"dede, ne zaman pastayı keseceğiz?"dedim heyecan içinde. Evet!bugün benim doğum günümdü.7. Yaş günümde her şey çok güzel gidiyordu, balonlar,renkli ışıklar, ve salonun ortasında çiçekli elbisesiyle durmuş ben."evet kızım, birazdan pastanı keseceğiz"dedi, yanıma gelerek önümde diz çöktü" çok güzel olmuşsun bir tanem,seni seviyorum."yanağıma küçük bir öpücük bıraktığında yüzümde bir sırıtma meydana gelmişti.Annem ve babam ben 4 yaşında'yken araba kazası sonucunda ölmüşlerdi.Ah pardon,siz büyükler buna milletce 'vefat etmek'diyordunuz , değil mi?unutmuşum!
Onlar öldük- vefat ettikten sonra velâyetimi dedeme vermişlerdi.Dedem bana kendi kızı gibi bakarken amcalarım bu duruma çok sıcak bakmıyor, sürekli 'o çocuk senin oyuncağın değil!sana oğlundan bir emenet o.'diyorlardı.
saat 19:45'i gösterdiğinde ayşen yengem, elinde bana ait olan pastayla masaya doğru gelmeye başladı.Her ne kadar sabırsız olsamda dedem doğum gününden hemen önce 'doğum gününden sonra sana sürprizim var.sadece bekle,olur mu güzel kızım?'dediğinde heyecan yapmış sözüne uymuştum.
Doğum günü pastam geldiğinde televizyondan, en sevdiğim çizgi film müziği olan damla'nın dolabını açmışlardı. Ben pastaya hayranlıkla bakarken "bebeğim..Her şeyim. Umarım yeni yaşın sana huzur ve bol mutluluk getirir.Sen bana,bize abimin emanetisin!Seni üzen karşısında beni bulur. Doğum günün kutlu olsun ezgi.."yengem bu konuşmayı yaparken gülerek onu izliyordum.Amcalar ise gelip konuştuklarında onları dinlermiş gibi yapıp dinlemiyor,pastaya öldürücü bakışlar atıyordum!
2 saat sonra
Pastayı kesmiş,yengemler gitmişti. Dedem kapının önünde birileri ile konuşurken bana odama gidip, yeni kıyafetler giymemi ve tekrar inmemi istemişti. Üstüme kısa kollu kırmızı bir tulum giyip yanıp sönen ayakkabılarımı giymiştim Gerçekten çok güzellerdi!
Aşağıya indiğimde direkt olarak dedemin yanına gitmiştim. Bunun sebepi onu çok özlediğimden ötürü, kapıda bekleyen 2 çift gözün bana öldürücü bir şekilde bakmasıydı..Dedem bana dönüp "Sana bir sürprizim var demiştim hatırlıyorsun değil mi? O sürpriz bu abinin ellerinde güzel kızım. "Diyip beni o adamın önüne attı.ben korkuyla dedeme bakarken gözümden bir damla yaş akıp tuzla buz olmuştu çoktan. adam dedeme siyah bir çanta verdi ve beni elimden tutup arabasına doğru götürmeye başladı. Hiç bir harekette bulunamıyordum çünkü elimi öyle sıkı tutuyordu ki , bir an olsun ellerim kırılacak sanmıştım. Bir an durdu ve arkasını döndü. O anlık sevinçle beni dedeme,ait olduğum yere bırakacak sanmıştım, sevincim o adamın "kızın bu kadar güzel olduğunu bilmiyordum..ona,güzel kızına çok iyi bakacağım."dediği yere kadardı.
Ben bitmiştim, küçük bir çocuğun hayatı bitmişti..Peki ya onların vicdanları?olmayan vicdanları...