bağıra bağıra söylüyorduk eve varana kadar asla susmadık yani susmadılar ona rağmen ben uyumuştum onların bağırmaları benim ninimdi onların yanı benim evimdi "pınar" çınarın sesiyle irkildim "eve geldik hadi" "arabadan inip kata çıkıyordum asya arkamadan geliyordu yekta ve yiğit dışarıda bişeyler konuşuyorlardı ben yorgunluktan ölüyordum hızla odama gidip yattım "pınar uyuyomu " "evet ben onu alıp yukarı çıkratıyım uyandırmayalım " tamam biz geliyoruz " ne ben zaten az önce yukarı çıkmuştım sıçrayarak uyandığımda çınar beni yukarı çıkartıyordu "pınar iyimisin " "ben demin eve çıkıp yatmıştım" "ilaçların etkisi olabillirmi" "bilmiyorum ama gerçek gibiydi hemde çok gerçek gibiydi" " bade yargunsun ve ilaçların etkisinden dolayı olabillir hadi yat uyu" yatağa doğru yürürken bir yandan 10 dk içinde yaşanları düşünüyordum zihnim benimle dalgamı geçiyordu yoksa gerçekten ilaçların etkisimiydi bilmiyorum sadece az önce yaşadıklarımın asla rüya olduğunu düşünmüyordum ilaç etkisi bile olsa rüya olamazdı imkansız gibi bişeydi yada ben öyle sanıyordum rüya olabilirdi ne diyodum daha az önce rüya değil derken şimdi olabilir diyodum galiba gerçekten yorgunluktan kafam karışıktı tek net hatırladığım şarkı "Sen ona aşıksın Sen ona aşıksınSen ona aşıksın" daha önce hiç dinlememiştim "bade uyan hadi yemek yiycez" "kaç saat uyudum ben " "2saat nerdeyse" "tamam geliyorum hemen" üzerime hırkamı giyinip aşağı indim yemeği yekta ve yiğit hazırlamışları yani öyle duruyordu ben ise uyumuş ve kendime gelmiştim ilaçların etkisi bitmişti ve bu beni iyi hisettiriyordu " enrjiksin" "uyku iyi geldi sanırım ilaçlardan sonra" gülerek yemek yiyip oturma odasına gittkik "hadi teresa gidip yıldızları izleyelim" fikir benden çıkınca hepsi baktı "bence olur " asya beni onaylayıp mutfağa gitti "sıcak çikolata olmadan olurmu hiç " gülerek bataniyeleri olmak için odaya doğru yöneldim kalın battaniyelerle terasa doğru çıktım h ava nerdeyse -1 derceydi ve biz terasa çıkmış oturuyorduk "burası biraz soğuk sanki" ilk mızmızlanma asya oldu şaşırılacak bir durum değildi her zaman ilk mızmızlanana asya oluyor çünkü " aslında gerçekten soğuk" hava baya soğumuştu "o zaman aşağıya inelim" "hadi" bataniyeleri alıp aşağı indik hava soğuk olduğu bütün pencreler kapalıydı herkes salondaydı fakat içeriden ayak sesleri geliyordu "içeriden ses geliyor " "hayır gelmiyor" "evet geliyor" "tamam ben gidip bakıcam" "orda orda biri var" kapının orda biri duruyordu önce yiğitin gözeleri yavaşça kapandı sonra asyanın ve çınarın ben kendimi zor ayakta tutuyordum ve yenilidim gözlerim kapandı o odanın içinde artık 4 yabancıydık artık oyun başlıyordu zihnimiz bizi bir odadaya attı herkes burdaydı ama kimse birbirini tanımıyordu "selam şey siz buraya nasıl geldiniz" "selam" "selam" "selam bilmiyorum ben " ----merhaba çocuklar bu odadan çıkmak istiyorsanız oyununları tamamlamanız lazım---- kimdi bu ses çok tanıdıktı ama hatırlamıyordum ne oyunuydu bu " ne oyunu kardeşim bak sevgilim arkadaşalrım beni bekliyor" ---sakin olun çok kısa zaten isimlerinizi bu kutuya yazın şimidi *çınar . asya .yiğit.ve ben pınar*oyunu 4 kişi oynıycaktık ---birbiriniz kolayın bir kişi eksik olursa oyundan çıkamasınız bunu bilin yeter . ZİHİN OYUNUNA HOŞ GELDİNİZ--- kordinatlar size ordaki haritada verildi size iyi eğlenceler--- inanırmısınız şuan 4 yabancıydık bu odada belki halla aynı koltukta filim izlerken uyuya kalmış 4 arkadaş belki tüm herşeyi alıp geldiğimiz ve eskiye dönünce birbirimiz tanımayacağımız bir yerdi burası ama ne pahasına olursa olsun bi an önce bu oyundan kurtulmalıydık "hey neydi ismim" arkamdan çınarın seslenişiyle irkildim "p-pınar" "pınar arkada kalma hadi gidiyoruz""kalmam merak etme" cidden çok sinir bozuyordu bu çocuk adı çınardı galiba iç sesim bana bu çocuğu tanıdığımı ve onu çok sevdiğimi söylesede ben bunu ciddiye almıyordum."işte ilk kapı" "acaba ilk oyun ne" "bilmiyorum ama burda kapıda bir yazı var" "ne yazıyor okusana" ---- oyun bir:kimsin sen . bu oyundan kendiniz hakkınızda bilmediğiniz pek çok şey öğreniceksiniz dikkatli olun bu oyun hayatınızı değiştire bilir--- "buna hazır mıyız" "başka yol varmı mecbur hazır olucaz" çınar ve yiğit kendi aralarında konuşurken kapı açıldı içeri çok karanlıktı "bu normal değil ve ileride bi ışık var üzerinde de bir isim yazılı Asya Altinbaş" ilk kapı asyanındı " acaba ne öğrenicem o kadar korkuyorumki " ileriye döğru yaklaşık 5 dk yuruduk ve sonunda o kapının önündeydik "AYSA ALTINBAŞ" buna hazırmıydık bilmiyorum ama tek emin olduğum artık hayatlarımız asla eskisi gibi değildi "yapmak zorundayım dimi" "maalesef evet" "o zaman yapalım" asyanın tek dokunmasıyala kapı aralandı yine koca bir boşluk var asyanın içeri girdiği an ise tüm gerçekler ortaya çıktı "babaannem bu 2 yıl önce kaybettik onu" "asya çabuk buraya gel bak ne yazıyor resmin altında" "sevgili bebeğim asya sana bunu söyleme vakti bulamadım ama annenden uzak dur annen senden nefret ediyor ve seni asla sevmedi sadece seni kullanmak için büyütüyor lütfen kendine dikkat et –sevgiler babaannen" asyanın okuduğu kağıtan sonra yığıtın yanına gitmesini bekledim ama gitmedi asya da yiğiti bekledi ama gitmedi yiğit asyayı ışığının altında yanlız bıraktı asyanın na en ihtiyacı olduğu zaman bekledi fakat yiğit gitmedi ve asya konuşmaya başladı "b-bu gerçek değil hayır ya hayır annem beni seviyor yemin ederim seviyor" hayatının en acı gerçeği asya ya yetmişti ama bu oda o kadar büyüktüki acaba daha kaç gerçek yüzüne vurucakta asya pes etmedi ve kalktı yana bir adım attı orda ise bir belge vardı "asya orda ne yazıyor oku hadi" asya çınarım söylemesiyle okumaya başladı "bu belge senin evlat edinme belgen asya evlatlıksın senin 14 aylıkken bir yetimaneden almışlar annen seni istememiş ama baban senin büyüğünce çok güzel bir kız olucağını söylemiş bu yüzden annen seni kabul etmek zorunda kalmış işte asya şimdi yıkılmıştı "annem beni sevmiyormuş yanılmışım" --son 1 gerçek asya hadi devam etmek zorundasın-- asya ayağı kalktı ve son ışığın yandığı yerde durdu sadece baktı ama ne tepki verdi ne başka bişey söyledi "gerçek anne ve babamın resimleri ve adresi" dediği an hepimiz donup kaldık "kimmiş peki" "rehberci ve matematikçi" işte en acısı buydu asya bu sefer kızmadı ağlamadı çünkü tutunacağı kimse yoktu burda yıkılısa yiğiten destek beklerdi ama yiğit onu ışığın altında çok büyük bir hayal kırklığına uğratmıştı o yüzden sadece omuz silkti ve devam etti --sıradaki kapıya hosgeldiniz ve senin adına üzüldüm asyacım-- "kimin kapısı bu" "pınar sezali" işte asıl gerçek buydu acaba ne bekliyordu beni kapıya dokunduğum an açıldı içeride çok can yakıcak şeyler olduğunu hissetim ilk ışığın önüne bir kaç adım attım "pınar" yiğit arkamdan adımı seslendi ama duymamış gibi yaptım çünkü gerçekler zaten can yakmıyor muydu "ne yazıyor sende" asya meraklı bir şekilde sordu ama kendi gibi çıkıcak gibi korkuyordu "annem ve babamın konuşma kaydı" "dinlemeye hazır mısın peki" çınar arkadamdan soru sorduğunda sadece başımı aşağı ve yukarı salladım derin bir nefes aldım ve dokundum "derhal bu kızdan kurtulmamız lazım .ne saçmalıyorsun sen bide anne olucak. bana kızmaya hakkın yok bu çocuk bize göre bir evlat değil kusura bakma baba olarak onu başka bir yere götür nasıl olsa kolay kanıyor .peki o zaman yatılı okul bak sen bulduğunda ilk işim bırakamak olucak" "y-yok olmadı böyle bişey dimi beni seviyorladı layık olmak için ne yapmadım acaba" diğer bir ışık hemen ardından yandı "gerçekler neden acı ya" "çünkü gerçekler bunlar" asyayla yaptığımız ufak diyolog sonunda ışığın önüne gittim "ne var" "belge sadece belge" ne belgesi olduğunu tahmin etmiştim ve yanılmamıştım" "ne belgesi peki" --evet pınar bu senin başka bir aileye satıldığın belge-- "tahmin etmiştim çünkü başka bir aileye verildiğim günü hatırlıyorum" cumlem biter bitmez son ışığın olduğu lamba yandı "ailemin şuanki fotoğrafı" fotoğrafa baktığımda gördüklerime şok olmuştum "bu fotoğraf"
---- evvvettttt bir bölümün daha sonuna geldik asyayı ve pınarı yazarken her ne kadar uzgün olsamda pınarın dediği gibi gerçekler can yakar zaten bu bölüm bu kadardı hepinizi çokk seviyorum kendinize iyi bakın öpüldünüz-----
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MUMLAR VE KAİNAT
General Fictionpeki aşk bizim sandığımız bişey değilse bir oyunsa aşk bu yiğit asya çınar ve pınarın hikayesi