Yağmurun bardaktan boşanırcasına yağdığı bir gündü işime gitmiş ve bikaç hastamla konuşup yardım etmeye ve anlamaya çalışmıştım bile. Sonra tam bir sonraki yeni gelmiş hastanın dosyasına bakarken kapı çalındı :
- Girebilirsiniz. dedim
Sonra İçeri girdi ve tek bir kelime dahi etmeden önümdeki karşılıklı koltuklardan birine oturdu. Daha önceki hastalarımdan değildi ve yüzüme dahi bakamıyodu hemen dosyasına baktım
isim- Soyisim: Devrim Yesari
Yaş: 20
Şikayeti : Anne babasını bir trafik kazasında kaybetmiş ve hayattan soğuyup kendini hayata kapatmış.Dosyayı inceledikten sonra şok oldum aynı yaşta ve aynı şeyleri yaşamıştık , içimden bir ses daha çok şey yaşayacağımızı söylüyordu . Şokumu belli etmememeye çalışarak
hastaya dönüp:
" Merhaba, hoşgeldiniz Devrim bey " dedim ve bir şok daha geçirdim bu o gün bana ağlarken çarpıp sonra arkasına bile bakmadan giden çocuk ben şokumu atlatmaya çalışırken ondan tek bir kelime bile çıkmadı.
Sonra Devam ettim konuşmama şokumu atlatmaya ve belli etmemeye çalışırken .
" Nasılsınız? Biliyorum çok garip hissediyosunuz ve belki de çekiniyosunuz ama biz konuşmaya başladıkça ve sürdürdükçe daha rahat hissedeceksiniz merak etmeyin . Sizi anlamaya çalışmaya ,yol göstermeye ve elimden geldiğince yardım etmek için burdayım. Başlıyalım mı?" deyince bu sefer konuşmaya başladı "başlıyalım."dedi kısılmış ve bitik sesiyle.
" benim annem ve babam öldü ama benim gözümden tek bir damla yaş bile gelmedi. " dedi.
Sonra ben devam ettim konuşmama " Sizi çok iyi anlıyorum çünkü bunları bende yaşadım. Bakın bu çok zor bi durum bazen kalbimiz, beynimiz ve ruhumuz farkına varmaz çünkü bunun acısıyla karşılaşmaya korkar. Merak etmeyin birlikte o içinizde tutuklarınızı bir bir ortaya çıkardığımızda rahatlıyacaksızınız. " dediğimde şaşırmış gibi bakıyordu yüzüme.
Biraz bekledikten sonra devam ettim konuşmama
"Bana çoçukkluğunuzu anlatırmısınız? " diye ilk sorumu yöneltim.
Oda derin bir nefes alıp " Tamam. Ben anneme çok düşkün bi çocuktum ve ağzından çıkan ilk kelime anneydi. Babamla aramda anlamadığım bir şekilde bizi birbirimize bi şekilde tam bağlanamıyoduk sadece bana değil anneme karşıda böyleydi sanki onu tutan ve bizi sevmesini engelleyen bir şey vardı. Bu yüzden hiçbir zaman babamla tam sevemedik, bağlanamadık. " dedi.
Sonra söze girdim ve " Peki, annenle ve baban arasında hiç bu yüzden tartıştılarmı yada annen babana bunun sebebini sordumu? " dedim. " Evet, nadiren olurdu ama babam hiç bişey diyemezdi annemin bu sorusuna. Annemde üstüne gitmezdi ama bu durumdan rahatsız olduğu her halinden belliydi. " dedi.
" Peki sen hiç sordunmu babana? " dedim. "Dedim ya biz çok samimi değildik o kadar çok konuşmazdık bende hiç sormadım belki de alışmıştım. " dedi.
" Anlıyorum, peki genel olarak böyle mi geçti çocukluğunuz? Yani böyle düşünüp hiç unutamadığınız bi şey oldumu ? " dedim biraz düşündü sanki söyleyip söylememekte kararsızdı. O an söyleyecekleri ve zamanla devamını getireceği şeylerin hayatımı değiştireceği aklımın ucundan bile geçmiyordu.