Koruyucu

Kehanet&Rüya

Pale soyadım o bundan geliyor olmalı ama bu adama verilen güç her neyse bendede olması gerekmezmiydi yapa bildiğim tek şey hızlı hareket edebilmek oda yarım olanlardada var belkide doktor haklıdır ben sadece bir kızım ve Newrova halkının kadın koruyucuları lanetli sayfayı tekrarar çevirdim "KEHANET" yazıyı görür görmez otomatikman kaşlarım kalktı sayfayı çevirdim ve gözlerim satırların üzerinde kaymaya başladı.
"Newrova halkı tanrılarının merhametini unutup kendilerini söylentilere verdikleri zaman verilecek olan bir savaş fakat kanla yada silahla değil aşkla verilecek olan bir savaş yıllardır ateşini bekleyen suyun aşkı evet su ateşi söndürebilir fakat ateş odun ve kömürden ibaretse ama ateş içte varolan güç ve yapilması gereken en iyi şey boyun eğmek nedeolsa su hırçın ateş yakıcıdır. "
Bu verilecek olan bir savaşmıydı yoksa çoktan verilmiş olan bir savaşmı. Bazen gerçekten yaşadığım hayata anlam vermekte güçlük çekiyorum oysa iki ay öncesine kadar tek derdim parke taşları ve merdivenlerdi şimdi ise kurtarmak zorunda olduğum  bir halkım var ama bu kadar yalanın için de o kadar gerçek yaşadım ki bu gerçeklerin en güçlü ise acı yinede gocun muyorum çünkü acı bana yaşadığımı hissettiriyor  artık kendime keşke oda yalan olsa diyorum ama acı o kadar net ki beni hep kendisiyle kendime getiriyor her neyse
Sayfayı tekrar çevirdim Newrova halkı kutsal gibi şeylerden bahsediyordu  kafamı diğertarafa çevirince başlık dikkatimi çekti
"GÜÇ"
"Saf güç ait olduğu bedeni bulduğunda bilinen her şey tersine dönecek gerçekler ortaya çıktığı zaman taraflar belirlenecek Newrova halkı saf gücün önünde diz çökecek ve rahata kavuşacak ama bunun için verilmesi gereken büyük bir savaş var bu savaş arada kalmış ruhlar için huzur yolu gizemler aralandığında ve kayıplar bulunduğunda güveneceklerini iyi seç koruyucu"
Vay canına etkileyici ama hepsinde bir  bilinmezlik ve gizem vardı
Yorulduğumu hissedip sırtımı yastığadayadım ve kendimi yatakta kaydırıp ayaklarımı kendime çektim.
"Ah burasıda neresi böyle gökyüzünü kapatan uzun ağaçlar yemyeşil bir ormandaydım ve karşıda oturan sırtı bana dönük beyez elbiseli bir kadın simsiyah dalgalı saçları sırtına kadar uzananan bir kadın çok güzel olmalıydı.
Bir anda bana dönüp yürümaye başladı içimi kaplayan korku göğüs kafesimi zorlayan kalbim ah nefes almakta zorlanıyorum
"Sakin ol Aera"
"İsmim onu nerden biliyorsun"
"Beni tanımadınmı Aera"
"Seni daha önce gördüğümü sanmıyorum"
İçim deki korku büyümeye başlamıştı ve artık canımı yakıyordu
"Gördün Aera"
Biranda gözleri parlak yeşil oldu
" sen sen o gece. Rüyamd..."
"O rüya değildi Aera sadece senin gücünün gün yüzüne çıkıp beni çağırdığın geceydi aslında sana kızmıştım bakma öyle o gece benden daha güçlüydün kıskanmış ola bilirim ama için de bulundun şey  eşsiz bu saf güç Aera"
Hala şaşkın durumdaydım neler oluyordu böyle  rüya görüyor olmalıydım
"Neden öyle bakıyorsun?"
Kendimi toparlayıp ona döndüm
"Ben üzgünüm yada şaşkın demeliyim bilemiyorun her şey o kadar tuhaf ki cümleye dökemiyorum"
"Her şey aynı aslında sadece baktığın pencereyi değiştirdin"
Bir süre sessizce oturduk sessizliği bozan ben oldum
"Buraya nasıl geldim"
"Ben çağırdım"
Kaşlarımı kaldırıp başımı ona çevirdim
"Artık bana öyle bakmayı kesermisin "
"Nasıl bakmayı?"
"Soğuk ve samiyetsiz"
"Sıcak ve samimi sayılmayız ve buraya neden geldiğimi henüz algılaya bilmiş değilim?"
"Tamam haklısın sen beni tanımıyorsun bunu anlaya bilirim ama Aera bana füvenmek zorundasın "
Bakışları okadar samimiydiki sanki onu yılardır tanıyordum ama yüzü o bana uzaktı  yaban cıydı işte
"Ben neden butdayım?"
"Çünkü o savaşa gitmemen gerekiyor "
"Neden"
"Bak Aera o gerçek bir savaş değil ve sen gidersen öyle olacak"
"Anlamadım"
Gerçi anlamamda pek olası gözükmüyordu ama
"Teorilerindemi yok gerçekten ve viddiyim şöyle bakmayı kes "
"Belki analatmayı denersen keserim"
"Newrova halkını eski koruyucu gurubu yeni gelen koruyucu gurubuna karşı bir savaş düzenler eğitim için ama bundan yeni gurubun haberi olmaz yani bu savaş gerçek bir savaş değil ve sen gidersen öyle olacak üstelik onları yenebilrcek kadar eğitim almadınız"
İçimde bir anda büyük bir korku oluştu ve hemen ayağa kalkıp
"Arkadaşlarım ne olacak gitmeliyim"
"Hey hey hey sakin ol Aera sen gitmezsen bu bir eğitim savaşı olarak kalır nede olsa oğluna kıyamaz ve tek hedef sensin "
"Oğlunumı?"

"Sizisatan ve senden kurtulmaya çalışan doktor"
"Saçmalık neden böle bir şey yapsınki"
"Çünkü yarımlarında bir şansı olabileceğini düşünüyor Pale kılanını bitirip yarımlara haktanınmasını istiyor bi durup düşünsene Aera sen bir tamsın ve yapabikdiğin tek şey hızlı hareket etmek ve bunu sadece heyecanlandığında yapabiliyorsun sana bunu kaotrol edebilimeyi bile öğretmemiş bir adam sencede mantıklı değilmi beni kulanıp kadın koruyucuları bitirdiler ve sende bunlardan birtanesi olacaksın bana güvenmekten başka şansın yok Aera "
"Seni kulanıpmı?"
Donmuştum duyduğum her şey tek tek kafamın içine düşmeye başladı
"Sen sen Nora'sın"
Sadece öylece baktı
"Lanetlenen kadın"
"Ben lanetlenmedim sadece sevdiğim adamla yaşamayo seçtim ve yarımlar bunu kulanıp korucu irkından gelen tüm kadınları karlettiler Tanrılar da bu kıyıma son vermek için kadınlara koruyuculuk görevi vermediler"
"Ve benim ailemdeki tek koruyucu benm bu yüzden beni öldürmeye çalışıyorlar"
"Şimdilik"
"Buda nedemek şimdi"
"Boşver kalp ritmini yavaşlatıp nabzını düreceğim ve burda kalacaksın"
"Bir dakika elimde Newrovaların tarihi kitabıvardı"
"Odaklan ve onu buraya getir "
"Nasıl?"
"Daha bunu yapmayı bile bilmiyomusun?"
"Ne bekliyordun?"
"Odaklan ve onu elinde hayal et"
"Neden öyle bakıyorsun bilmiyorum işte"
"Sadece dene Aera"
Kitabı tutuğumu hayal ettim ve elimi iki yana uzattım ellerimin içindeki varlığını hisederken gözletimi açtım ve kitap elimdeydi
"çok çabuk öğreniyorsun Aera seni eğitmek kolay olacak"
"Eğitmek?"
"Seninle sohbet etmek için gönderilmedim"

*            *          *

Sanırım sırtımı ononcu defa yerde hisedişimdi bu
"Fiziksel gücün sıfır Aera"
Karnıma aşdığım bu darbe sonnoktayı koymuştu gözlerimi kapadım ve
"Yeter" diye bağırdım gözlerimi açtığımda karşımda değildi karşıdaki ağacın dibine oturmuştu acıyla yüzü buruşturdu şaşkın gözlerle ona baktım ve kalkıp bana dığru yürümeye başladı
"Ama zindel gücün harika Aera"
"Seni anlamıyorum "
"Anlayacaksın Aera"