BÖLÜM 2

34 2 0
                                    

Selamün aleyküm nabersiniz? Ben çok sevgili Alrea kişisi. İlk 500 kelimecik benimdir haberiniz olsun. Haydi Bismillahirrahmanirrahim

$

Daha önce bir sevdiğinizin kaybetme korkusu yaşadınız mı? Benimki de soru.Tabii ki de yaşamışsınızdır. O mektubu okuduğumdan beri kaybetme korkusu değildi içimdeki. Sinirdi, kızgınlıktı, hayal kırılığıydı.

Mektupta yazanlar içime bir öküz gibi oturmuştu. Bunu bana nasıl yapardı?

Mektup 

Selam Aras umarım iyisindir, veya bu mektuptan sonra iyi olursun çünkü baya kırılacaksın. Sen yıllar önce ilk kez arkadaş edinmişken canın kardeşin senin hakkında arkadaşına kötü şeyler deyip senden soğumasını sağladı. Yani tek arkadaşını elinden aldı, ne kadar yazık, ne kadar üzüldük bilemezsin. Sen kendini kesmeye başlayınca hiç üzülmedi kardeşin. Mutluydu arkadaşsız kaldığın için. Gerçi artık kardeş olarak kalabilir misiniz bilemem. Sana iyi uykular Aras! Görüşmemek üzere!

Mektup benim yıllardır acı çekmeme sebep olan şeyi diyordu...

Öz kardeşim, kendi kardeşim bunu bana nasıl yapabilmişti?

Kaç kez önünde ağlamış, kendimi kesmişken nasıl yapmıştı bunu bana nasıl?! Babana bile güvenmeyeceksin derlerdi, babana değil, kardeşine güvenmeyecekmişsin!

Gölge'den 

Gözlerimi açtığımda kafamın üstünde gözleri kör edecek bir ışık yanıyordu. Hadi ama kör olacaktım. Kafamı aşağıya doğru çevirdiğimde kendimi bir sandalyede bağlı bir şekilde buldum. Kısık bir kahkaha attım. Hadi ama cidden beni sandalyeye mi bağlamışlardı? Acınası.

Tekrar kısık bir kahkaha attım. Önümde bir masa, masanın üzerinde ise bir mektup vardı.Yanında da çilekli gazoz. 

Bi saniye? Nerden biliyorlardı benim çilekli gazozu sevdiğimi?

Her neyse şuan sorunum bu değil. Aptal adamlar üzerimdeki eşyaları bile almamışlardı. Arka cebime zar zor uzanıp çakıyı çıkardım ve dikkatlice ipi kesmeye çalıştım.Kesmeye çalıştığım sırada bileğime de geldi ve kısık bir çığlık attım.

Ellerimi ve ayaklarımı çözdükten sonra mektubu elime alıp açtım.

Mektup

Nasılsın Gölge'm? Muhtemelen beni hatırlamadın ama hatırlamana gerek de yok. Abini hatırladın mı? Çok sevdiğin ÜVEY abini? Aaa yalnışlıkla elimden kaçtı. Evet senin abin üvey ama bu onunla ilişki yaşayabileceğin anlamına gelmiyor. Benimle yaşayabilirsin. Birgün seni o sandalyede değil yatağımda görmek üzere Sevgilerle!

Düğüm...

Sessizlik...

Boşluk...

Nasıl yani? Üvey bir abim vardı, ve ben bunu yıllardır bilmiyor muydum? 

Ağzım açık kaldı, bi saniye benim ağzım neden bağlı değil? Neyse çok da umrumdaydı zaten.Diğerlerine ne oldu, abim nasıl üvey, kafam çok karışıktı. Şuan tek istediğim abime sarılmaktı. İster üvey olsun, ister olmasın o benim abimdi. Önemli olan kan bağı değil can bağıdır. 

Mektubu okuduktan sonra ayağa kalktım, mektubu cebime attım. Etrafta kapı yoktu, sadece küçük bir cam vardı ve çok küçüktü. Ben oraya asla sığmazdım. Bir yolunu bulup burdan çıkmam lazımdı. Elimle duvarlara vurdum. İçi boştu?

Tamam bu benim için iyidi. Duvara ayağımı attığım anda duvar içeri çöktü. Ciddi?

Beni kaçıran insanlar ya gerizekalıydı, ya da çok zekiydi.

GÖLGEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin