Yeni bölüm sizlerle beraber. Boş olduğum zaman yeni bölüm yazacağım. Keyifli okumalar kuzucuklar :)Gözlerimi aralamaya çalışırken başıma yine ağrı girmişti. Konuşulanları duyuyordum fakat gözlerimi bir türlü açamıyordum.
Teyzem:
-Yavrum daha babasının durumunu yeni yeni kabullenmeye başlamıştı. Şimdi birde eski sorunlarla tekrar uğraşmak zorunda kalmasa..Emir:
- Merak etme anne , ben onun her zaman yaninda olacagim.Dediğinde elimden birinin tuttuğunu hissetmiştim. Ne konuşuyorlardı, ne ile tekrar uğraşacaktım ki.. Sonunda gözlerimi aralamayı başardığımda emir'le göz göze gelmiştik. Teyzem:
-İyi misin tatlım.. Kendini nasıl hissediyorsun.. Emir sen hemen doktoru çağır defne'nin uyandığını söyle
Teyzem sonunda susabildiğinde 'iyiyim' dememle emir'in odadan çıkması bir olmuştu. Midem hala bulanmaya devam ediyordu. Emir, eniştem ve doktor beraber içeri girdiklerinde eniştem hemen yanıma geldi ve anlımdan öptü. 'İyi misin defne' dediğinde sanki babammış gibi hissetmiştim. Tek bir fark vardı. Babam bana hep 2. ismimle ''ilke'' diyerek seslenirdi. Bir an gözlerim doldu ve 'iyiyim' dedim. Doktor :
-Nasıl hissediyorsunuz kendinizi, ağrınız var mı?
'Biraz başım hala ağrıyor ve midem bulanıyor.'
-Ağrınız için ağrı kesici yapalım , yalnız size bir psikolog önereceğim benim yakın bir arkadaşım durumunuzdan bahsettim, o size gerekli açıklamayı yapacak ve bilgi verecek. Aradım bugün veya daha sonra yanına uğrayın.
Daha fazla doktor falan görmek istemiyordum. Daha sonra uğrarım diyeceğim anda emir'in o kötü tehdit eden bakışıyla karşılaştım. 'Tamam giderim.'
-O zaman hemşireye söylerim birazdan gelir , geçmiş olsun .
Hemşire içeriye girdiğinde eniştem ve emir dışarıya çıktılar. Hemşire iğneyi yapıp gittiğinden beri canım sıkılıyordu. Hastanede mi kalacaktık hala..
- Teyze ne zaman çıkacağız, hastane kokusu midemi bulandırıyor ayrıca çok ama çok sıkıldım.
Dediğimde kapı açıldı ve içeriye beyaz atlı prensim geldi, şaka şaka emir gelmişti. Elindeki tostu bana uzattığında yağın kokusu geldi ve kalktım koşarak tuvalete gittim ve kustum.
Hastane odasından sonunda çıkmıştık. Teyzem ve eniştem eve geçti. Emir ise benimle birlikte psikolog'un yanına geldik. Kapıyı tıklattım ve içeriye girdik.
-'Merhaba, hoş geldiniz. Ben doktorunuz Aysun TOSUN.' Çok tatlı bir kadındı çok gençti yada öyle gösteriyordu. 'Merhaba' dedim.
- Doktorunuzla detaylı bir şekilde konuştum. Daha önceden kapalı alan korkunuz yani klostrofobiniz varmış, tedaviler sayesinde bu en aza düşmüş fakat şu an anladığımız kadarıyla tekrar nüksetmiş ve hatta daha ilerlemiş . Şu son birkaç haftadır çok üzüldüğünüz birşey oldu mu?
Dediğinde hiçbir şey demeden emir'e baktım.' İsterseniz beyefendisi dışarıya alalım.' demesiyle hayır anlamında kafamı salladım.
'Babamı kaybettim, bütün tedavi sürecinde beraberdik. Babam olmasa hala devam ederdi ki devam ediyor.'Doktor anlamışça kafa salladı ve önündeki deftere not aldı. 'Sizi haftaya daha detaylı konuşmak için bekliyorum.' kafa salladım. ' Sizinle tanıştığıma çok mutlu oldum, ilke hanım' deyince tekrar aklıma babam gelmişti. 'Defne derseniz sevinirim. İyi günler.'
Çok şükür hastaneden çıkıyorduk. Bir an önce hastaneden çıkmak istiyodum. Koşarak asansöre doğru ilerledim. Düğmeye basacağım sırada gülme sesi duydum ve arkama döndüm. Emir:
-'Ne yaptığını zannediyorsun daha doktorun yanından çıkalı 2 dakika bile olmadı. Doktorun söylediklerini ne çabuk unuttun. Hatırlatıyım istersen klostrofobin var.' dediğinde bozulmuştum. Cidden hemen nasıl unutabilmiştim ki..
'Hem merdivenlerden inelim. Böylelikle sende fazla kilolarından kurtulmuş olursun.-Ne benim mi fazla kilolarım var. Hiçte bile fazla kilom falan yok.
'Evet evet kesin..' Sadece gülümsedim ve emirle beraber taksiye bindik. Taksideyken anneme ve arkadaşlarıma indiğime ve biraz kestirdiğime dair mesaj attım.
Taksi durduğunda o kocaman villaya doğru ilerledik. Buraya her geldiğimde büyüleniyordum ki gene öyle olmuştu. Emir zile bastığında sultan teyze kapıyı açtı.
-Defne kızım, ne kadarda büyümüşsün.. Çok güzel bi genç kız olmuşsun.
-'Teşekkür ederim sultan teyze sende gençleşmişsin.. Napıyosun Ajda Pekkan'ın yolundan mı gidiyorsun.'
Dediğimde bu seferde o gülmeye başlamıştı. 'İlahi deli kız sen yok musun sen''Emir sen napıyorsun, hiç özlemedin mi beni.. Hiç aramadında gittiğinden beri' dediğinde suçluluk hissetmiştim. Benim yüzümden gelmişti. Hiç ona araması için fırsat vermemiştim ki
-'Olur mu sultanım. Hiç özlemez olur muyum.. Bak senin defne'yi özlediğini anladım hemen onuda aldım getirdim. ' Neyse hadi defne sayesinde gönlümü alabildin. Açmışınız yemek hazırlıyım mı size..'
-Yok sultanım. İlimizde de yemek yiyecek hal yok.İçeriye geçtiğimizde teyzem ve eniştem salonda oturuyorlardı. -'Defnecim odanı hazırlattım. 2. Katta emir'in odasının yanı. Hastanede ne yaptınız doktorla görüşebildiniz mi.. İstersen doktorunu değiştirebiliriz.' dediğinde 'yok teyze doktorum gayet iyi teşekkür ederim. Ben çok yoruldum , dinlenicem biraz.. Size iyi akşamlar.'
Odama çıkıp dolabı açtığımda kıyafetlerim dolaba yerleştirildiğini gördüğümde sultan teyzeye teşekkür edeceğimi aklımın bir köşesine yazdım. Pijamalarımı giydim ve yatağın içine girdim, kendimi tatlı bir uykuya bıraktım..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Bir Hayat
RandomYalnız ve tek başına olan bir kız.Çevresinde arkadaşları varken sadece babasıyla dertleşebilen bir kız.Diger taraftan sadece ikizini kendine yakın gören ondan başka kimseye deger vermeyen bir çocuk. O kötü bir çocuk degildi, sadece hayat onu bu kada...