Yeni yazmaya başladığım bu kurguma oy vermeyi unutmayın sevgili okurlarım diyerek uyarımı yapıyorum ve hadi bakalım sizlere keyifli okumalar kendime de keyifli yazmalar diyerek kaçıyorum. ♡
Hayatım o kadar karmakarışık bir şekilde ilerliyordu ve artık hızına o kadar yetişemiyordum ki olan bitenleri bir süre sonra artık salmıştım. Ben Sıla Bozkurt hem bir o kadar takıntılı hem de bir o kadar rahat bir tiptim. Aslında bu atraksiyonlu yaşam bana zevk verdiğini bile söyleyebilirdim fakat şuan galiba fena faka basmıştım.
Gelin hadi olayların başından yani 6 ay öncesinden başlayalım olaylara. Yaklaşık 6 ay önce müsteşarımızdan gelen haberle beraber yeni bir ekip kurulacağının bize haberi verilmişti, bu ekipte hem TSK hem de mit ortak olarak çalışacaktı.
Bu uzun süreçli bir görev olacaktı hatta olumlu sonuçlar alınırsa uzun bir süre de böyle devam edeceğini öğrenmiştik. Bu ekip için normalde ajanlığımı İstanbul'da yapmama rağmen Ankaraya Milli istihbarat teşkilatı tarafından çağırılarak özel olarak seçilmiştim. Aslında bunu bekliyordum çünkü iyi bir ajandım. Denilene göre her ilden farklı niteliklerde özel ajanlar seçilmişti şuanda İstanbul kolundan seçilen ajan olmam dışında ben de pek bir şey bilmiyordum açıkçası.
5 ay boyunca ekibin hazırlıkları sürmüştü ben de bu esnada bana haber gelene kadar hala İstanbul da yaşamaya ve burada ajanlığıma devam ediyordum. 5 ayın sonunda görev için özel olarak kullandığımız telefona gelen kırmızı kodla acil bir şekilde Ankaraya çağırılmıştım. Aynı gün içerisinde oraya gelerek yeni görevimi öğrenmiştim, aslında bu görev ekip arkadaşlarımla hepimizin göreviydi fakat şuan aralarındaki askerlerden birinin uzun süreli görevde olduğundan ve birkaç eksik olduğundan dolayı daha henüz hiçbirimiz tanışmamıştık fakat yakın bir zamanda, eksikler giderildikten sonra eminimki tanışacaktık bir şekilde.
Bana verilen görev şuanlık ekipçe peşine Karabatağın en alt tabakası olan ekibi yakalayarak gerekli bilgileri aldıktan sonra onları devre dışı bırakmaktı. Bu karabatak dediğimiz şey bir grup vatan haini piçin oluşturduğu ekipti. Fakat çok köklü bir ekipti en alt kademeden en üst kademeye kadar bir çok kolu vardı bunların, şuanlık benim görevim en alt kademeyleydi sadece. Görev sorunsuz bir şekilde ilerlerken bu şerefsizlerin arasına ünlü bir moda tasarımcısı olarak yani Göksu Demir olarak katılmıştım. Her şey kusursuz ilerliyordu fakat nasıl olduysa kesinlikle nasıl olduysa kanka susar mısın mükremin, tanıştırayım iç sesim mükremin neyse konudan sapmayalım. Birden bunların başında olan paronoyak benden şüphelenerek daha önce de toplantı yaptığımız depo tarzı bir yere kapatmışlardı.
Aslında bu benim de işime yaramıştı çünkü onları sessiz bir şekilde öldürmenin en iyi yolu buydu. Onlarla daha önce burada toplantı yaptığımızda buraya ekibim yani daha tanışmadığım ekibim tarafından verilen böceklerden yerleştirmiştim ama tabiki onlar bunu tahmin edemiyecek kadar aptallardı, aslında bunu her gittiğimiz toplantı mekanında yapmıştım ama işte beyin olmayınca gayet normaldi anlamamaları. Tek sıkıntı üzerimin şuanda aşırı güzel olması ve sevdiğim kombinlerden biriyle burada olmamdı, hayır salak mısın sen Sıla neden bu kadar sevdiğin bir kombini böyle itlerin yanında yapıyorsun boşu boşuna üzerim kirlenicekti ve bu itler için binlerce lira döktüğüm takımımın kirlenmesi felaketle eş değer sayılırdı benim için.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~SEVDA SARMAŞIĞI~
Teen FictionBir zamanlar, evvel zaman için kalbur saman içinde iki tane minik çocuk varmış. İkisi de birbirinden kırılgan fakat bir o kadar da güçlü olan bu çocuklar bir gün bir araya gelerek birbirine tutunmuş ve aralarında sanki görünmez ve kopmayacak bir bağ...