Evet arkadaşlar uzun bir aradan sonra tekrar karşınızdayım. Umarım bunu da ilki kadar çok beğenirsiniz. Şimdiden teşekkür ederim:)
4 AY SONRA
Genç adam uzun zamandır şehir dışındaydı ve evine geldiğinde posta kutusunun dolu olduğunu gördü. Posta kutusunda ki bütün mektupları alıp odasına geçti. Mektupları tek tek incelerken tek bir şey gözüne takıldı. O da isimsiz gelen bir mektuptu. Hemen mektupu açıp okumaya başladı.
1 SAAT SONRA
Genç adam gözyaşlarına engel olamıyordu. Biricik aşkı Güneş'i kendisine kıymıştı. Bunu nasıl yapabilmişti; hala aklı almıyordu. Genç adama en çok koyan şey ise Güneş'inin yanında olamamıştı. Hemen çalışma masasına geçti. Eline kağıt ve kalem alıp gözyaşları içinde şu satırları yazmaya başladı:
Biricik aşkım Güneş'im ,
Benim tek aşkım, kendine bunu nasıl yapabildin? Nasıl kıydın kendine? Hala inanamıyorum... Sen benim Güneş' imdin. En çok canımı yakan ise benim yüzümden kendine kıymış olman. Sen bana ' kendini suçlama ' demişsin... Nasıl suçlamayayım bir
tanem? Benim yüzümden kendine kıydın ve sırf seni bıraktığım için. Ama inan bana bunu yapmak zorundaydım. Eğer ayrılmasaydım daha çok acı çekecektin. Çünkü, ben kanserim bir tanem. Hem de kan kanseri... Bunu sana nasıl diyebilirdim? Böyle bir durumda senin benim yüzümden çökmeni nasıl izleyebilirdim? Gerçi şu anda benim yüzümden kendine kıydın.
Uzun zamandır burada olmayışımın sebebi tedavi olmamdı bir tanem. Senden ayrıldıktan kısa bir süre sonra hastaneye yattım, kemoterapi almaya başladım. Çok acılar çektim bir tanem ve o acılarda tek gördüğüm bir yüz vardı. O da senin yüzün... Senin o güzel gözlerini gördükçe inan hiç acı çekmiyordum. Doktorlar bile buna çok şaşırıyorlardı. Ama senin o gözlerin beni güçlü kılıyordu bir tanem. Biliyorum, şu anda yanımdasın ve yazdıklarımı okuyorsun. Bana kızıyorsundur... Ama kızma bir
tanem, sana bunu diyemezdim. Senin hayatına devam edip mutlu olman benim için çok daha önemliydi. Kanseri yenip yenemediğimi merak ediyorsan ne yazık ki yenemedim. Doktorlar son 1 ayımın kaldığını söylediler. Bende bunu duyunca kendi evime dönmek istedim. Çünkü, ölmeden önce seni görecektim. Ama uzaktan... Yanına gelip konuşamazdım seninle. Beni çökmüş bir halde görmeni hiçbir zaman istemezdim. Beni o halde görseydin biliyorum ki ağlamaya başlardın ve ben senin bir damla gözyaşın için bütün dünyayı yakardım. Şimdi bunların hiçbir anlamı kalmadı aşkım. Çünkü, sen yoksun ve bunun sebebi benim bir tanem. Senin daha önünde uzun yılların vardı. Yaşaman gereken daha çok gençlik yılların vardı. Kendi mutlu yuvanı kuracaktın. Ama benim yüzümden bunların hiçbiri gerçek olmadı.
Senin sayende hayatta kalmaya çalıştım melek yüzlüm. Ama şimdi sende olmadığına göre hayata tutunmamın bir anlamı kalmadı birtanem. Zaten hayata sadece 1 ay tutunabilecektim bir tanem. Sende olmadığına göre 1 ay beklememin bir anlamı yok aşkım. Cennette kavuşmamız dileğiyle, seni seviyorum ve daima seveceğim.
Genç adam mutfağa gitti ve çekmeceden hemen bıçak aldı. Derin bir nefes aldıktan sonra bıçağı şah damarına dayayarak Güneş' ini hayal etti. Onun güzelliğini görür görmez bıçağı şah damarına dayadı ve şu sözler çıktı dudaklarından; " Geliyorum Güneş' im bekle beni." Ardından gülümseyerek şah damarını kesti ve dudağında ufak bir tebessüm oluşarak yere yığıldı. Genç adam da kendini biricik aşkı Güneş' i gibi ışığa teslim etti. Bu acıklı aşk hikayesi de böyle son buldu. Ayrıca kim bilir; belki de Cennette gerçekten kavuşmuşlardır...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MUTLU YILLAR SEVGİLİM ( TEK BÖLÜM )
Historia CortaUzaktan seviyorum seni... Kokunu alamadan... Boynuna sarılamadan... Yüzüne dokunamadan... Sadece Seviyorum... - C. Süreyya