Birden karanlıktan kurtulup uyandım. Gözümü açtığımda bir hastane odasında olduğumu fark ettim. Koluma bağlanan ipler hastane gereçlerine bağlanmış, yanımda asılı duran bir tüpten sarımsı şeffaf bir sıvı geliyor. Bu serum olmalı. Diğerlerini bilmiyorum. Yattığım yataktan doğrulup çevreme bakınca fark ettim, odada yalnızım. Yanımdaki masada bir kuş kafesi ve bir kanarya var. Perde kapalı olduğu için pek birşey görünmüyor, oda karanlık sayılır. Görebildiğim kadarıyla tam önümde bir televizyon var. Sağımdaki sandalyenin üstünde bir peluş ayı, yanında bir valiz ve solumda masanın bir köşesinde dizüstü bilgisayarla birkaç kitap var. Kuşun kafesi solumda, kapalı pencerenin tarafındaki, masanın yanındaki koltukta duruyor. Keşke camdan dışarı bakabilsem. Nerdeyim, neden burdayım, nasıl geldim, ne oldu gibi sorular aklımda ve bundan sonra ne olacak bilmiyorum. Bundan öncesi aklımda yok. Sanki silinmiş herşey. Yataktan birazcık daha doğrulmaya çalışınca belime korkunç bir ağrı girdi ve bacaklarımın olmadığını fark ettim. Hiçbir ilaç öldürmedi beni. Başıma ne geldi acaba? Kim yaptı bunu? Kuşun sesi ile irkildim. Kuşa baktığımda benim gibi hasta olduğunu, bazı yerlerinde tüyleri dökülmüş masum bakışlarla bana bakıyor. Sesi o kadar güzel ki, ne kadar hasta olsa da. Düşününce bu kuşun benden, benim ise bu kuştan bir farkın yok. İkimiz de ilgiye ve bakıma muhtacız. Neden burda olduğumuzu ve neden burda olduğumuzu bilmiyoruz. Belki o biliyordur fakat ben bilmiyorum. Etrafıma baktım ama dikkat çeken bir şey yok. Kapı açılma sesi duydum ve beyaz önlüklü bir adamla lacivert önlüklü bir kadın girdi içeri. Doktorla hemşire olması lazım bu kişilerin.
"Günaydın Havincim, nasılsın?" Diye sordu adam. "Uyanmışsın, nasıl hissediyorsun?"
"İyiyim. Neden burdayım? Neden bacaklarım yok?" Diye soruverdim bir anda. İkisi de bana bakıyordu.
"Canım sen bir kaza geçirdin ve bacaklarını kaybettin. Arabayı süren kişi abindi ve arabada kardeşin Melisa vardı. Maalesef Melisa hayatını kaybetti ama abin dün yoğun bakımdan çıktı. Seni görmek istiyor." dedi hemşire.
Seni benden ayrı koyan her bir halta küfrettim ablacım! "Tamam"
Hemşire çıktı, doktor ise "Havincim, ben seninle daha sonra detaylı bir şekilde konuşacağım. Şimdi abinle konuş sonra geleceğim ben." Dedi. Kafamı salladım o ise odadan çıkarken arkasından bakmakla yetindim. Birden kapı tekrar açıldı ve bu sefer uzun boylu, saçı sakalı kesilmiş tekerlekli sandalyede oturan hüzünlü ve hasta duran bir adamla o hemşire geldi. Bu adam abimdi sanırım. Ve o böyle görünüyorsa acaba ben nasıl görünüyordum?
"Abicim uyanmışsın?" Diye doğruldu abim. Gözü doluydu.
"Halil bey ayağa kalkmayın sakın. Daha yeni yoğun bakımdan çıktınız. Ben tebrar geleceğim, şimdilik abi kardeş sizi yalnız bırakayım, birşey olursa hemşire düğmesine basın. Ben buralardayım." dedi hemşire ve odadan çıktı. Halil...
Abim tekerlekli sandalye ile yatağıma yaklaştı ve konuşmaya başladı;
"Çok özür dilerim abicim... Gerçekten çok büyük bir hata yaptım ve Melisanın hayatına sebep oldu.. ikimiz de şuan hastanedeyiz ve bu benim suçum.. Affeder misin beni?"
"Özür dilemene gerek yok çünkü ben hiç birşey hatırlamıyorum." Dedim. Ağlamaya başladı. "Hayatımın en güzel dönemiydi kalben, ne kadar da mutluydum sen öyle gülerken, uyurken falan da izlerdim resmin hala saklı bende. Unutma ellerimde büyüdün sen..."
"Abi... Ağlama..."
"Melisa benim yüzümden öldü..."
"Hayır abi deme öyle. Demek ki ömrü bu kadarmış, üzme kendini."
"Nefret ediyorsun dimi benden? Terk edeceksin dimi sen de beni?"
"Abi saçmalama! Ulan s**tir et sevenler terk eder mi?"
"Eder mi?"
"Etmez abi."
"Keşke biraz olgun düşünseydim. Fazla sevgi mutluluğunu düşünmektir. Her kafamın güzelliğinde aklıma gelecek şimdi... Annemin emanetine sahip çıkamadım..." Bana baktı, "Ne istiyorum bilmiyorum ama bu sefer yardım et be Allah'ım... Şimdi ondan kalan birkaç tane fotoğrafla yetinmek zorundayım.. ve masal bitti mutlu sonla değil gerçekle."
"Masal bitmedi abi, daha yeni başlıyor. Sabret."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
13 Numara
Fiksi UmumYeni hemşire mezunu olan Havin Aydın bir kaza geçiriyor ve herşeyi unutuyor. Hastanede gözlerini açıyor, düzeldikten bir hafta sonra bir akıl hastanesine atandığını öğreniyor. Başına bakalım ne gelecek? 🥀