hele bi karşıma çıksın-"

Hermione kütüphanenin kapısına geldiklerinde durdu. "İkiniz de hiçbir şey yapmayacaksınız!" diye bağırdı. "Mcgonagall gereken cezayı verdi." Harry güldü. "Evet, ne güzel değil mi? Orospu çocuğu gelmiş beni sarhoşken dövüyor, ben ona bir yumruk attım diye onunla aynı cezayı alıyorum. Harika!"

"Belki de aranız düzelsin diye yapmıştır."
dedi Hermione tereddütle. Harry ve Ron karınlarını tutarak gülmeye başladılar. Harry kahkahalarının arasında konuştu. "Aramız, bizim, Malfoy ve Nott'la?" Hermione de söylediğine güldü. "İmkansız değil bence."

"Herneyse." dedi Ron. "Dostum, gerçekten dün olanları hiç mi hatırlamıyorsun?"

"Dedim ya Ron." dedi Harry. "Hayal meyal. Çok sarhoştum herhalde."

Hermione Harry'i sırtından, kütüphanenin kapısına doğru hafifçe iteledi. "Hadi hadi. Çok konuşma da cezana git."

Ron, Harry kütüphanenin kapısını tam açacakken arkasından seslendi. "Yardım gerekirse çağır." Harry gözlerini devirip kütüphaneden içeri girerken ikisine de el salladı ve kütüphanenin kapısını kapattı.

En son Hermione'nin "Ah şu erkekler..." diye söylendiğini duydu.

Geçen Gece.

"Senin amına koyayım ben Theo,amına koyayım."

Şuan Theo ve Draco 8. Sınıfların Ortak Salon'una doğru yürüyorlardı. Hermione ve Ron, Harry'i zar zor Ortak Salon'a kadar taşımışlardı. Saat çok geçti ve herkes balonun verdiği yorgunlukla yatakhanelerine çekilmişlerdi. Bu yüzden koridor boştu.

Draco, Mcgonagall'ın odasından çıktıklarından beri söylene söylene Ortak Salon'a giden koridorda yürüyordu.

8. Sınıfların Ortak Salon'unun kapısının önüne geldiklerinde Draco Theo'yu eliyle durdurdu. "Bak," Kendine hakim olmaya çalıştığı belliydi. "Bir daha böyle bir şey istemiyorum. Bir daha da Potter'a- ya da herhangi birine... sarhoşken-ya da değilken...saldırmak yok, anladın mı beni? Senin yüzünden bir de cezaya kaldık. Hem de onunla birlikte."

Theo kafasını isteksiz bir şekilde olumlu anlamda salladı.

"Güzel." dedi Draco.

Ortak Salondan içeri girdiler. Hermione, Ron ve Harry ortalıklarda gözükmüyordu. Muhtemelen Harry'i yatırıp onlar da uyumuşlardır diye düşündü.

Tam Blaise ile kaldığı yatak odasına yönelecekken yatak odalarının bulunduğu koridordan Blaise ve Pansy fırladı.

"Draco! Theo!"

"Neden bu kadar geciktiniz?" diye sordu Pansy. "Biraz daha kaldıktan sonra geleceğinizi söylemiştiniz."

Blaise başıyla Pansy'i onayladı.

Draco iç çekti. "Odama geçelim, orada konuşalım."

"Ben yatacağım." dedi Theo. Üçüne de iyi geceler diledikten sonra yatak odasına geçti.

prisoner of love, drarry.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin