❝2

9 1 0
                                    

Uzun zaman sonra gerçekten bu kadar dingin hissettim.
Beni iyi hissettiren şeyler teker teker elimden gittiğini hissediyordum.Öyleydi de.Ama elimden bir şey gelmiyordu.Önüme eğik kafamı geri Chrise doğru kaldırdığım da onun da bana baktığını farkettim.
Chris'in gözlerine bir süre derin derin baktım, o da aynı şekilde şefkatli bir şekilde bana baktı.
Neden şuan yanımda ve hala neden hala başımda güçlü olmam için çabalıyor, hiç bir fikrim yoktu ama onun şefkatini gerçekten hissedebiliyordum.
"Annene bunları kim yaptı?"
Chris'in sesi ile bir anda ilkirdim.
"Babamın problemleri olduğu adamlar."
Eğer yapanın babam olduğunu söyleseydim olay polise gidecekti ve durum çok daha karışacaktı.Aklımda daha farklı düşünceler vardı.Chris bu dediğim ile düşünmeye başladı.

Chris bu dediğim ile düşünmeye başladı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

O sırada doktor yanımıza geldi. Durgun bakışlarından bir şey olduğu açıktı. Ardından annemin yoğun bakıma alındığını söyledi. Kafam istemsizce öne düştü. Duygularımı hissedemiyordum artık, ağlayamıyordum, gülemiyordum. Sessiz sayılır hastanenin içinde seslerim yankılanmaya başladı. Tutmaktan yorulduğum duygular artık içimde durmuyorlardı. Hastanenin içi yavaş yavaş ağlama sesleri ile doluyordu .İnsan varlığına borçlu olduğu kişiyi , dayanağını kaybederse ne yapabilirdi? Yapamazdı. Hiç bir şey

Bende tam olarak onu yaptım. Dirseklerimi bacağıma koydum ,ellerim ile gözlerimi kapattım, bana acıyarak bakan diğer gözlerden siper ettim.Her yanım adeta yanıyor gibiydi.Ruhsal acı hiç bir zaman ruhsal olarak kalmaz,her zaman vücuda vururdu. Vurabileceği en sert şekilde hem de. Christopher; 

"Tamam biraz kendine gel , titriyorsun."
dedi. Zonklayan başımı ve acıyan vücudumu umursamadan doğruldum. Christopher bir süre yüzüme baktı, tek elini başımın arkasına koyarak kendine çekti ve yasladı. Yapabileceği en iyi şekilde beni ayakta tutmaya çalışıyordu. O an sadece kendimi ona teslim ettim. Ağlamaktan yorulmuş gözlerim artık açık kalmakta zorlanıyordu. Bunu farketmiş olacak ki bana yüzümü yıkayıp yıkamamak istediğimi sordu.Kafamı onaylarcasına salladım ve beni kolumdan tutup ayağa kaldırdı. Lavaboya doğru yürürken sendelemeye başladım.  Çok geçmeden etraf karardı . O an hakkında hatırladığım tek şey Christopher'ın adımı sayıklayışıydı.
Gözümü açtığım da gözüme loş ışıklar çarptı.Tam olarak nerede olduğumu anlamak için hafifce doğruldum ve etrafa usulca bir göz attım."Acil" yazısını gördüğüm de yavaş yavaş yapbozlar birleşti, neler olduğunu hatırladım. Baş ucumda oturan Chris yorulmuşa benziyordu.
"Burada benle kalmak zorunda değilsin, yorgun gözüküyorsun.Evine geçsene."
Bunu duyan Chris saçmalama dercesine bir bakış attı ve kafasını olumsuz yönde salladı.
Elini omzuma koydu ve beni hızlıca süzdü.
"Şimdi kendini nasıl hissediyorsun? Hemşireden fazladan serum takmasını istedim."
İyi olmam için öyle çabalıyordu ki, onun bu ilgisi ve şifacı enerjisi  beni çok daha dingin hissettiriyordu.
"Daha iyiyim sanırım.Bir gelişme var mı annem hakkında?"
Hayır manasında kafasını salladı.
Kafeteryaya gidip oradan bana bir şeyler alacağını söyledi ve kalkıp kapıya doğru yöneldi.
Biraz daha gözlerimi dinlendirmek istediğim de bağrışma sesleri buna engel oldu.
Bir zaman sonra bu seslerin kaynağının babam olduğunu farkettim. Farkettiğim gibi kolumdaki serumu tutup söktüm ve acil çıkışından çıkıp hızlıca koridora yöneldim.Ancak koridorda kimse yoktu.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
selam canlar asla bölüm yazmıyorum umarım bana bela okumazsınız... sonunu bilerek böyle bıraktım biraz meraklanın haha
NEYSE OPUCUKLER GORUSURUZ

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 03, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

seems like a normalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin