...Yine okuldaki gibi bayılmış gibi hissediyordum, etrafımdan bazı konuşmalar geliyordu.
-Sanırım diğer kişiler sizsiniz şu "Arkadaş" olanlar yanlış mıyım?
-Sanırım evet.
Gözlerimi açtığımda kamp gibi bir yerdeydim ama daha çok yıkık bir yerdi. Sanırım görevlerimiz bizi en zor şekilde eğitecek. Ama daha görevimin ne olduğunu bile bilmiyordum.
Yanımdan bir ses;
-Çocuklar Lâl da uyandı!
Ne! Bir dakika adımı nerden biliyor. Daha önce onun gibi birini ne görmüştüm ne duymuştum.
Yatar pozisyondan doğruldum ve yanımda duran kişiye baktım.
-Sen kimsin adımı nerden biliyorsun!
Beni sakinleştirecek bir ses tonuyla;
-Hey sakin ol! Bize verilen eşyalarda herkesin ismi yazıyor.
Eşya, ne demek istiyordu? Yanıma baktığımda bahsettiği şeyi anladım herksin kendine ait bir eşyası vardı ve benimki de değişik çakmak gibi bir şey duruyordu.
-İşte bu senin özel aletin artık her ne dersen işte.
Yanımda duran çakmağa benzer şeyi elime aldım ve yaktığımda etraf da ki bütün ışıkları içine çekti, (Harry Potter da ki Dumbledore'un Işıkemer'i) tekrar yaktığımda yine ışıklar geldi. Çok değişik bir şeydi, böyle bir alete sahip olduğum için hem etrafımdakiler hem de bende şaşırmıştım.
-Vay ne kadar güzel.
-Gerçekten çok güzel.
Gerçekten de çok güzeldi. Çevremdeki kişilerin şaşkınlığı sona erince söze girdim
-Sanırım sizler diğer üyelersiniz.
Toplulukla beraber "Evet" dediler. Ama ben onları tanımıyordum bu nedenle;
-İlk önce bir tanışsak mı ? dedim.
Masum bir gülümsemeyle yanımda duran kız kendini tanıttı.
-Ah kusurumuza bakma bizde bu duruma alışı olmadığımız için dalmışım. Ben Eliz Mantow 17 yaşındayım. Buraya nasıl geldiğimi ve görevimin ne olduğunu bilmiyorum. Ama iyi anlaşacağımızı hissediyorum.
Herkes kendini teker teker tanıtmaya başladı.
-Ve bende Lâl Karaca 16 yaşındayım.
Kendimizi tanıttık dan sonra görevler ile ilgili konuşmalar başladı;
-Aranızdan görevinin ne olduğunu bilen var mı ? diye sordum.
Ama cevap gelmedi.
-Sanırım daha sonra açıklanacak. Neyse şu an bunu boş verelim ve kalmamız için düzgün bir alan yapalım. dedim.
Aramızda görev dağılımı yaptık. Sonuç olarak ben ve Barkın etrafı araştırma işini aldık.
Sıkıldığımdan soru sormaya başladım;
-Buraya nerden geldin?
-Dünya'dan.
-Vay cidden mi bende Mars'tan geldim nasıl bir yer Dünya ? diye dalga geçtim.
Sanki ciddiye almış gibi bir tavırla;
-Güzel bir yer, gezilecek çok yer ve takılacak çok arkadaş var. dedi
-Aman seninle de konuşmak çok sıkıcı.
Sanki tarih öğretmenim gibi ciddiyetini bozmadan konuştuğu için sinirim bozulmuştu.
Ama bir süre sonra sesi tam tersine eğlenceli ve komik bir şekilde sohbete devam etti.
Sohbet ederken sesini o kadar iyi kullanıyordu ki her dediğine gülesim geliyordu.
Hava kararmaya başlayınca elimizde bir takım alet edavatlar ile geri döndük.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAKLANBAÇ
Jugendliteratur-Merhaba ben ilk defa Wattpad kitabı yazıyorum ama bana bir şans ver ve kitabıma bir göz at! "Noluyor nerdeyim ben!" -Burası Saklanbaç. Hoşgeldin gerçi pek beğenmeye bilirsin ama buraya gelmen şarttı burda seni yetiştireceğiz bakalım kazanabilecekm...