oje sürmediğim her parmağıma seni koklattım
böylece renkleri tanıdılar
bir istiridyenin içine saklanmış küçük turuncu palyaço balıklarının
burunlarına takılmış kıpkırmızı topları aldılar
futbol oynadık iki apartmanın arasında
o kıpkırmızı toplarla
şimdi hepsi dolapların üstlerine fırlatılmış
gün geçtikçe içlerindeki hava nefeslerimize karışmadı mışişme simitleri üflemeye çalışıyorsun
sigara yüzünden körelmiş ciğerlerin yalvarıyor sana
tüm sigaralarını kırıp bahçeye atmak işe yarasaydı emin ol buna devam ederdim
benim için kaç tane daha simit üfleyeceksin
boğulmamam için
oysa çoktan derinlere gömülmüşüm
denizi olmayan bir şehirde dünyanın en içine kırılmışımsana çikolatalı pasta alacağım
üzerine kaç tane mum dikmem gerekiyor bilmeyerek
bana bir masal oku
sonu olmasın
parçalanmış hayatlarımızdan geriye kalan o tortu
bana onu okuyeni bir alfabe üret ben anlaşamadım bu harflerle seninle
yeni bir dil üret sen beni türkçe anlamadın
sen beni türkçe anlamadın
almanca öğreneceğim
bu dili konuşurken bağırıyorsun
almanca konuşurken öyle bir bağıracağım ki sana kimse yadırgamayacak
beni o zaman anlayacak mısınarabanı bana ver
direksiyonum ne zaman sana dönecek olsa allaha inanayım ben de
inanayım ki gaza basmamak için bir nedenim olsunseni seviyorum
işte tam da bu yüzden kendimden nefret ediyorum19.03.22