Lisa hızla koşarak ilerde dağın arkasında saklanan jeongyeon'un yanına ulaştı.
"Yeon iki at arabasi, 7 tanede at var ve ayrıca 15 adam. Tahminlerime göre arabalar altınla dolu."
Jeongyeon hafif sırıtıp klıcını kılıfından çıkardı.
"Biliyormusun Lisa galiba bu sefer fena patlaticaz."
İkisi bir süre daha bekledikten sonra yanlarındaki 5 diğer adamla hızla atların önünü kestiler.
Siyah ve kırmızı giyimli adamlar muhtemelen ticaret için gidiyorlardı şehre.
Bir adam öne çıkıp biraz korku ve biraz tedirginlikle onlara baktı.
"E-efendim bırakın gidelim bizim paramız yok. Biz sadece fakir, şehre iş için giden birkaç adamız. "
Lisa kahkaha atarak adama ilerledi. Elindeki kılıcı adamın boğazına dayayıp sert bir şekilde konuştu.
"Evet evet biliyoruz iş için gidiyorsunuz. Sence biz bunu yer miyiz? He!"
Jeongyeon'da adama yaklaşıp yüzüne baktı sonrada adamlara işaret verip at arabalarına bakmalarını belirtti.
Adamlar hareket eder etmez kırmızı ve siyah giyimli muhafızlar kılıçlarını çektiler. Bu direk savar belirtisiydi.
"Tamam bunu siz istediniz."
Jeongyeon önündeki adamın kafasından tutup kılıcını boğazından geçirdi adamın kanı üstleriene sıçrarken Lisa hızla atlarindan inmiş muhafızlara ilerlerken jeongyeon arkalara ilerledi.
Lisa daha çok adamlarla oynayarak öldürürdü ama jeongyeon sabırsızdı direk boyunlarını hedef alır ve işini bitirirdi.
Bütün adamaları öldürmüşler di şimdi sırada at arabalari vardı.
Lisa bir at arabasına yönelip kapısını açtı ve bum!
"Yeon ben asla yanılmam."
Diye bağırdı. Jeongyeon sırıtarak yanına geldi. Diğer adamlar ölen muhafizlerı topluyorlar dı.
Lisa ve jeongyeon yumruk tokusturup birbirine sarıldılar. Bunu hep yaparlardı.
İkisi küçükken bir insan tücarrinin elinden kacmislardi. Jeongyeon her zaman sert ve güçlü olandı bileğinin kuvvetine kimse karşı koyamıyordu.
Lisa ise zeki ve alaycı bir tipti onunda zekasının üzerinden kimse gelemiyordu. İkisi muhteşem bir takım olmuş ve dişli dağın patronu olmuşlardı.
_______________
"Yine dediğim gibi keselere koyup şehirdeki fakir insanlara veriyorsunuz. Tamam mı?"
Adamlar başını sallayip çıktılar. Lisa elinde iki büyük bira bardağı ile handa tahta masada oturmuş hesap yapan jeongyeon'un yanına geldi.
"Biraz mola ver eminim ki herkes parasına ulaşıcatır"
Jeongyeon biralardan bir tane alıp birkaç yudum aldı.
Handa birkaç adam dışında kimse yoktu henüz. Bu han şehre yakın yol kenarında baya işleyen bir handı.
Akşam üstü biraz serin bir hava vardı ikisinin bir evleri yoktu ama belirli bir yerleri vardı dişli dağlar onlarla konuşmak isteyen yada arayan herkes orda kolayca bulurdu.
"Biliyorum Lisa ama yinede emin olmak gerekiyor."
Lisa gülüp birasindan birkaç yudum daha aldı. Lisa zayıf kahverengi saçlara sahip bir kızdı. Jeongyeon ise hafif iri bir bedene sahip ve sarı kısa saçlara sahipti.
İkisi çok güzel kadınlardı. Onları bilmiyen yeni çoğu tüccar onlara yavşardı bu sadece onların sonunu daha çabuk getiriyordu.
________________
Evett yine ben ve yine yeni bir kitap. Düşündüm ki ben neden böyle bir kitap yazmiyim ki. Bölüm kısa biliyorum ilerleyen bölümlerde uzatmaya calisicam sizi seviyorum ve kitap hakkında yorumlarınızi bekliyorum .
~snakewomen01
![](https://img.wattpad.com/cover/306971287-288-k764768.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BOSSES GXG
FanfictionLisa ve jeongyeon yolda giden at arabalarından ve ticaret adamlarından haraç keserlerdir. kendilerine mesken seçtikleri iki dağ arası olan yolda bir diğer adıyla dişli dağlar insanların şehire ulaşmalarını sağlayan tek yoldu. herkes bilir iki patron...