Okulda pek samimi olduğum kimse yoktu. Sadece can dostum Gamze vardı. Gamze benim elim, ayağım, karaciğerim, böbreğim, akciğerim, dalağım herşeyimdi. Abartmadan da edemiyordum. Sınıftakiler Gamzeyle ayrılmaz ikili olduğumuzu bildikleri için ikimizi aynı takıma aldılar. Kursun son saatlerine kadar voleybol oynadık, ve her zamanki gibi bizim takım kazandı. Zil çalınca Gamzeyle birlikte okul servisini beklemeye başladık. Çünkü onunla aynı sitede oturuyorduk, ve haliyle evimiz okula uzak olduğu için servisle gidip geliyorduk. Servisi beklerken acıktığımı fark ettim. Hava soğuktu ve hafif hafif yağmur yağıyordu. Karşıdaki kaldırımda süt mısır satan bir amca vardı. Bende para yoktu ama baya acıkmıştım. Gamzenin süt mısırı fark etmesi ve oraya gitmemiz bir olmuştu. Kızcağız bana paran varmı diye sormadan iki tane almıştı. Ah bu kız en zor zamanlarımda yanımda oluyordu seviyordum onu yaa canımdı o benim. Gamzeyle birlikte yemeye başladık. Bu doyurmazdı beni ama az da olsa açlığım yatışırdı. Süt mısırımı bitirmeye hazırlanırken servisin düdüğü çaldı ve servisin geldiğini anladık. Bindiğimiz zaman yine son ses müzikle, az da olsa enerjim yerine gelmişti. Biraz sonra eve geldiğimizde, gamzeye sarılıp apartman kapısından içeri girdim. Gamze 1.C de ben ise 4.C de oturuyordum. Evlerimiz yakındı baya ve ben 11. Katın 5. katında oturuyordum. Apartmanda asansör yoktu. Koskocaman apartmanda asansör yoktu ya. Bu yüzden her gün merdiven işkencesine katlanmak zorundaydım. Beden dersinden sonra o kadar yorulmuştum ki merdivenlerden çıkarken çantamı sürükleyerek çıktım yukarı. Kapının önüne gelince evden zangır zangır müzik sesleri geliyordu. Olsa olsa bu kardeşim Efeydi. Efe 12 yaşında ve metal müzik delisi. Ben bu tür müzikleri bu yastaki bir çocuğa uygun bulmuyordum ama beni dinleyen kim. Kapıyı defalarca çaldım ama açan olmadı. Tabi o sesle kim duyardı ki. Çok yorgundum ve kapının önünde o betona oturdum ve öylece bekledim. Bir süre sonra uyuduğumu fark ettim, orda öylece uyuya kalmıştım. Babamın beni dürtmesiyele uyanmıştım. Ne! Yerde mi uyumuştum ben? Çok üşümüştüm donuyordum hatta. Babamın bana şaşkınlıkla baktığını gördüm;
- Kızım hayırdır ne işin var senin burda, niye içeri girmedin.