Arkadaslar yazma istegim zaten zor geliyor lütfen yorum yapin ya 😭😭 Bu arada yazdigim gibi direkt atiyorum yazim yanlisim varsa kusura bakmayin 😔🤘
~
Dolgun,kurumaya yüz tutmuş dudaklarımı ıslatıp marketin bulunduğu ara sokağa girdim. Elimi arka cebime doğru uzatıp, video kaydını durdurduktan sonra vardiyamın başlamasına iki dakika kaldığı için marketin cam kapısını itip içeriye girdim.
"Hyung az daha gelmeseydin ya senin vardiyanı da ben tamamlardım."
Karşımda kıpır kıpır bir o yana bir bu yana hareket eden Jeongin'in beni azarlayışını sindirmekle meşguldüm.
Popomu kasanın ön tarafına doğru yaslayıp yüzümü yan profilden görmesini sağlarken ona cevap vermekte gecikmemiştim.
"Mesai sayılır işte ne güzel fazladan para alırsın, zaten para para diye sayıklayıp duruyordun ortalıkta."
"Ha ha ha çok komiksin hyung! Daha evin kirasını zor ödüyorum,fakirliğin dibini görüyorum tabii senin için hava hoş."
Dedikleriyle yüzümü ona doğru çevirip ellerimi göğsümde bağladım.
"Her gün Seungmin'le o restorant senin bu sinema benim diye gezip durmayıp, paranın az bir kısmını bir kenara koysaydın şu an kendine daha ferah bir yaşam sürebilirdin minik bebek." Dedim ellerimi onun yanağına götürüp yanağından bir makas alırken.
"İş başka aşk başka hyung ama bunu sen anlamazsın tabii."
Tam ona uzanıp bir tane yapıştırmak için hazırlanıyordum ki dil çıkararak hızlıca yerinden uzaklaşıp, çıkmaya hazırlanmaya başlamıştı.
Birkaç dakika içerisinde toparlanıp marketten çıkacakken kasanın önünde durup son kez bana baktıktan sonra gülümseyip el salladı.
"Dikkatli git, evine gidince de haber ver." Deyip ona hayali bir öpücük attıktan sonra o da benim hareketimi tekrarlayıp başını salladıktan sonra marketten çıkıp hızla uzaklaştı.
Yorgunlukla ve yeni gelen malları döşemekle geçen birkaç saatin ardından sonunda sandalyeme oturabilmiştim.
Telefonumun bildirim sesini genelde açık tutmaz önemli kişilerin mesajları ve gönderileri geldiğinde anlamam ve çabuk cevap vermem için kırmızı bildirim ışığını kullanıyordum.
Ve sanırım birkaç dakikadır kırmızı bildirim ışığı yanıyordu.
Tam telefonuma uzanacakken gördüğüm konferans aramasıyla titremiştim.
Arayanlar Changbin Hyung ve Chan Hyung'dan başkası değildi.
Bir yandan etrafı kolaçan ederken diğer yandan da yeşil tuşa basıp sağa doğru kaydırmıştım.
"Felix meşgul müsün bilmiyorum ama acilen bakman gerekiyor!"
Chan Hyung'un sinirle ve yoğun endişeyle karışık sesi kulaklarıma dolarken Changbin Hyung'un sinirli nefes alış verişleri diğer kulağıma ulaşıyordu.
"Mesaimin bitmesine henüz dört saat var hyung, bakmam için uygun bir ortam değil, birisi görebilir. Sonra baksam olmaz mı?"
Changbin Hyung'un ise bağırmadan önceki son nefes alış verişini duymasam daha iyi olur diye düşünüyordum.
"Felix farkında mısın bilmiyorum ama emir altında olan sensin sözünü bize dinletmeye çalışman ayrı komik, ayrıca konunun ciddiliğini bir kenara atıp sallamaman daha komik. Oraya lak lak dövmek için gittin sanırım?"
Changbin Hyung'un tok ve sinirli sesi kulaklarıma dolarken, dediklerinin doğruluğu apaçık bir şekilde suratıma buz gibi bir su edasıyla çarpmıştı.
Haklıydı, sadece yaptığım burada öylece oturup kolaçan etmekti başka hiçbir şeye yaradığım yoktu.
Gözlerimin dolmasıyla kendimi yaşların gözlerimden dökülmemesi için sıkarken, Chan Hyung'un seslenişiyle yeniden gerçekliğe döndüm.
"Felix onu önemseme ama olay gerçekten ciddileşiyor, lütfen elini biraz daha çabuk tut. Telefonu kapattıktan sonra hemen sana attığım mesaja bak ve yapacağın ve atacağın sonraki adımı düşün."
"Tamam hyung." Dedim ve birkaç saniye duraksadıktan sonra derin bir nefes aldım ve konuşmama devam ettim.
"Aylaklık ettiğim ve olayların bu raddeye gelmesine sebep olduğum için özür dilerim. Changbin Hyung'un tepkisi de gayet yerindeydi, bunu hak ettim.'
"Kaç gündür beni itekleyip durmasına rağmen tek bildiğim geçiştirmek oldu, gerçekten özür dilerim."
Chan Hyung birkaç mırıldama sesi çıkarıp onaylarcasına tepkiler versikren sonra telefonu kapatıp, Changbin Hyung'la teke tek konuşma yapmamı sağlamıştı.
"Felix kırıyorum seni,belki de üzüyorum farkındayım ama senin bu davranışının başkasına nasıl mâl olduğunun da farkındasın. Karışabileceğimiz şeyler olsa senden önce gideceğimizin de farkındasın, bu yüzden artık saha fazla aylaklık etme ve telefonu kapattıktan sonra Chan Hyung'un attığına bak, zaten sonrasında sen de aylaklık edip etmeyeceğine daha iyi karar verirsin diye düşünüyorum."
Dolmuş gözlerimden akan birkaç yaşı, elimin tersiyle geriye doğru iterken gülümseyip onu onaylar nidayla söylendim.
"Elimden gelenin en iyisini yapacağım ve çabucak halledeceğim."
Derin ve uzun soluklu konuşmanın ardından telefonu kapatıp, hızla ve büyük gümbürtüyle atan kalbimi sakinleştirmeye çalışarak Chan Hyung'un mesajına girdim.
Bir video ve beş tane ekran fotoğrafı göndermişti.
İlk önce ekran fotoğraflarına tıklayıp telefonuma inmesini beklemeye başladım. Bir yandan aşırı stresin vücudumu sarması, bacağımın zangır zangır titremesine sebep oluyordu.
Göz ucuyla cam kapının dışına bakıp gelen müşterinin olup olmadığını kontrol ederken ekran fotoğraflarının ilkine tıkladım.
Alt alta yazılmış, hyungun attığı son videoyu içerdiğini düşündüğüm ve ona ithafen olan şeyler yazıyordu. Ancak muhtemelen videodan önce yazılmıştı tüm yazılanlar.
Gözlerim ilk atılan fotoğraftakileri okurken tek tek gezinirken irislerimin büyüdüğünü hissedebiliyordum, yazılan şeyler oldukça kan dondurucuydu.
@83478383: Hey beşinci günün görevini yapmadın seni aptal!
@02837392:Banka hesabından,hesabına on milyon dolar aktarmasını söyle ve buraya dökümanını at.
@51636372:Sevgili olma aşamasını hâlâ geçmediniz mi?Birlikte olacakken bayıltmak için verilen ilaçlardan birini ver ve vücuduna bıçakla sanatını yap sonra da bize göster bebeğim!
@62747482:Sokakta birden bağırmaya başla ve darp ediliyormuşsun gibi görün sonra onun darp edilmesini sağla sonrasında da videoya al!
↪@8374727383:Evet katılıyorum bu çok iyi bir fikir!!
↪@6263637373:Bence de!!↪@4236363647:Kesinlikle bunu yapmalı!!
(Yorum içerik üreticisi tarafından beğenildi ve onaylandı.)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
A branch of cigarette °hyunlix
أدب الهواة[tamamland-happy ending] "Sadece seni kurtardığı için, sadece senin yüzünden tam da şu an bunları yaşıyordu.' 'Orada işler tek bir kişinin görevleri yerine getirmesiyle işlemez, senin sandığının aksine. Birisinin tamamlamadığı işi, başkası tamamlar...