0.1

38 3 0
                                    

Soğuk parkelere özenle değerek yürüdüm geçen günün aksine bugün hava soğuktu. Kaplancık zambağımı pencereye yaklaştırdım Güneş çıkmadığı sürece sorun yoktu başımı yaklaştırdım, kokusunu içime çektim. Küçük altı yaprağa küçük altı öpücük kondurdum.

Bugün portreye birkaç ayrıntı ekleyip bitirmem gerekiyordu, kahvaltı etmeye vaktim yoktu çünkü yolum uzundu yanımda koca tuvali taşımak benim için zor olacaktı.

Yavaşça uzandım kahverengi kağıda yerleştirip özenle sardım bir süre sonra Kaplan zambaklarım onunla kavuşacaktı ceketimi giydim elimde tuvalim ile evden uzaklaştım.

                                 ***

Sigaramın son kırıntılarını keyifli bir şekilde içerken birkaç adım sesiyle gözümün önüne bir adam ulaştı başımı kaldırdım ne olduğunu sorarcasına baktım "Patron seni çağırıyor." kaşlarımı çattım "Teslimatta eksik mi varmış?" dedim. O da bilmediğini belli ederek omuzlarını silkti hadi dercesine baktı.

Oturduğum yerden uyuşuk hareketlerle kalktım, elimdeki sigaradan bir nefes daha çekip yere attım.

Uzunca koridordan isteksiz adımlarla giderken aklım tokatladığım bunaktaydı dün akşam gitmememin tek faydası bana zaman kazandırmak olmuştu, bu defa şansımı fazla zorlamıştım ama eğer anlasaydı bu kadar kibar bir şekilde davet edilmezdim. Ellerimi deri ceketimden çıkardım yavaşça kapıyı tıklattım. Kapının tok sesi dışında bir ses gelmedi, beklemeyip yavaşça içeri süzüldüm. Loş ortamda ilk olarak havadaki sigara kokusu karşıladı daha sonra da pencere kenarındaki zambaklar elim ister istemez kolumdaki Kaplan zambağı dövmesine gitti. Derince bir nefesi içime çektikten sonra birkaç tıkırtı ve adım sesleri geldi. Şimdi görüş açımdaydı kafamı kaldırıp onu süzdüm siyah gömleğini hiç çıkartmamışcasına giymişti kolundaki dövmeler ve parmaklarındaki yüzükler ile mafya imajını sağlamıştı. Belki de yılların ondan çok bir şey almamamış olmasını böyle değerlendiriyordu.

Elindeki tabağı yavaşça masaya koydu içinde özenle yapılmış çilekli pastayı gördüğüm de seslice yutkundum aklıma dolan düşünceleri görmezden gelerek yüzüne baktım aynı sakinliği ile bana yaklaşmaya başladı dibime kadar sokuldu, sert bakışları ile yüzümün her santimini süzdü

"Dün akşam çağırdım yanıma gelmeyip camımın önünde sigaranı mı tüttürüyorsun?" dedi sert bakışlarının nedeni anlaşılmıştı, aklıma tüm gece beni beklediği düşüncesi geldi kıkırdadım "Gecenin o saatinde uyumak tercihimdi." dedim.

Kafasını salladı kollarını ince belime doladı, kafasını boynuma gömüp "Bugün benimle kalmalısın" dedi ister istemez gerildim aklım hâlâ aldığım paralardaydı, gerginliğimi tüm bedenimde hissederken hızlıca uzaklaştım "Bugün işim var söylediklerinin hepsini yaptım dinlenmem gerekli"

"Burada da dinlenebilirsin biliyorsun." dedi bir açıklama beklercesine yüzüme baktı.
"Arkamda dolaşan lafları sevmiyorum ayrıca biraz yalnız kalmaya ihtiyacım var." kabullenişle omuzları çökerken yara izi olan sol kaşımın üstüne bir öpücük bıraktı "Buralarda ol sana ihtiyacım olacak Jeon." dedi onu onaylayarak hızlıca uzaklaşmaya başladım.

Kaplan ZambağıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin