Dur, Çıkma Hayatımdan

531 33 74
                                    

Yazamam diyordum ama bir şeyler karaladım 😔

N'aber ne zamandır görüşemiyoruz 🤕 nasılsınız, okul nasıl gidiyor?

Beni özlediniz mi GAJFKMWGKMEKGD bu bölüm biraz kaos yazmayı düşünüyorum ya hak

&&&

Sıcak bir bahar günüydü. Üç arkadaş çimenlerin üzerine gelişi güzel yayılmış, bir ihtimal susuzluktan canları çıktığı için serinlemeye çalışıyorlardı.

Demiştik ya, cidden sıcak bir gündü. Kesinlikle çok uzun zaman önce planlamasalardı bu pikniği, asla bugün dışarı çıkmazlardı.

Ne zamandır erteliyorlardı hiçbir fikri yoktu yeşil saçları yavaştan uzadığı için diğerlerine oranla biraz daha yanan ve ten rengi esmerleşen Kojiro. Üstünde salaş bir kot haricinde bir şey yoktu. Teşhirci diye adı çıkmasına az kalmıştı ama bu umrunda olmaktan fazlasıyla uzaktı çünkü fiziği gittikçe oturduğu için başlarda yapılan "çirkin" yaftası, şimdilerde fazlaca iyi göründüğünden sebep çok uzak geliyordu.

Ufak ve manevralar için elverişli olan kaykayı yanına öylesine atılmış, terli vücudu çimlerin vücuduna yapışmasını sağlarken soluklanmaya devam ediyordu. Dili dışarıdaydı ve tarafsız birisi bu görüntüye baksaydı çekici ile komik demek arasında kalırdı. Komik yanı biraz daha ağır basıyordu.

Çimlere yayılmışken bekledikleri iki kişi vardı. Birisi, Reki ve Kojiro'nun davetlisi olarak gelen Chinen Miya. 9. sınıfların gözbebeği, zeki karakteri ve her şeye rağmen duygusal olan sarkastik kişiliğiyle Reki'ye ufaktan yanık bir ergendi. Langa onun gelmesinden pek hoşnut değildi ama Reki ile küs oldukları için bunu içerisinde tutup eve gidince çatlayana kadar ağlamak için kendi kendine yemin etmişti, Kojiro bunun farkındaydı.

Diğer kişiyi düşününce kalbi çarptı Kojiro'nun. Güzel bir acı en yüksek oranla bu çarpıntıya benzeyebilirdi. Gözleri hülyalı hülyalı daldı.

Pembe saçlarını savura savura yanına adımladığını, temiz bir kokunun çevresini sarmaladığını, okulda daha ufaklarını takmasına rağmen dışarıda daha dikkat çekicilerini kullandığı piercinglerini düşledi. Hayal dünyası genişti pek tabii ama bu oğlan oraya bile devasa geliyordu.

Sakurayashiki Kaoru.

Güzel oğlan, Reki'nin deyimiyle pembe saçlı afet, kiraz, çilek, gönülçelen, aşk- tamam fazla da abartmasaydı iyiydi. Yine de bu sıfatların çoğu ona öyle güzel yakışırdı ki, aklınız şaşardı.

Düşünceleri yüzünden utandığı için çimlerin üzerinden doğrulduğu anda önünde özensiz bir kaykay durmuş ve daha az önce düşlediği koku bu defa cidden çevresini sarmıştı. Ayaktan başa doğru gözlerini yavaş yavaş kaldırırken önündeki ince bacakları ve kıyafetleri süzüyordu.

Klasik ayakkabılar, klasik bir pantolon paçasının ardından geleceğini tahmin etmediği ve bacaklarına sarılmış olan iki lastiğimsi siyah parça, kumaşın bacaklarına tamamen oturmasını sağlamıştı ve biraz daha yukarı çıktığında beyaz bir gömlek içerisine bir şey giyilmemiş olduğundan hatları belli ederek Kojiro'nun esmer yüzünü ince bir kırmızılıkla aydınlatmıştı.

Karşıda duran Kaoru için Kojiro'nun yüzündeki bu kızarıklık, utanma kızarıklığı mı yoksa sıcakta çok pişmiş bir tavuğa dönen Kojiro'nun ısıya karşı olan tepkisi mi çözmek imkansızdı. Ellerini ileri uzattı ve parmaklarını birkaç kere oynattı, beyaz parmakları uzun ve inceydi. "Elimi tut." Kojiro, kendi esmer parmaklarını Kaoru'nunkine geçirirken kalbiyle ufak bir tartışma yaşamak üzereydi. Çünkü bu aptal organ yavaş atmayı bilmiyor! Pembe saçları örgülerle geriye doğru atılmış olan, yerde yatanın ellerini tuttuktan sonra onu ayağa kaldırmak için çekti, bunu birkaç kere denemişti lakin diğeri yerden kalkmamak için ısrar ediyor gibiydi. "Haydi Kojiro, kalksana." Kojiro'nun yeşil saçları terden ensesine yapışmıştı ve ayağa kalkarak ellerini ayırmaya hiç niyeti yok gibi görünüyordu yine de oflayarak kalkmış ve arkasını silkmişti.

Halledebilirdik | JoErryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin