16.Bölüm

23 1 0
                                    

7 ay sonra
Fatma'nın İkizlerinin erkek olanı yaşayıp diğeri ölmüştü 3 aylık olmuştu Ece'nin de Doğumuna az kalmıştı Ben ise tekrar düşük yapmıştım bu yüzden psikolojik destek alıyordum zordu 4 aylıkken gitmişti ellerimden Her şeyi hazırdı Onun ama gitmişti o.
Psikologdan gelip salona geçtim Ece temizlik yapıyordu Hayalin yanına oturdum bana baktı Ve sarıldı karşılık verip sarıldım Bir yandan gözüm Ece'de idi Birden perde asmak için merdivene çıktı "Düşersin in sen başkası yapsın" ama o çıkmaya devam ediyordu dinlemiyordu bile ben de ellemedim Bir kaç dakika sonra hayal odaya gitmek istediği için elini tutup odaya gitmeye başladığımızda salondan Bağırış sesi geldi Hayalin elini bırakıp Salona gittim "Ece!" Yanına gidip elimi başının altına koyduğumda başı kanıyordu Konaktakilere seslendiğimde hepsi başına toplandı herkes hastaneye gitti ve beklemeye başladık.
Bir kaç saat sonra doktor çıktı Yüzü düşüktü Ne kadar sevmesem de ona bir şey olsun istemiyordum herkes doktorun ağzından çıkacak cümleye bakıyordu "Başınız sağ olsun Anne kan kaybından öldü Bebek ise erken Doğumdan küvöze alındı" Herkes şoktu Furkan oturduğu yerde kalmıştı Fatma ise mutluydu sonuçta kocası ona kalmıştı Furkan Fatma'ya baktı "cidden sevindin mi ölmesine?!" Sesi yükselmişti sinirliydi ve karısından çıkarıyordu "Evet Furkan aramızdaki tek kişi oydu Ve gitti" Furkan ise sindiremiyor sevmese bile Ölmesine de kaşık alıp oynayacak değildi "Senden bunu beklemezdim Fatma cidden böyle biri miydin sen? Ne olacak o çocuk annesiz kaldı o" Fatma sessizdi bir şey diyemiyordu.
Ekrem Furkan'ı sakinleştirmek için dışarı çıkardı Arya da Fatma'nın yanına gitti herkes bir yere dağıldı ben ise kalkıp bebeğe bakmaya gittim çok güzel bir kız bebeğiydi Odanın camına Elimi koydum o ise çırpınmak ister gibiydi ama yapamıyordu minnacıktı çünkü. Belki o da ölmese böyle izleyebildik göz yaşlarımı orda bıraktım bir kaç dakika sonra omzunda bir el hissettim Elindeki yüzükten tanıdım Ekrem gelmişti "Ağlıyor musun sen?" Elimin tersiyle yaşları sildim ve gülümsedim "Yok gözüme toz kaçtı" Gülümseyip yanağımı öptü "Kimmiş o tozlar benim karımın gözüne kaçıyor ne haddine?" Benim de gülmemi sağlamıştı "üzülme Hem belki sen ona annelik yaparsın Olmaz mı?" Biraz düşündüm Ama karar veremiyor insan sonuçta senin kanından değil.
"Yok Ekrem ben o sorumluluğu alamam" Anlamış gibi başını salladı biraz daha izledikten sonra Birlikte dışarı çıktık hava çoktan kararmıştı.
"Kahve alayım mı sana?" Yüzüne baktım "Unuttun mu?" Anlamış bir şekilde yüzüme bakıyordu "Neyi?" "Kahve sevmiyorum ya ben"
"Doğru güzelim unuttum pardon o kadar şeyle uğraştık" Bir şey demedim yürümeye devam ederken birden elini saçlarıma götürüp saçlarımı dağıtmaya başladı "Ya yapma" ama o söz dinlemiyordu beni kolunun altına aldı ve devam etti.
"Gülecek misin devam edeyim mi?" Gülmeye başladı
"Ya bırakk " O ise devam ediyordu en son elini tutup ısırdım Ve bıraktı "Kuduz musun kızım yavaş" bu sefer gülme sırası bana geçmişti.
Bir kaç dakika sonra yanına gidip elini tuttum Ve bir öpücük kondurdum "Kıyamıyorsun demi bana" yüzüne baktım "aynen kıyamıyorum sana"

1 hafta sonra Furkan'dan
Fatma'ya karşı biraz da olsa öfkem dinmeye başlamıştı anlamıyorum İnsanın kıskançlıktan bu kadar mı gözü görmez.
Esma'ya bakmak için odaya gittiğimde Fatma'nın emzirdiğini gördüm bir yandan çağrıyı ayağında sallayıp bir yandan Esma'yı emzirmeye çalışıyordu yanına gidip Oturduğumda yüzüme bakmadı Esma beni görünce ellerini az hareket ettirmeye başladı "Gel babasının prensesi" Esma'yı yavaşça kucağıma alıp sırtını sıvazladım "Konuşmayacak mısın benimle?" İnsan sinirli olsa bile garip hissediyor.
"Hayır" Netti cevabı istemiyordu.

Odada Hayal ile birlikte Ekrem'in uyuduğunu fırsat bulup makyaj malzemeleri ile yüzünü boyamaya başladık gülmemek için zor duruyorum diyebilirdim "Yenge biraz daha ruj sürelim nolurrr" bana masum bakışlar atıyordu Ve ben bunun karşısında nasıl duracağımı bilmiyordum "Çok az daha yoksa kızar bak"
"Kızmaz o bana kıyamaz" biraz daha yüzünü Boyadıktan sonra Kıpırdanmaya başladı "Aşkım hadi kalk daha kahvaltı yapacaksın işe gideceksin" uyku sersemliği ile değişik şeyler çıkıyordu ağzından.
Bir kaç dakika sonra kalkıp yanağımı öptü Ve lavaboya gitti yüzünü görünce geri geldi "yüzümü kim bu hale getirdi?" Kızmış gibi yapıyordu hayal de biraz korkmuş olucak ki her şeyi yumurtladı "Ya Beyza yengem dedi yapalım gel diye ondan yaptık" Ne ben mi demişim? "yooooo sen dedin ya Yapalım diye" Hayal sus işareti yapıyordu "Ha evet ben istedim aşkım Hadi yüzünü yıka gel ama makyaj çok yakışmış haberin olsun" Hayal ile kahkahalarımız odayı doldururken o "Çok komik" diyerek banyoya gitti.

Bir Mardin AşkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin