.

808 68 7
                                    

Kraliçe tahtında oturmuş şarabını uyudumluyordu.

Bugün kraliyet ailesinin yüzüncü yıl dönümüydü. Sarayda şenlik vardı. Halk dans edip bir yandanda şarkı söylüyordu.

Kraliçe içindeki anlam veremediği heyecanı şarap içerek bastırmaya çalışıyordu. Bu onun başına ilk defa geliyordu. O heyecanlanmazdı yada korkmaz dı.

Lion krallığının gelmiş geçmiş en güçlü kralıcesi Victoria sadece Lion krallığını değil çoğu ırka da liderlik ediyordu.

İçindeki heyecan artarken bir yandanda aslanına sinirleniyordu. 'neden durmuyorsun?' diye soruyordu. Ama aslanı sadece daha çok sabırsızlanıyordu.

Kraliçe dayanamayıp tahtından kalktı. Baş yardımcısı aynı zamanda ordunun komutanı olan Ambar;

"Kralicem bir sorun mu var?"

Diye sordu. Kraliçe derin bir nefes alarak bir sorun olmadığını belirtti.

Ambar kraliçenin başını olumsuz anlamda sallaması ile tekrardan tahtının başında beklemeye devam etti.

Victoria en üst katta olan odasına doğru çıkmaya başladı. Beyaz elbisesi merdivenlerde süzülüyordu aynı zamanda göz kamaştıran taçı görenleri mest ediyordu.

Kraliçe bekardı. Hoş ona yaklaşmaya ne bir erkek nede bir kadının cesareti vardı. Tanrı şahit ki buna kalkışan bütün insanların kafasını oracıkta koparmıştı.

çoğu ırk için bunlar aslan , kurt ve ejderhalar olmak üzere en asil ırklardı ruh eşi ölüm kadar önemliydi.

Ruh eşini bulan insanlar şüphesiz ki çok şanslıydılar. Onların üstüne bereket , mutluluk ve şehvet yağardı.

Kraliçe odasına varır varmaz önce zırhını sonrada kılıcını çıkardı. Gözleri istemsizce ormana bakan büyük balkona kaydı. Bu onun daha çok heyecanlanmasını sağladı. Adımları o tarafa yönelirken eli tacına gitti. Önce onu çıkarıp sonrada üzerindeki kıyafetleri çıkardı.

Vücudu aslan formunu alırken normalde canının acıması gerekiyordu. Ama içindeki heyecan bunu bastırmaya yetmişti.

Karanlık ormana bakıp 3. Kattaki balkondan atladı. Bu mesafe onun için bir hiçti. Dört patisinin üstüne düşer düşmez durmandan ormanın derinliklerine doğru koşmaya başladı.

Karanlık ormanda sapsarı kürkü parlıyordu. Sessizce ormanda koşarken burnuna bu güne kadar hiç bilmediği bir koku gelmişti.

Daha da hızlanırken açık bir araziye çıkmıştı. Gözleri etrafı tararken arazinin ortasında uyuyan bembeyaz tüyleri olan bir kediyi görmüştü.

Kraliçe önce şaşırdı sonrada yavaşça ona doğru yürümeye başladı.

Koku burnuna daha çok gelirken başının döndüğünü hissediyordu. Koku o kadar güzeldi ki geri kalan bütün hayatında bu kokuya hapsolmak istedi.

Kedinin yanına varınca durup kapalı gözlerine sonrada pembe burnuna baktı. Yıllardır beyaz bir kedi görmemişti.

Kedi uyumaya devam ederken kraliçe patisi ile kuyruğuna bastı. Kedi acı ile miyavlayıp yerinden sıçrarken kraliçe irkilerek keriye kaçmıştı.

Ona zarar vermek istememişti. Kedi karşısındaki ihtişamlı aslanı görünce korkuyla geriye adımlamaya başladı.

Victoria merakla ona bakmaya devam ediyordu. Kedi ondan uzaklaşmaya başladığında hoşnutsuzca mırıldandı. Kedi daha çok korkarken durup olduğu yere sindi.

Yavru bir kediydi ama bir o kadarda olgun. Kraliçe onun olgun olduğunu biliyordu. Anlamadığı şey neden hala yavru bir kedi olduğuydu.

Kraliçe insan formuna dönüşmeye başladı. Onunla konuşması gerekiyordu. Bu ormanda normal kediler yaşamazdı. Hoş ormana ayak bastıkları an muhtemelen bir ırka yem olurlardı.

Kedi karşısındaki aslanın dönüşümünü merakla izlerken. Dönüşüm bittiğinde kraliçenin esmer tenine baktı. O çok güzeldi. Hayatında hiç bu kadar güzel bir insan görmemişti.

Victoria biraz daha kediye baktı.

"Dönüş."

Kedi Victoria bakmaya devam ederken. Bu Victoria'yı sinirlendirmeye başlamıştı.

Onu görmek istiyordu. Bunun için çok sabırsızdı.

"Dönüş dedim sana"

Kedi korku ile dönüşmeye başlarken. Kraliçe daha çok sabırsızlanıyordu.

Kedi sonunda dönüşmüştü. Bembeyaz saçları vardı.

Teni dolunayın altında parlıyordu. Kraliçe içindeki aslanı durdurmaya çalışıyordu.

Dönüşen kedi çimlerin üzerinde uzanıyordu. Kraliçe anladı kedi açtı ve bu açlık onu güçsüzleştirmişti.

Saçları yüzünü kapatırken yavaşça yaklaşıp önüne eğildi. Beyaz saçlarını yüzünden çekerek önce masmavi gözlerini sonrada küçük burnunu ortaya çıkarmıştı.

Kraliçe nefesinin kesildiğini hissetti ve göz göze geldikleri an Victoria anlamıştı bu onun ruh eşiydi.
____________

Evett. İlk bölümü yazdım . Bakalım sonraki bölümleri yazabilicekmiyim çok çabuk sıkılıyorum. Ama bu kitabı bitirmeyi planlıyorum umarım sorunsuz bitiririm.

Yazım yanlislari varsa görmezden gelin.

Bol bol yorum yapmayı unutmayın bu yorumlar benim için motivasyon olucaktır. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere.

STRENGTH//GXGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin