crying clown ↣ c.h

20

Calum bu güne kadar bu kadar çok kişiyi kırmış olduğunu fark etmemişti.Özellikle Daniel'den özür dilemek onun için zorlayıcı olmuştu , özür diledikten sonra işini garantiye almak için ona daha önce döktüğü yemek kadar bir şeyler ısmarlamıştı.Lisenin çetin şartlarına ayak uydurmak gerekiyordu ve Calum'da zamanında pek iyi şeyler yapmamıştı.Calum bu gün rahatladığını hissediyordu bu rahatlıkla okul çıkışı kahveciye uğramaya karar verdi.

Kapıyı ittiğinde şıngırdayan zil sesi onu karşıladı , sıcak hava dalgasıyla birleşmiş kahve kokusu burnuna doldu.Kasaya gidip kahvesini söyledi ve alıp masaya oturdu.Günün değerlendirmesini yapacak olursa oldukça yorucu geçmişti.Aklına gelen ani düşünceyle mesajlarına baktı. Bir kaç dakika mesaj yazıp yazmamak arasında gidip gelirken telefonunu kapattı ve cebine geri tıktı.

Bakışları önündeki kapıdan giren ve çıkan insanlara takılı kaldı. Sonra içeri giren birini fark etti, askılı elbise giydiği için açıkta kalan omuzları çilliydi.Kestane rengi saçları sevimli hatları olan yüzünü biraz örtüyordu.Tanıdık koyu kahve rengi gözler Calum'u görünce buz kesti. Aradaki soğukluk hissedilebilir seviyedeydi.

Calum sadece bu bakışmadan kızın Ariadne olduğunu hatırlayabildi.Ona yaptıklarını da hatırlamasıyla dili damağı kurumuştu , boğazından geçen kahve sadece acı ve kuru bir tat bırakmıştı.

Kız Calum'u yok sayarak arkasına döndü ve gözden uzak bir yere oturdu.Calum ondan özür dileme seçeneğini sadece çok kısa bir süre için mantıklı buldu ama bunun yerine kalkıp gitti.

Yazın göz kırptığı şu bahar ayında dışarı attı kendini.Hızlı adımlarla kaldırımda yürürken zihni oldukça meşkuldü hatta mesaj sesiyle titreyen telefonunu bile geç fark edebilmişti.Yeni mesajını görünce şok dalgasıyla sarsıldı.

cryingclown : Bu gün iyi iş başardın Calum ama birinden özür dilemeyi unuttun.

————————

Merhaba arkadaşlar bu bölüm bir istisna oldu mesajlaşma olarak hikaye devam edecek ve 25. bölümde final olacağını söylemeliyim :)