A branch of cigarette °hyunlix

on sekiz

Felix sanıyordu ki ilk defa tam da o anda birisinin kolları arasında sarılıyor olmayı dilemişti.

Kendisinin korumasını istediği adamın tam da şu an delicesine bir şekilde kendisini korumasını istiyordu.

İki çift göz onları tararken Hyunjin'in yanında görünen Chan'ın ,Changbin'in yanında diğer polisler ve sağlık çalışanları göründüğünde Felix bir nebze olsun rahatlamıştı.

Hemen yanında bulunan adam hareketlenirken,sağlık çalışanlarından birisi onu durdurmak için biraz yakınlarına yaklaşarak bağırmıştı.

"Sakın ters bir hareket yapmaya kalkışma aksi hâlde etkisiz hâle getirileceksin?"

Kollarını iki yana açıp kahkaha atarken bir yandan da konuşmaya devam ediyordu.

"Sikimde mi? Tek bir şansım var ve onu  asla kaybetmeyeceğim."

Hızla dönüp sergilediği hareketler herkesi şaşırtsa da takım elbiseli olanın çevikliğini hiçbiri atlatamamıştı.

Elindeki şırıngayı temiz tene güzelce batırıp vücuduna geçişini sağlayan adamın kolundan vurulup Felix'in bacaklarının arasına doğru kayıp sızması bir olmuştu.

"Yarın doğum gününü değil mi Yongbok? Bunu da Jae'den sana bir doğum günü hediyesi olarak hatırla."

Felix şoktan titrer bir hâle girerken sağlık çalışanlarının bir kısmı Jae'ye kelepçe geçiriyor, diğer kısmı da Felix'i çözmek için çaba gösteriyordu.

Hyunjin herkesten önce koşar adımlarla önündeki demir sandalyeye bağlanmış adamın önünde diz çökmüş ve elleriyle yüzünü kavramıştı.

"Titriyorsun,titriyorsun sevgilim. Korkma lütfen tamam mı,muhtemelen bana verdiğinin sıvı halini sana enjekte etti. Lütfen kendini salma Felix."

Deja vu nedir nasıl bir şeydir tam o ana kadar hiç bilmemiş ve hiç anlamamıştı Felix.

Hyunjin'i evde zorla tutmaya çalıştığı zamanlarda onun titreyişleri gözlerinin önünde canlanırken buruk gülümsemesini dudaklarına yerleştirmiş ve gözlerinden süzülen yaşların yüzünü kavrayan ellere düşmesine izin vermişti.

"Bu lanet olası şeyden kurtulana kadar beni sakinleştirmekle sorumlusunuz Bay Hwang."

Hyunjin Felix'in çözülen ellerinin ve bacaklarının ardından onu kolları arasına alıp kucakladıktan sonra belinde sabitlediği elini, sakinleştirmek istercesine bir kediyi sever gibi okşuyordu.

Felix gözlerini kapatıp kendini ona teslim ederken sadece bir an önce bu günün bitip, her şeyin huzura ermesini diliyordu.

#

Yoğun bir şekilde sterile edilmiş ortamın yanında buram buram kokan ilaç kokusu burnuna dolarken yavaşça acıyan gözlerini araladı Felix.

Kolunda hissettiği yoğun ağırlık anlık olarak felç olduğunu düşündürtse de hemen sonrasında yanına dönüşüşünün ardından elini tutarken uyuyakalmış ancak kolunun üzerine kafasını koymuş Hwang'la karşılaşmak, beklediği şeylerin arasında elbette ki değildi.

Boşta kalan kolundaki serum her ne kadar onu engellese de başını yana yatırıp, kolunun üzerinde yatmış adamı izlemeye başladı sarışın olan.