Giriş

372 62 37
                                    

09.05.2013

"Oyun oynayalım mı?" Küçük kız yanındaki diğer kızın sorduğu soruyla başını ona çevirdi. Karşısında kıvırcık saçlı bir kız vardı saçları tıpkı onun gibi sarıydı ama daha koyuydu. Önce kızı görmezden geldi ama kız yanından gitmedi.

"Ben Açelya... Sen de mi benle oyun oynamak istemiyorsun... Ben sana ne yaptım ki?" Sarışın kız bu sözlerin ardından kıvırcık kıza tekrar baktı demek adı Açelyaydı

"Peki, oynayalım." dedi sarışın kız

"Şurada birkaç kişi vardı onların yanına gidelim. Hem onlarda oynar! Olur değil mi?" Sarışın kızın içi bir anlığına ısınmıştı. İlk kez belki de ilk kez samimiyeti görüyordu kızın gözlerinde.
"Peki tamam, hadi gidelim! Hem ben onları tanıyorum bizimle oyun oynarlar." diye cevapladı sarışın kız neşeyle Açelyayı
"Yaa, gerçekten mi" kocaman bir gülümseme belirmişti yüzünde Açelya'nın
"Gerçekten" Sarışın kız Açelya'nın elini tuttu ve onu arkadaşlarının yanına sürükledi
"Ata, Ata bak yeni bir arkadaş buldum!" bu sefer gülen taraf sarışın kızdı
"Bir prenses daha mı? Hadi ama Cansucuk sen ve Begoş bize yetiyor." Açelya ne dediğini anlamasa da kırılmıştı. O neden kimse için prenses olamıyordu ki?
"Hayır, ben senin Cansucuğunum ama o senin prensesin olabilir. Şu kıvırcık saçlarına baksanıza! Çok tatlı!" ellerini çırpmıştı Cansu

"Demir? Sen neden sessizsin?"
Adı Demir olan çocuk Cansuya uzun süre bakış attı. Cansunun oldupu gibi Demir'in de sarı saçları vardı "Biliyorsun, ben her zaman yeni insanları kabul ederim konuşmama gerek yok ki?"
"Kuzen?" dedi Ata. Asla o tarafa bakmayan çocuk kafasını çevirdi. Elindeki masal kitabı sandığı Romeo ve Juliet'e o kadar odaklanmıştı ki yeni biri geldiğini fark etmemişti bile.

"Juliet?" dedi kısık sesle çocuk. Açelya başını istemsizce çocuğa çevirdi.
"O kim?"
"Sen Juliet değil misin?"
"Hayır, adım Açelya..." kısık sesle dökülmüştü kelimler ağzından Açelya'nın Juliet olmaması kmtü bir şey miydi?
"Her neyse sorun değil. Burada herkes birbirine ad takar. Aramıza hoş geldin Juliet." dedi gülümseyerek çocuk
"Hey bu haksızlık! O zaman ben de prenses derim ona hem Cansucuk öyle dedi." dedi Ata.

Demir yanında oturan kıza döndü "Panda sen neden hiç konuşmuyorsun. Hem yine yanaklarını panda gibi yapmışsın ne oldu?"
"Hiçbir şey! Sadece yeni gelenleri çabuk kabulleniyorsunuz! Kız kötü mü bilmiyoruz!" dedi kız.
"Ben..." yine kötü bir ley mi yapmıştıda böyle demişti o kız?
"Güçlü kötü değil Beğüm, ah hadi ama!" dedi Cansu. Genelde Begümle hep kavga ederlerdi zaten.
Demir ortalığın gerildiğini fark edip araya girdi "Hey sizce de Juliet bana fazla benzemiyor mu? Ben ona o yüzden kardeşim diyeceğim! O kardeşim olsun benim!"
Cansu ve Demir tekrardan göz göze geldiğinde Begüm Cansuya bakmaya başladı
"Aranızda ne var sizin neden bakışıyorsunuz ki!" yüksek sesle söylemişti Begüm bunu
"Begoş sakin ol, Cansucuğuma da bağırma ikinizin neyi var böyle? Yine neyin kavgası bu?"
konuşmalarını kesen bir şey oldu
"Açelya Güçlü! Demek buradasın ben de bulaşacak birini arıyordum!" Simsiyah saçlarıyla başka bir kız geldi yanlarına. Diperlerinin aksine daha büyük duruyordu. Yerde oturan herkes bir anda ayağa kalktı
"İlayda kızı rahat bırak!" Açelyaya Juliet lakabını takan çocuk Açelyayı savunmayı başlamıştı. Açelya ise bundan rahatsız olmuştu. Çünkü buradaki herkes iyiye benziyordu ve İlayda kötüydü.
"Romeo boş ver ben hallederim. Hem siz oyununuza devam edin önemli değil ki..."
Açelya gülümsemeye çalıştı. O sırada Begüm ise İlayda'nın amacının ne olduğunu anlayıp bir anda dediklerinden pişman oldu
"İlayda! Kız kardeşimi rahat bırakmazsan senin için kötü olur! Bundan sonra seni onun yanında asla görmeyeceğim! Gördüğüm anda ne yapacağımı biliyorsun İlayda!" Begüm ilk baştaki tavrından özür dilemezdi. Genelde hiç özür dilemezdi çünkğ Begüm. Ama bunu yapabilirdi Açelya için.
" Güçlü 'den uzak dur İlayda!" dedi Cansu
" Ah, Cansu eski dostum!" Açelya Cansu'nun yanından uzaklaşıp Begüm'ün yanına gitti
" Sen, sen onun arkadaşı mısın?" sesi titremişti Açelya'nın. Çünkü İlayda'nın yaptıklarını unutamıyordu asla.
"Önceden öyleydim Güçlü. " pişmanlıkla çıkmıştı sesi. "O kötü..." dedi Açelya yine titreyen sesi ile.  "Biliyoruz Juliet biliyoruz..."
İlayda son bir bakış atıp "Acınası haldesiniz. Kendinizi aile sanıyorsunuz ama hepiniz ayrılacaksınız! Öyle bir parçalanacaksınız ki..." demilti ki Demir artık İlayda'nın sözlerine dayanamayıp üstüne yürümeye başladı.
"İlayda uzaklaş buradan diyorum! Uyarı değil! Uzaklaş, benden arkadaşlarımdan, kardeşimden, kardeşlerimden, ailemden uzaklaş!" Açelya Demir'in sinirlendiğini anlayıp elini tuttu
"Abi sakin ol... Hem o da bizim gibi küçük..."
O sırada belki hiçbiri farkında değildi ama yaşlarından fazla büyük ruhları vardı onların. Evet, belki bedenleri sekiz yaşlarındaydı ama ruhları olgunlaşmıştı. Belki de onları bir arada tutan da buydu zaten. "Güçlü haklı Demir..." dedi Cansu. Demirin lakabı yoktu. Hayır onu kimse bir kelimeyle anlatacak kadar yakın tanımıyordu ama bugün öyle değildi. İlk kez biri ona ağabey demişti. İlk kez biri ona bir lakap bulmuştu ve bunu diyen aralarına yeni katılan o kıvırcıktı.

Hapsedilmiş Notalar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin