Kelid Aynası

164 17 60
                                    

Noel yaklaşıyordu. Aralık ortalarında bir sabah Hogwarts'takiler Uyanınca Her yerin bir metre karla örtülü örtülmüş olduğunu gördüler. Göl donmuştu, Crabbe ve Goyle birkaç kartopuna büyü yapıp onları Quirrell'ın sarığında hoplattıkları için cezalandırıldılar. Hagrid, fırtınalı gökte mektup taşımayı nasılsa becerebilen birkaç baykuşu iyileştirip yeniden uçacak duruma getirdi.

Herkes tatili dört gözle bekliyordu. Slytherin ortak salonuyla Büyük Salon'da ateş harıl harıl yanıyordu, ama esintili koridorlar buz gibi soğuktu, acı rüzgar sınıf pencerelerini zangırdatıyordu. En kötüsü de Profesör Snape'in zindanlardaki sınıfıydı; öylesine soğuktu ki sınıf, herkesin soluğu sis gibi yükseliyordu ağzından, öğrenciler sıcak kazanlarına sokulabildikleri kadar sokuluyordu.

Harry ve Draco Noel'de eve gitmemeyi kafalarına koymuştu. Tatilde okulda kalıcaklar listesine adlarını, Zabini ve Pansy eşliğinde, yazdırmışlardı. Geçirdiği en heyecanlı Noel olacaktı, çünkü 3. Kat koridoruna çıkıp saklanan şeyi almayı deneyeceklerdi.

İksir dersinin sonunda zindanlardan çıkarken, önlerindeki koridoru kapayan koca bir köknar ağacıyla karşılaştılar. Dibinden fırlamış iki dev ayakla of-pof sesleri, ağacın arkasında Hagrid'in olduğunu gösteriyordu.

Zabini, başını dalların arasından uzatarak, "Merhaba, Hagrid, yardım ister misin?" diye sordu.

"Yok, iyiyim, sağ ol, Blaise."

Arkalarından Hermione'nin soğuk homurtusu duyuldu: "Yoldan çekilir misin? Sen de bahşiş mi koparmaya çalışıyorsun, Zabini? Hogwarts'tan ayrılınca sen de bekçi olacaksın herhalde."

Harry tam konuşacaktı ki, merdivenlerde Snape gözüktü.

"GRANGER!"

Harry, gülerek sırıttı.

Hagrid, ağacın arkasından kocaman kıllı yüzünü uzatarak, "Slytherin'leri kışkırtmaya çalışıyor, Profesör Snape," dedi. "Hakaret ediyordu."

Snape, hışırtılı bir sesle, "Demek öyle, Miss Granger," dedi. "Gryffindor'dan 10 puan daha. Daha fazla kesmediğime sevin, hadi şimdi, yürüyün hepiniz."

Hermione, Ron ve Seamus, ağacın dallarını itip sinirle uzaklaştılar, her yere kozalaklar saçıldı.

"İkisinden de tiksiniyorum," dedi Harry, "Bulanık'tan da, Gryffindor'dan da."

Hagrid, "Hadi keyiflenin biraz, Noel yaklaşıyor," dedi. "Bakın ne söyleyeceğim size, benimle gelin de Büyük Salon'a bir göz atın, dehşet oldu."

Harry, Draco, Zabini ve Pansy, Hagrid'le ağacın peşine takılıp Büyük Salon'a gittiler; Profesör McGonagall'la Profesör Flitwick, Noel süslemeleriyle uğraşıyordu.

"Ah Hagrid, sonuncu ağaç. İlerideki köşeye koyar mısın?"

Salon çok görkemliydi doğrusu. Duvarlara çobanpüskülü ve ökseotundan yapılmış süslemeler asılmıştı, odaya tam on iki dev Noel ağacı yerleştirilmişti, bazıları incecik buzullarla parlıyor, bazıları da üstlerindeki yüzlerce mumla ışıldıyordu.

" Tatilinize kaç gün kaldı?" diye sordu Hagrid.

"Sadece bir," dedi Pansy. "Şimdi aklıma geldi. Bizim kitaplıkta olmamız lazım, yemeğe yarım saat var."

Draco, "Doğru, haklısın," dedi ökseotuna bakarken.

Hagrid, onların peşinde salondan çıkarken, "Kitaplık mı?" diye sordu, "niye ki?"

Harry Potter ve Saklı Kalınmışlıklar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin