LUMİERE DU SOLEİL/ G&G

Soleil ☀️

Pelte hâline gelmiş bedenini evinin 200 metre ilerisinde bulunan yel değirmeninin oraya bırakıp gittiler, şimdilik.

Soleil 10 dakikalık yolu bir saatte gitmişti, uyuşuk bedeninden yayılan acı kalbindeki acıyı yutup devleşiyordu.

Birkaç denemeden sonra anahtarı deliğe sokup kapıyı açtı, annesi salondan içeri girmeye çalışan kızına bağırdı.
"Nerede kaldın Soleil" sesi uykulu ve meraklıydı.

Elindeki anahtarı masanın üzerine bırakıp annesinin bulunduğu salona doğru geçti. Yüzündeki yarasını gören annesi oturduğu yerden çığlık atıp ayağa kalktı.

"Aman tanrım yüzüne ne oldu senin iyi misin?" Sorulara cevap bile vermek içinden gelmiyordu
"Duş almama yardım eder misin?" Dedi kısık ve acınası bir ses tonuyla

"Elbette yardım ederim " dedi kızını ilk defa bu kadar yorgun ve çıkmazda görmüştü, kızının yanına gidip ona sımsıkı sarıldı.

Üzerindeki kıyafetleri çıkarıp kenara doğru fırlatıp duşa kabine girdi. Annesinin yumuşak dokunuşları ile vücudu gevşemeye başladı, yüzündeki kesikte kurumuş kan akmaya başladı eli yaranın üzerine götürüp iç çekti.

Dayanılacak gibi olmayan bir ızdırabın içine girmişti, konuşmak istemiyordu saatlerce burada oturup düşünmek istiyordu.

Annesinin elleri yavaşça durunca gözlerini açtı. Annesinin ağladığını o an fark etmişti, "kim yaptı bunu sana " dedi hıçkırıklar arasında "artık konuş benimle sürekli bende kaçma" sesi uzak bir diyardan geliyor gibiydi.

Üzerine giydiği kıyafetlerin kokusuyla uykuya dalmaya çalışırken, yüzündeki yaranın sızlaması onun uykuya dalmasına engel oluyordu.

Lumiere eline aldığı yeni hattı telefona takip Soleil'in numarasını tuşladı. Eğer düşünürse vazgeçerdi biliyordu düşünmeden telefonu kulağına götürüp beklemeye başladı.

Masanın üzerinde bir amacı yokmuş gibi titreyen telefonu Soleil'in annesi alıp açtı.
"Kimsiniz?" Lumiere duyduğu sesle alt dudaklarını dişledi, bu biricik sevdiği Soleil değildi.

Annesi hattın diğer ucundaki sessizlik canını sıktığını belli edecek şekilde nefesini dışarı verdi
"Kim olduğunuzu bilmiyorum ama kızımdan uzak durun yeterince canını yaktınız artık onu da beni de rahatsız etmeyin"

Lumiere duyduğu şeylerle yüreği sıkışmıştı.
"Ne dediğiniz inanın bilmiyorum" dedi titreyen sesiyle
"Kızıma açtığınız yaraları kendi ellerimle sardım ondan uzak durun"

Lumiere'nin konuşmasına fırsat vermeden telefonu kapattı.
Lumiere içindeki kara deliği tıkayan Soleil'in gülüşü ve yüzünün onu terk ettiğini o an fark etmişti.

İçindeki kara delik artık durdurulamaz olmuş onu yutuyordu.

Yaptığının hata olduğunu biliyordu ama kafasının dağılması için yapması gerekti, üzerindeki son kalan kıyafeti de çıkarıp yatağa uzanan beyaz tenli kadını izledi.

Onun Soleil olduğunu hayal etmeye başladı, dudakları kadının dolgun memesinde gezinirken kadının yay gibi gerilen kalçasını yavaşça sıkmaya başlamıştı.

"Biraz daha Lumiere" diye inledi kadın, sanki bu Soleil gibi hissediyordu bu beden okundu ve Lumiere'yi arzuluyordu.

Kadın üzerinde hareketsiz duran Lumiere'yi ani hareketle kendi altına alıp boynuna derin ve acılı bir öpücük bıraktı.
"Seni uzun zamandır bekliyorum Lumiere " art arda sıralanan bu kelimeler Lumiere'yi inletmeye yetmişti bile.

Kadın işini bilen bir usta gibi, Lumiere'yi yavaş ve arzulu bir şekilde okşamaya başladı. Bu hareketler Lumiere'yi deli ediyordu.

Artık sıra Lumiere'ye gelmişti, kadın kendini ona bırakıp bacak arasını araladı. Lumiere boyundan başlayarak öpücüklerini göbeğine kadar getirmişti.

Parmakları yavaş ve hızlı olmayan bir şekilde kadının içine doğru göndermişti.
"Biraz daha hızlı ol Lumiere yalvarırım"diye inleyen kadının aksine yavaş ve tempolu şekilde hareket ediyordu.

"Evet orası lum.." artık konuşamıyor kelimeler çığlık gibi dudaklarından boşalıyordu, lumiere parmaklarını çıkarıp dudaklarına götürdü, kadın ne yapacağını dikkatli bir şekilde izlemeye başladı.

Gozlerini kadından ayırmadan yavaşça yalamaya başladı. Kadın tatmin olmuş gibi başına geriye atıp kahkaha attı.

"İlk defa bu kadar yatakta zevk aldım "

Soleil, açtığı pencereden dışarıyı izlerken, Lumiere kirli çarşaflı yataktan izliyordu dışarıyı. İkisi de gökyüzüne bakıyordu ama diğeri ölümle sevişirken diğeri yer doldurmak için dokunuyordu bedene.

Merhaba!! Uzun aradan sonra bölüm atıyorum keyifli okumalar 🌝