Geçmişi olmayan bir insanın geleceği de olamaz. Geçmişini unutup yeni sayfa açanların dikkatine! Geçmiş su gibidir elbet bir gün su gibi yüzeye çıkacaktır.
❄Kır çiceği❄
Sabah sabah alarmın sesiyle kalkmanın ne kadar kötü bir duygu olduğunu size anlatamam. Zaten dünden kalma olduğum için başım çatlıyor. Hayır arkadaşlar, lütfen yani tabi ki içki içmedim sadece geç yattığım için başım ağrıyor.
Evim her zaman olduğu gibi sessiz. Alıştım sanırın geçmişimi bilmeden yaşamaya.
Alarmı kapatıp sıcak bir duşun altına girip geçmişimi düşünmemeye çalışarak duştan çıkıp bornozumu üzerime geçirdiğim de saat 07.30'a gelmek üzereydi.
Hemen dolabımdan siyah tulumu çıkarıp yatağın üzerine atıp bugün için uygun olup olmadığını incelemeye koyuldum.
Göğüs kısmındaki kalp modeli ona estetik bir hava katarken kalın askılıklarıyla beraber nostanjik bir görünüm sağlıyordu. Zarif kesimiyle çok rahatsız etmiyecek ve beyaz tenimi siyah kumaşın altında bir hazine gibi sunuyordu.
Bugün katılacağım yemek için şık ve uygun olduğuna karar kıldım. Bence o kadar da açık değil sonuçta millet neler giyipte sokağa çıkıyordu.
Makkaj yapmayı ne kadar sevmesem de sonuçta ben bir sekreterim. Patronumla beraber yemeklere katılmak ve güzel görünüp sahte gülüçükler atmak benim işim nede olsa.
Küçük ama bana yeten 2+1 olan evimden çıkıp otobüs durağına doğru yürüdüm.-kusura bakmayın arkadaşlar ama para sıçmıyorum sonuçta. Kitapda ki karakterler gibi ne bir belalım var ne de zengin bir babam.-
Otobüse binip Alsancaktar holdingin biraz ilerisindeki çevre yolunda inip yürümeye başladım zarif ince topuklu ayak kabılarımla.
Holdinge geldiğim de masama geçip bugünün programını kontrol ettikten sonra Sami bey -kendisi patronum olur adama hayranım ya şirketini zorluklar içinde kuran bir adamdır ve oğlu zengin bir züppe olmaması için başka bir şirket de çalıştırıyormuş- işte kulaktan dolma laflar yani gerçek mi değil mi şuanlık bu bir gizem.
Hemen az şekerli kahve hazırlayıp Sami beyin kapısını çaldım. -Çok klasik ya keşke birgün de girme dese de girsem ne güzel olurdu ama nerde- hemen içeriye geçip kahvesini masasının üzerine bırakıp bu günün özetini geçerken
"Mavi bugün ki programın hepsini iptal et ve herkesi Dark restorantına davetli ve davete katılmak sorunluluk bildirir." dediğin de -lanet olası adam insan önceden bir haber verir değil mi senin yüzünden güzelim yepyeni tulumu giydim.-
"Neden diye sormamın bir mahsuru var mı?" dediğim de gülümseyip "Ee artık yaşlanıyorum benim de emekliğe ayrılmamaın vakti geldi çattı. Artık torun sevmek istiyorum. Toprakla uğraşmak istiyorum." dediğin de -adam haklı ne diyim yani bir ayağı çukura düştü düşecek ölümlü dünya sonuçta bugün varız yarın yokuz.-
Herkese haberi verince kızlar şimdiden dedikoduya başladılar. -Ay sence yakışıklı mı? Kas yapmış mıdır? Kaç yaşında? Sarışın mı esmer mi?- diye başımın etini yediler ay sanki askerlik arkadaşım Yarabbi Yarasulullah.
En azında tulumum boşa gitmicek aslında bu da bir yemek sonuçta değil mi? Saat 01.00 olunça herkes gibi koşa koşa değil de daha uyuşuk hayattan bıkmış bir şekil de şirketten çıkıp otobüse atlayıp Dark denilen resturanta gittim. Aa dur bir dakika ya burası bildiğin bar lan of başım şimdiden ağrımaya başladı.
El meçbur içeriye girdim. Bir de ne görim Hazal'ın bir erkekle deliler gibi dans ediyor tabi ki ben dayanır mıyım gitim hemen onları ayırdığım da çocuk -çocuk dedime bakmayın. Bu bildiğin taş ya.-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişin Gölgesi
Romance-O adam geçmişinken onu geleceğin yapmak mı isyiyorsun? dedi kınayan bir ses tonuyla. Artık bıkkın bir sesle -Evet. -Acı çekmekten yorulmadın mı? dedi. Nefesimi dışarıya verim ve -Yoruldum. -O zaman neden? dedi bana kızgın bir sesle. -Neden mi? dedi...
