Dersin son saatleriydi, hepimiz zilin çalmasını bekliyorduk. Son ders olduğu için öğretmenin anlattıkları ninni gibi geliyordu. Neyse ki son anda hepimiz zilin çalmasıyla dışarı atmıştık kendimizi. Taki panodaki ders programını görene kadar. Çarşamba günü ve haliyle kurs vardı. Kursa kalmamız gerekiyoru ama beden kursu pek te önemli değildi. Adım lale 18 yaşındayım ve 12 sınıfa gidiyorum böyle dediğime bakmayın çünkü, genç bi kız olmama rağmen hiçbir zaman ağır başlı biri olmadım hep çocuksu bir ruhum vardı. Galiba bu da çocukluğumu iyi geçiremediğim içindi. Hemen hemen okulun tamamı dağılmıştı, herkes eve gitmişti. 12/G ve 12/H sınıfları kursa kalmıştık. Oyun alanına gittiğimizde beden hocasının düdüğü çalmasıyla hepimiz sıraya dizildik. Beden hocamız Musa Kurt. Çok sert ve disiplinli bir hocaydı koca okulda ondan korkmayan bir Allahın kulu yoktu bence. Hocanın komutuyla koşmaya başladık. Okulu üç kere turladık sanırım o kadar yorulmuştum ki sayamadım. Birkaç ısınma hareketinden sonra da fileyi kurup voleybol oynamak için guruplara ayrıldık
