Ne Sandın? #Wattys 2015

5. bolum

Selime "bugün sudenin doğum günü" diye mesaj attım. Anında selim beni aradı.

"sanada günaydın nehircim"

"ne yapalım onu söyle sen."

"iyiyim sen nasılsın?"

"seliim"

"iyi. iyi. Alsancakta güzel mekanlar var diye duydum. Yarım saate seni almaya gelirim."

"tamam görüşürü--"

Lafımı tamamlayamadan telefonu yüzüme kapattı. Görgüsüz. Ben bu çocuğu neden bu kadar önemsiyorum lan. Daha tanışalı bir hafta bile olmadı..

Ne giyeceğimi seçmek için tam dolabımı açıyordum ki dünkü olay aklıma geldi. -Dağınık dolabım üzerime dökülmüştü, bende tüm kıyafetleri yeniden dolaba tıkmıştım-

Bende ablamın kullanmadığı ama içinde hâlâ eşyalarının bulunduğu odasına girdim. Ablamın askılı, her eğildiğinde götünün apaçık ortada olduğu, mavi elbisesini seçtim. Sonra takı kutusundan bir mor birde beyaz taşı olan kolyesini alıp odama girdim.

Ablamın üstünde, yapışacak kadar dar olan eğildiğinde götünü gösteren elbisesi bende bol ve dizimin bir karış üstünde olmuştu.

Ablam gibi bitch style görünmeyeceğime emindim.

Kolye ve elbise çok uymuştu. Kapı çaldığında beyaz converse lerimi giyip kapıyı açtım. Selim uzun bir ıslık çaldı.

"kimin ARKADAŞI" dedim gönderme yaparak.

Güldü. O da benim gibi motor kullanıyor olmalıydı. Onun motoru fıstık yeşiliydi.

"nereye gidiyoruz" dedim motora bindiğimizde.

"telefonda ne konuştuk nehir?"

"hı alsancağa gidiyoduk dimii?" dedim.

"hı hıı" dedi.

Geldiğimizde motordan inip yürümeye başladık.

İlk girdiğimiz mekan yeşildi. Herşey yeşildi. -sudede böyle sever- mekanı ayarladıktan sonra pasta seçiminde karamelli bir pasta seçtik.

Sudenin yüzüne pasta atmaya karar verdik. Bunun için on tane pasta daha aldık.

Sonra sudeyi arayıp gelmesini söyledik. Üçümüz kutlayacaktık sadece.

Hediye almak için bir butiğe gittik. Selim üzerinde 'love me harder' yazan bir şort tulum aldı. -adını biliyorum ama şort tulum demek hoşuma gidiyo- bende sude yeşili sevdiği için ona yeşil alta doğru fırfırları olan bir mini elbise aldım.

Mekana gittikten birkaç dakika sonra sudenin babasının arabası yaklaştı.

Sude geldiğinde happy birthday şarkısı çalmaya başladı. Sudenin yüzünde ani bir sırıtış oldu.

"benim için bunları yapmanız çok güzel, ama çok kalamayacağım annemlerde program yapmış "

"ne kadar zamanımız var?" diye atıldı selim.

"yarım saat" selimle birlikte uzun bir süre sudeyi yuhladık.

Zamanımız az olduğundan pastaları yedik. Hediyeleri verdik. Çok eğleniyorduk. On dakikamız daha vardı. Sudenin telefonu çaldı

"alo, tamam ,of iyi" dedi sude. Ve telefonu kapatti.

"gitmem gerek. Çok eğlendim teşekkürler"

Dedi, beni öpüp gitti.

Sude gidince ona atmak için hazırladığım pastalardan birini selimin suratına geçirdim.

"ne, ne yapıyorsun sen?!" diye çıkıştı selim. Onun bu hareketine gülüp bi tane daha pastayı ona fırlattım.

Tıslayıp yüzüme pasta geçirdi. Ve böylece pasta savaşı bitmiş oldu.

Cephaneler -pastalar- bittiğinde yüzümüzü yıkamak için tualete girmemiz gerekti. Selimin gözünde pasta olduğundan fırsattan istifade mi ne ondan edip selimi bayan tualetine soktum. Yüzümüzü beraber yıkayacaksak ya o kız tualetine girecek yada ben erkek tualetine değil mi?

Yüzümüzü yıkamayı başarabildiğimizde tualetlerden birinin kapısı açıldı ve içerden bir adam çıktı. Adam elini yıkayıp gittiginde selim otuz iki diş sırıtıp

"sen erkek tualetine mi girdin?" dedi

"hayır" dedim

"tualetler kız-erkek karısık mı?" dediğinde sırıttım.

"hayır"

"yani ben?"

"evet" diyip gülmeye başladım. Bana inanmadı. Kapının önüne gitti ve yazıyı okudu. -BAYAN WC-

"peki o adam neden ordaydî?"

"sence?" dedim. Selim sırıttı.

"artık dönsek iyi olur" dedi

Başımla onay verdim.

Bizim eve geldiğimizde motordan inip kaskı selime uzattım.

-"iyi geceler CANIM" dedi. Sırıtıp eve girdim.

Umarim begeniyorsunuzdur. Yorum yapin lutfen. Multimedya da selimin partiden onceki fotosu var..