Bu kutsal bölüm için oy ve yorum atılmalı bence ne diyonuz🥲
Başlıyoruz...
Let's bismillah...
•••
1 ay sonra...
Oldukça kalabalık olan okulun içinde "Pardon! Pardon!" diye diye insanların arasından geçmeye çalışan minik bir Lalisa vardı görünürde. Liseden mezun oluyordu. Artık bir üniversite öğrencisi olacaktı. Gözlerinin önünde büyümüştü resmen Kim Taehyung'un bebeği... Tabii ki de gururlu bir sevgili olarak kep törenine gelecekti, maske ve şapka ile kimse anlamazdı zaten onu kim olduğunu.
Heyecanla sahnenin olduğu bölgeye geldi Lalisa, üstündeki mavi cübbe ile çok sevimli duruyordu çünkü kendisine "biraz" büyük gelmişti.
Tören başladı. Önce müdür, sonra öğretmenler konuştu sahneye çıkıp. Sonra sıra mezun olacak öğrencilere geldi, çok kalabalıktı bu yüzden bazıları konuşma yapmadı bile. Sıra Chaeyoung'a geldiğinde o geçti mikrofonun karşısına, koştur koştur geri döndü Lalisa o sırada öğrencilerin oluşturduğu kuyruğa. Su içmeye gittiği için Bambam onun yerini tutmuştu.
Heyecanla gözlerini kırpıştırarak oturan kişilere şöyle hızlıca bir göz gezdirdi. Amcasını tanıdı hemen, gülümseyerek el salladılar birbirlerine. Jisoo ve Jennie de iki üniversiteli olarak gelmişlerdi oraya. Onlara da el salladı, sonra sevgilisini aradı gözleri. İki tane şapkalı ve maskeli simsiyah kıyafetli adam vardı, yan yana oturuyorlardı. İlk başka sağ tarafta olanın Taehyung olduğunu sandı ama onun gözleri büyüğününkiler gibi keskin değil, daha yuvarlaktı. Yani bu da demek oluyordu ki diğeri Taehyung'du. Göz göze geldiler, el sallamadı. Taehyung maskesinin altından gülümseyerek gözlerini kırpıştırdı, Lalisa'da ona aynı şekilde karşılık verdi.
Konuşma sırası Lalisa'ya geldiğinde heyecandan titreyen ellerini zapt etmeye çalışarak mikrofonun karşısına geçti.
Açtı ağzını, yumdu gözünü.
O kadar duygulu, güzel, haklı ve sevimli konuştu ki en güçlü alkışı o aldı. Hemen büyüğüne döndü bakışları. Gözleri parlıyordu adamın, hissettiği o gurur duyma duygusunu kelimelerle tarif bile edemezdi. Küçük olan görmedi ama, öyle bir duygulanmıştı ki göz yaşları akıvermişti maskesinin ardından...
***
Gelecekten bir gece...
"Ah... Lalisa... Lalisa... Lalisa... Miniğim... Bu tarz okşamalar için artık yeterince büyük değil misin sence de?"
Saçlarından ayrılıp, pembe pijamasının üstünden aşağılara doğru sabırlı ve profesyonel bir şekilde inen kemikli, sıcak eli hissederken titrek bir nefes aldı. Uzandığı yatağa kendini biraz daha bastırdı ve dizlerini havaya diktiği bacaklarını bebeksi mırıltılarla kıpırdattı.
"Heyecanla titriyorsun altımda, şuna bak... Bir insan hiç mi değişmez, ha bebeğim?"
Gözlerini kapattı cevap vermeden, ne diyeceğini bilmiyordu. Onu bu sırılsıklam aşık hale getiren sevgilisi arsızca ayıp yerlerini okşarken hızlanan nefesleri ne istediğini fazlasıyla belli ediyordu. Büyük olan ise bir zamanlar dediği şeyi sanki yıllardır bunu bekliyormuş gibi harfi harfine yerine getiriyor, kirli yetişkin laflarıyla küçük olanı hassaslaştırıyordu.
Biraz daha eğildi bebeğinin üzerine doğru Kim Taehyung. Minik, pembe iki et parçasına önce burnunu yaklaştırdı ve çilek kokusunu içine çekti. Sonra sertçe kendi kalın dudaklarını bastırdı, susamışcasına öpüştüler. Dişlerini geçirdi, büyük bir açlıkla çekiştirdi ve dilini kızın kendisi için araladığı ağzından içeri yolladı.
Parçalamak istiyordu onu.
Aldığı şekerli tat ile kendinden geçerken damarları belirginleşmiş kollarından birini kızın başının üstünden yatağın yumuşak zeminine yasladı. Tam anlamıyla üstündeydi artık. Adamın, kendisinin üstündeki baskınlığı ve burnuna dolan buram buram erkeksi kokusu ile sızlandı Lalisa, onunla bir bütün haline gelmek istiyordu.
Pijamasının altından kızın kiloduna gitti eli, dilini diline bastırarak parmaklarını ıslaklığın üzerinde gezdirdi.
"Bu kadar toy olman... ama bu minnacık kızlığının benim için ıslanması..." alt dudağını dişleyerek elini kilottan içeri soktu. Orta parmağı ile uyardı bebeğinin sinirlerini. "O kadar vahşileştiriyor ki beni!"
Deliği zorladı orta parmağıyla, kulağına dolan iniltilerle mest oluyordu.
"A-Aaah!"
"Daracık... Küçücük..."
"Aaahhh!"
Hızlanıyordu.
İleri, geri.
O hızlandıkça kızın nefes alışverişleri de hızlanıyor, inlemeleri yükseliyordu.
"Acaba beni ne kadar derinlerine alabilirsin..."
"Ah. Ah. Ah. Ah! AH!"
"Penisim de bu kadar bağırtır mı seni?
Çok hızlandı.
Gözleri doldu kızın, hazdan nefessiz kalmıştı. Dilini istemizce dudaklarının yan tarafından dışarı çıkardı yatakta kendisine göre fazla, büyüğüne göre birazdan olacaklara nazaran daha az olan sarsılmayı en derinlerinde hissederken.
İçinde hissettiği uzun parmağın kıvrılmasıyla gözleri yukarı kaydı.
"AHH! TA-TAEHYUNG! TAEHYUNG! AA-AHHH!"
Küçüğün iniltileri, büyüğün tatmin ve hırs dolu hırıltılarına karışıyordu.
"Ah! Evet, Tanrım! Evet! İşte böyle!" diye bağırdı büyük olan.
Altında, hayatında ilk defa tattığı bu hazdan dolayı yanakları kıpkırmızı olmuş, sızlanarak göz yaşları akıtan bu bebeğin masumluktan uzak olan mimikleri deli ediyordu adamı. Miniğinin içindeki azgın çocuğu ortaya çıkarmış, kendisine tapacak raddeye getiriyordu onu. Özenle büyütüyordu... Yetişkin bir kuş olunca yuvasından uçmayacak ve sadece onunla kalacak bir şekilde hem de...
•SON•
Agliyorum.
Oy atmayı, yorum yapmayı ve beni takip etmiyorsanız da sakın takip etmeyi unutmayın. Öpüldünüzz efenim💜💅🏻
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐋𝐢𝐭𝐭𝐥𝐞 𝐒𝐰𝐞𝐞𝐭𝐡𝐞𝐚𝐫𝐭 | 𝐓𝐚𝐞𝐋𝐢𝐜𝐞
FanfictionKim Taehyung her gece miniğini şarkı söyleyerek uyutuyordu... *** 𝐋𝐚𝐥𝐢𝐬𝐚 𝐌𝐚𝐧𝐨𝐛𝐚𝐧 ✘ 𝐊𝐢𝐦 𝐓𝐚𝐞𝐡𝐲𝐮𝐧𝐠 •Texting• | ᴡʀɪᴛᴛᴇɴ ʙʏ ©ʏᴀᴢᴀʀᴄɪᴋ | ~2022~