Adam

124 7 0
                                    

Harika bir yere gelmiştik. Camdan etrafı inceledim. Babam kapımı açtı.

'' Hadi güzel kızım. '' Arabadan aşağıya atladım.

'' Baba burası çok güzel. ''

'' Tabi canım. Kızım için her şey '' diyerek başımı öptü. İçerisi çok kalabalıktı. Fazla insanlardan nefret ederdim. Annem ve babama alışmıştım. Ama içimde hala korku vardı. Bu yüzden hep insanlardan kaçtım. Okulumu çok uzak bir ülkede kimsenin beni tanımadığı bir yerde okudum. Ailem beni anlayışla karşıladılar. Her hafta sonu yurdu ziyaret ettik.

Garson yanımıza geldi ve bizi yine çok harika bir manzaraya bakan masaya oturttu.

'' Baba bunu sen mi ayarladın '' diye fısıldadım. Gülümseyerek başını salladı.

'' Teşekkür ederim. ''

Yemeklerimizi sipariş edip konuşmaya başladık. 12 sene olmuştu. Annem iyiki de beni aldıklarını söyledi. Peki hayatım bu kadar mükemmel miydi ? Hayır değildi. Hala psikolojik tedavi alıyordum. Sigara, alkol ve uyuşturucu kullanıyordum. Tedavi olmayı kabul etmiyordum. Krizim geldiğinde ise anneme sarılıp rahatlamaya çalışıyordum. Ne kadar elimden alsalarda bir yerden tekrar buluyordum.

Yanımıza bir kadın yaklaştı bende susarak onu izledim.

'' Ayy Gültenciğim siz de mi buradaydınız.'' Büyük bir kahkaha ve '' Ayol özlemişim niye aramıyorsun hiç'' diyerek annemin yanında ki sandalyeye oturdu. Ne kadar labali bir kadındı öyle. İçimden o kadar çok insanı yargılaştım ki yüzüne baktığımda nasıl bir kişiliğinin olduğunu anlıyordum. Kadın uzunca konuştuktan sonra sesini yükseltti.

'' Bizde yanınıza gelip oturalım biraz laflarız. '' Annem henüz ağzını açmıştı ki kadın hızla yerinden kalktı. Bugün benim günümdü. Yeniden doğduğum gündü. Ve bitiyordu eve dönmek istiyordum. Annem bana açıklama yapmaya çalışıyordu. Ayağa kalktım ve kapısında wc yazan yere doğru ilerledim. Kapıyı kilitledim ve yüzümü yıkadım. Kafamı kaldırıp aynaya baktım. Sabrediceğim diye geçirdim içimden ve dışarı çıktım. Masamıza kurulmuşlardı bile. Yaklaşınca benim yerimde 23 - 24 yaşlarında bir adam gördüm. Ne münasebetsiz insanlardı bunlar böyle ya. Çocuğun karşısındaki sandalyeye oturdum. Elindeki telefondan kafasını kaldırmamıştı. Annem endişeli gözlere bana bakıyordu. Adamın arkasındaki çantamı işaret ettim. Annem kafasıyla onaylayarak adamı dürttü. Sonunda kafasını kaldırabilmişti. İlk olarak beni gördü. Kaşları havaya kalkıp geri indi. Annem çantayı alabilir miyim? Diye sorunca tabi diyerek cevap verdi. Sesi çok güzeldi. Acaba konservatuar mı okumuştu ? Çantayı alıp içinden uzun sigara pakedini aldım. Adam hala beni inceliyordu. Buranın havasından bıkmıştım. Hava alıp sigara içmem gerekliydi. Ayağa kalktım. Annem kadını dinlemek yerine beni izliyordu. Onu umursamadan terasa çıktım. 2 tane smokinli adam ve 3 tane kadın vardı terasta. Sigara içiyorlardı. Sigaramı çıkarıp ağzıma aldım. Çakmak ?! Çakmağı unutmuştum. Gidip isteyemezdim ki. Ama kafamı biraz dağıtmak için içmem gerekliydi. Tüm cesaretimi toplamış gruba yönelmiştim ki bir anda ağzımdaki sigara biri tarafından yakıldı. Kafamı çevirdim. Masadaki adamdı. Selam verdi. O da kendi sigarasını içip manzarayı seyrediyordu. Adımı sordu. Bu bana annemle ilk tanıştığımız günü hatırlattı ve gülümsedim.

'' Peki o zaman adını Gülücük olarak kabul ediyorum. Gülücük konuşabiliyor musun? '' İstifimi bozmadan karşıma bakmaya devam ettim. Sonra aklıma gözler geldi. Gözler herşeyi anlatır... Acaba gözleri nasıl bakıyor düşüncesiyle kafamı ona çevirdim. Bir anda bakışları değişti. Çok derin bakıyordu. Konuşmuyordu, konuşmuyorduk. Birbirimizin gözlerinin içine bakmakla meşguldük. Sigaram bitmek üzereydi. Yere atarak ezdim. Ve içeriye doğru yürüdüm. Arkamdan

'' O hareketi yalnızca krolar yapar Gülücük '' diye bağırdı. Gülümseyerek içeri girdim. O itici adam beni nasıl da güldürmüştü öyle.

Gülümseyerek masaya oturdum. Bu halim annemi rahatlatmıştı. Kadınla konuşmasına devam etti. Birkaç dakika sonra adam geldi. Bana bakarak masaya oturdu. Bu hareketi hoşuma gitmişti ama bir şeyi unutmamam lazımdı. İnsanlar tehlikelidir...

Son konuşmalar yapıldı, bir daha ki görüşme tarihi belirlendi. Herkes evine doğru yola çıktı. Hala annemlere sinirliydim. Konuşmadan arabaya girdim ve hızla kapımı kapattım. Kafamı cama yasladım. Annemlerde arabaya bindi. Annemin dikkatini çekmiştim. Normalde olsa şu an konuşur ihtişamlı sözler ederim. Bu beni aldıklarından beri böyledim. Uzun cümleler kurmaya başladıktan sonra annemin anlattıklarıma olan tepkisi şaşkınlıktı.

Annem bana seslendi.

'' Birtanem bak biliyorsun ki sadece sana zaman ayıramayız. Başka insanlarla da iletişim kurmalıyız. Sen çok olgun bir kızsın bunu anlayabilirsin. '' Çok şaşırmıştım böyle bir cevap beklemiyordum. Babamda annemin her kuruduğu cümleden sonra kafasını sallıyordu. Buradan sonrasını dinlemedim bile. Sinirlerime hakim olamayarak bağırdım.

'' Öyle mi bana zaman ayırmaz mısınız ? Evet ben gelmeden önce sosyetikler arasında bir ününüz vardı öyle değil mi? Cemiyetlere, toplantılara, kokteyllere katılıyordunuz. Ben gelince bunlar aksadı sizde ününüzü geri toplamaya çalışıyorsunuz. Tamam bunu da anlarım ama bugün ya bugün benim yeniden doğduğumu sandığım(!) gün. Bunu da mı umursamıyorsunuz artık. Beni çocuk görmeyi bırakın artık ben 21 yaşındayım. Ben öz kızınız değilim çocuğunuz olmadığı için beni aldınız. Anlamıyor musunuz asla öz evlat gibi olamayacağım. Bunu bilenler de beni umursamıyorlar bile. Kadın evlatlık olduğumu bildiği için suratıma bile bakmadı.'' Annem ve babam beni sonuna kadar dinledi. İkiside aynı anda arabadan inip arka koltuğa geçtiler. Annem bana sıkıca sarıldı. Babamda gözyaşlarımı siliyordu. Ağladığımı farketmemiştim. Bunun üzerine titremeye de başlamıştım. Anneme sımsıkı sarılıyordum ama geçmiyordu. Belki de daha yeni onlara nefret kustuğum içindi. Annem mecburen torpidoda duran tozu aldı. Benim elime verip arabadan çıktı. Babamda arkasından çıktı. Tozu hemen içime çektim. Kafamı annemlere çevirdim. Annem delicesine ağlıyordu. Babamda elleriyle gözyaşlarını silerek onu sakinleştirmeye çalışıyordu. Benim yüzümden üzülüyorlardı. Dışarı çıktım. Güzel kadın diye fısıldayarak annemin yanında koştum ve sıkıca sarıldım. Babamda ikimize birden sarılıyordu. Dışarıdan mutlu bir aile tablosu sergiliyorduk. Fakat gerçeklerden kimsenin haberi yoktu...

Merhaba arkadaşlar; henüz kitabım hakkında bir bilgi vermedim. Oldukça özenli ve saçmalamadan yazmayı düşünüyorum Şimdi daha tecrübeliyim bu yüzden bu kitabım daha güzel olacak. Lütfen votelarınızı eksik etmeyin yoksa içimde yazmaya karşı bir tutku olmuyor.

Bu arada 1. bölümde multimediadaki kız Ege ve bu bölümde ki de adam İsmi şu anlık bende kalsın. Bir sonraki bölümde olacak. Sizi seviyorum oluşmaya başlayacak olan 'KÜÇÜK AİLESİ'. :)

Multimedia ; Duman - Oje

KÜÇÜKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin