LUMİERE DU SOLEİL/ G&G

SOLEİL ☀

(18:09✔✔)

Soleil: görüldü atıyorsun ha

Soleil: İyi

Lumiere☄️ kişisini engelledin

Elimde tuttuğu bira şişesini yavaşça kayaların üzerine bırakıp arkaya doğru bıraktı kendini, yüzünü bile görmediğini kokusunu almadığı birisini böylece sevmek delilik değil miydi?

Gözlerindeki yaşları elinin tersiyle silip gözlerini sımsıkı kapatıp derin bir nefes çekti içine, bu aptal duygunun kendini esir etmesini sevmiyordu neden kendine bunu yapıyordu.

Denizin tuzlu suyu Soleil'in biraz olsun içindeki ateşin sönmesini sağlayacak gibiydi..

İleride gölgelerin arasında onu izleyen gözlerden habersiz üzerindeki tişörtü çıkardı Soleil, yaptığı bu normal şeyin gölgenin arkasındakinin zevke getirdiğinden habersizdi.

Kumun üzerinde çıkan ayak seslerinin geldiği yöne baktığında iki tane erkek olduğunu fark etti ama pek umursamadı en fazla ne olabilirdi ki...

Yanındaki kayalıklara oturup bir süre Soleil'in soluk tenine baktılar,
"Neden yalnız içiyorsun, bizimle gelmek ister misin?" bu sözcükler Soleil'in donuk zihninde bir ışık gibi yandı belki dedi lumiere onu durdurmak için yanına gelir.

Taşların üzerine bıraktığı tişörtü alıp üzerine geçirdi bira şişesinin dibinde kalan son damlayı da içip ayağa kalktı.
"Olur hadi gidelim"  sesi uzaktan gelmiş gibiydi derin anlamlar yüklerdi her şeye ama şuan bunu yapmıyor sığ bir bakışla devam ediyordu hayatına.

Geldikleri orman evine tekli koltuğa bıraktı kendini, içtiği biralar etkisini yeni gösteriyor bedeni uyuşmaya başlamıştı. Uzun tırnaklarını bacağına uzun ince kesik atarak yukarı doğru çizmeye başladı çizik kızarıp yavaşça kanamaya başladı.

Turuncu saçlı yüzünde çilleri olan adam Soleil'in yanına gelip daracık koltuğa onunla beraber oturdu, Soleil uyuşuk ve durgun haliyle onu itmeye çalışsada pek bir şey yapamadı.

Diğer saçlarına kırlar düşmüş adam uzaktan onları izleyip az önce bardağına bıraktığı viskisinden içiyordu.

Adam Soleil'in koluna dokunmaya oradanda göğüslerine uzandı. İçindeki fırtınalar hızlanıyordu ama o tek kelime etmeden öylece bekliyordu.

Adam kolundan tuttuğu gibi Soleil'i yerdeki beyaz kahverengi karışımlı halının üzerine bıraktı, başını hafifçe sağa çevirip duvardaki resimleri izleyip olanları düşünmek istemiyordu

Duvardaki genç kadın dikkatini çekmişti kahverengi uzun saçları omzundan aşağı düşüyordu sıcak bir gülümsesiyle etrafındakilere yaşam enerji verdiği her halinden belliydi.

Adam Soleil'in kıyafetlerini çıkarıp onu öpmeye başlamıştı bunları yaparken onun bedenine dokunmak için izin istemek gibi bir harekette bulunmamış bu kırılgan beden kendine aitmiş gibi istediği şekilde yön veriyordu.

Soleil derin bir sessizlik içinde içinden eğer Tanrı varsa şuan ölmek istediğini söylüyordu, kendini kayıp etmişti bir şekilde kendini bulmanın ölmek olduğunu anlamıştı.

Kır saçlı adam oturduğu yerden kalkıp Soleil'in çıplak bedenin yanına gelip ona doğru eğildi
"Sana dokunmak niyetinde değilim, sadece ufak bir iz bırakacağım benden sana bunun için izin istiyorum" diye viski kokan nefesini Soleil'in dudaklarına doğru üfledi.

Uyuşan tek şey bedeni değil dilide öyle olmuştu tek kelime dökülmüyordu sadece içinden eğer Tanrı varsa ona ölmek için yalvarıyordu.

Adam bu sessiz bakışları bir izin olarak görüp cebinden çıkardığı küçük bıçağı açıp Soleil'in göbeğinde yukarı doğru sürtmeye başladı.

Bıçağın gezdiği her yer buz  kesiyor içindeki fırtınaya ateşler atıyordu. Tanrı onu duymuş ölmesi için ona bir katil göndermişti, bıçak yüzünde durup beklemeye başladı.

Dudağında ki silik kırmızı ruja sürüp konuşmaya başladı
"Adın ne?"
Soleil yine bir şey demedi adam tekrar tekrar sordu yine tek bir ses gelmedi
Turuncu saçlı adam elinde kimliğini sallayarak üstü çıplak bir şekilde koltuktan kalktı
"Soleil Dear yazıyor " dedi

"Demek Soleil kendi güneşini yaratmaya çalışan zavallı bir kız çocuğu" sözleri elinde tuttuğu bıçak gibi kalbine tek tek saplanıyordu.

Gözünün altında dudak bitimine kadar derin sayılacak uzun bir kesik bıraktı adam
"Benim güneş kızıma geceden bir hediye, yanlış zamanda yanlış yerdeydin"

Lumiere: Üzgünüm güzel Soleilim yaptığım her şeyi düzelteceğim

(04:37✓)

Gözleri hala duvardaki güzel kadında takılı kalmıştı Soleil'in bedenini taşıyan adam onu arabaya bırakırken fısıldadı kulağına
" O resimdeki kız tam bir fahişeydi önce beni kendine aşık etti sonra bir kadını sevdiğini söyledi bende ona unutamayacağı bir gelecek bıraktım"