BÖLÜM:20

43 4 0
                                    

"Terbiyesizler, ahlaksızlar, arkadan bıçaklayanlar, Allah sizi yaksın inşallah. İyilik yapıyoruz, oda kartınızı unutmuşsunuz, getiriyoruz gördüğüm şeylere bak."

Aras kapıyı açıp kucak kucağa olan bizim yanımıza geldiğinde ağlamaklı bir ses ile ağzına gelen her şeyi saydırıyordu.

"Bari beni de çağırsaydınız. Ne demiş atalarımız üçlü olsun güçlü olsun."

Beni kucağından indiren Barkın "Ben birazdan seni duvara yapıştırdığımda kim güçlü görücez."
"Sus, terbiyesiz. Hem suçlu hem güçlü."

İkisinin de bu laf dalașının bitirmeyeceğini anladığımda araya girmeye karar vermiştim, ama bu azıcık da olsa Aras'ı sinir etmeyeceğim anlamına gelmiyordu.

"Arascım bunlar çiftler arasında olan doğal şeyler, en kısa sürede alışsan iyi edersin."

Aras ela rengi gözlerini kocaman açıp bir şeyler söylemek için hazırlanırken ona izin vermeden konuşmaya başladım.

"Şimdi Arascım odadan çıkarsan biz de en kısa sürede yanınıza gelmeye çalışıcağız. Bana nerede olduğunuzu yazarsın. " diyerek kapıyı gösterdim.

Aras "cık" layarak odadan çıktı.
 

"Salak yemin ederim salak bu çocuk beyin nöronlarında sorun var." diyerek homurdandı Barkın.

"Had i boşver Aras'ı, hazırlanıp bir an önce denize girelim."

"Tamam ben odamdayım hazır olunca yazarsın."

"Tamamdır."

Barkın kolumdan tutup beni kendine çekerek alnıma öptü. Bayılalım mı Aleyda? 

Hayır. 

Şimdi zamanı değil. 

Sonra, belki.

Barkın odadan çıktığında ben de hızlıca onun etkisinden çıkıp Barkın'ın getirdiği bavulumdan, yeşil, beyaz çiçekler ile süslenmiş bikinimi çıkarıp, giyinmeye başladım.

Barkın odadan çıktığında ben de hızlıca onun etkisinden çıkıp Barkın'ın getirdiği bavulumdan, yeşil, beyaz çiçekler ile süslenmiş bikinimi çıkarıp, giyinmeye başladım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bikiniyi giyindikten sonra bu şekilde aşağıya inmenin mantıklı olmayacağını düşünerek belime bikinim ile aynı desende pareo bağladım. Başıma siyah şapkamı da taktıkdan sonra oda kartını hazıradığım plaj çantasına atarak odadan çıktım. 

Aşağı inmek için merdivenlere giderken aklıma odamın beşinci katta olduğu gerçeği ile yüzleşerek asansöre doğru yürüdüm.

Bundan nefret ediyorum.

Ben de.

Bir şey olmayacak.

Kimsin sen ilah mı?

 Kafamın içinde dönen hafif çatışmayı yok sayarak asansörün beklerken Barkın'a çıktığıma dair kısa bir mesaj atmayı da ihmal etmedim.

Asansör geldiğine dair bir ses çıkarıken başımı telefondan kaldırıp asansöre doğru yaklaştım. Otomatik kapı açıldığında  gördüğüm kişi ile  hayatın bir kere daha ayağıma çelme takmasını izledim. 

Bu sefer acı daha yavaş yayılmıştı vücuduma. Ya da kan akışım yavaşlamıştı. Ama bu imkansızdı çünkü kalbim yerinden çıkacakmış gibi hızlı atıyordu. Nerede bitti dersem orada yeniden başlıyordu benim için hayat. Nereye acımı gömüp üzerine toprak atsam bir daha ki sefer daha sağlam ürün veriyordu toprağım. Onun tek bir lafına bağladığım hayatım onu sessizliği ile ölmüştü. 

Şimdi ise yine sessizdi.

Şimdi yine aynı bakışları ile karşımdaydı.

Söylesene ruhumun katili nasıl tek bir kelime etmeden yerle bir etmeyi başardın beni,

Söylesene sevgi katili adımı unutman için kaç kızın hayatına girmesi gerekti,

Söylesene kelebek, senli bir geçmişi unutmak için kaç bahar gerek.

Sevgiler;

Eda.


Aleyda (Texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin