Evet şu an evime(!) geldim. Yanlız ev ev değil saray mübarek. Araba durduğunda arabadan indim. Yeşim hanım yanıma geldi " Hadi kızım girelim" dedi bende kafamı sallayarak onayladım.
Kapıyı 40 yaşlarında bi teyze açtı "Hoş geldiniz Yeşim hanım -bana dönüp- sende hoş geldin kızım" dedi sıcak bi tebessümle. Bende ona sıcak bi tebessüm ettim.
Salona geçtik bir taş ve bir velet vardı. Kuzey yanıma gelip "Bak kızım bu abin Bora ve kardeşin Mert"
İkiside aynı anda
"Benim kardeşim yok"
"Benim ablam yok" dediler. Bir sinir hastası olarak sinirlenmemek elde değil ki, altta kalır mıyım? Tabi ki hayır
"Hah. Sanki ben size çok meraklıyım sırf anneniz ve babanız istedi diye geldimhem bu ön yargı nerden geliyor?" Dedim.
"Bir de cevap veriyor.. sende o gibi sür-" o anda başka bi ses yükseldi "MERT O SENİN ABLAN ABLANLA DÜZGÜN KONUŞ İSTER KOBUL ET İSTER ETME AMA SAYGINI KORU" Kendimi çok değişik hissediyorum çünkü ilk defa beni biri savundu.
"Baba o sür- ah pardon kızın yüzünden kardeşime bağırma" " Bora sende sus kimse kimseye ön yargıyla yaklaşamaz. Kimseye" Kuzey beyin bu tepkisinden sonra Bora ve Mert odayı terk etti. Kuzey bey bana dönüp "Kızım kusura bakma anlayışla karşıla demek isterdim ama sende haklısın hayatın alt üst oldu " dedi sona doğru kısılan sesiyle. Onları kırmamak için " Önemli değil bana kalabileceğim bir oda gösterir misiniz? " Yeşim hanım dolu gözlerle "Tabi kızım gel ben sana gösteririm" dedi ve odadan çıktık.Oda sade bir şıklıktaydı yatak,kitaplık,çalışma,masası, banyo ve giyinme odası vard. Yeşim hanım yemeğe kadar dinlenebileceğimi söyleyip beni yanlız bıraktı ve o çıkar çıkmaz hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım sonrası karanlık..
(Biraz daha büyük düşünün)
11.03.2022