Flourish Ve Blotts'ta

52 5 2
                                    

Kale'de hayat, Godric Hollow'dakinden olabildiğince farklıydı. Potter'lar kendi işleri ile ilgilenmesini, mutlu olmasını isterdi; Kale ise ağzına kadar iş ve beklenmedik şeylerle doluydu. Harry salondaki şöminenin üstündeki aynaya ilk kez bakıp da ayna ona, "Gömleğini içine sok, pasaklı!" diye bağırdığında sinirle onu dışarıya fırlattı. Tavan arasındaki gulyabani, etrafı fazla sessiz bulunca uluyor ve etrafı yıkıyordu. Harry'nin kaledeki en sevdiği şey kendisine saygı duyulmasıydı.

Kaledeki bir aydan sonra Hogwarts'tan haber geldi. O ve Draco kahvaltı yaparken, aileleri çoktan masaya oturmuşlardı.

"Okuldan mektuplar," dedi Lily Potter, Harry ve Draco'ya sarımsı parşömenden, adresleri sarı renkle yazılmış, birbirinin eşi zarflar uzatarak. "Dumbledore burada olduğumuzu nasıl biliyor... O adamın da gözünden hiç bir şey kaçmaz."

İkisi mektuplarını okurken birkaç dakikalık bir sessizlik oldu..

İkinci yıl öğrencilerine şu kitaplar gerekli olacaktır:
2. Sınıflar için Temel Büyüler Kitabı (Miranda Goshawk)
Ölüm Perisini Kovalamak (Gilderoy Lockhart)
Gulyabanilerle Gezip Tozmak (Gilderoy Lockhart)
....

Kendi listesini okumayı bitirmiş olan Harry, Draco'nunkine bir göz attı.

"Senden de Lockhart'ın bütün kitaplarını almanı istemiş!" dedi. "Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersinin yeni hocası onun hayranı olmalı - bahse girerim bir cadıdır."

Harry tam bu noktada annesiyle göz göze geldi ve derhal tabağı ile ilgilendi.

Draco da annesiyle babasına çabucak bir göz atarak, "Bunlar gerçekten gerekli mi?" dedi.

"Eh, demek ki gerekli," dedi Mrs Malfoy. "Cersie de hayranı zaten onun."

Harry, "Ah," dedi Cersie'ye, "Bu yıl Hogwarts'a başlıyor musun?"

Kız başını salladı, sarı saçlarının altındaki yeşil gözleri gülüyordu. Neyse ki bunu Harry'den başka gören olmadı, çünkü o sırada Bellatrix Lestrange içeriye girmişti.

"Lord Potter," dedi Harry'ye bakarak. "Mektuplarınız gelmiş."

Harry elindeki çatalı bırakıp arkasına yaslandı, "Öyle," dedi samimiyetsizce. "Adamlara diagon yoluna gitmelerini söyle."

Bellatrix'in rengi soldu bir anda. Genç cadı azkabandan çıktığından beri oldukça sakin ve uysaldı. "Ama her yerde bizi arıyorlar."

Harry ellerini peçeteye silerek yerinden doğruldu. Bakışlarını Bellatrix'in gözlerine dikti, "Bir daha," dedi sesindeki bütün tehtitkarlığı ile. "Benim verdiğim bir emri sorgulama."

Bellatrix, geriye bir adım atarak başını eğdi. "Elbette Lordum."

"Çık." Bellatrix emri yerine getirip odadan çıkarken yemek masasında pek iştah kalmamıştı.

"Önden çık."

"Neden?"

"Dediğimi yap, şuanda onlara önderlik etmen gerekiyor"

Harry Potter ve Saklı Kalınmışlıklar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin