11

435 60 11
                                    

Sunghoon yine yorganının içindeydi. Heeseung gideli tam bir hafta olmuştu. Veya öyle sanıyordu. Bir kaç gün neden böyle hissettiğini anlamamıştı. Faka sonlara doğru artık hoşlandığını kabullenmişti. Onu ilk gördüğü zamandan beri beğendiğini anlamıştı sonra bu beğenme hoşlanmaya dönmüştü. Fakat bu işin arkasında birşeyler döndüğü kesindi. Sunghoon'a göre ablası ondan birşeyler saklıyordu. Her gün konuşma sesleri duyuyordu. Fakat ne olduklarını anlamıyordu.

Ve gene... Ablası gene birileriyle konuşuyor ve kavga ediyordu. Sunghoon artık pes etmişti. Yorganın içinden kalkıp odasındaki küçük banyoya ilerledi. Kısa sürede nasıl bu hale gelmişti? Yüzü bembeyazdı, dudakları çatlamış ve rengi solmuştu. Zayıflamıştı, bu yüzündende anlaşılıyordu. Tekrar banyodan çıkıp kapıya yöneldi. Kilitlediği kapının kilidini açıp aşağı inemeye başladı. Ablası ise kilit sesinden anlamış olucakki "SUNGHOON!" diye bağırmış ve telefonu masanın üzerine bırakarak merdivenlere yönelmişti. Telefon hapörlördeydi. Ablası anında Sunghoon'a sarıldığında telefondan ses geldi.

"Sunghoon?"

Sunghoon duyduğu sesle donakaldı. Ablası... Her gün onunla mı konuşuyordu?

Ablası geri çekildi,

"H-heeseung?" dedi Sunghoon güçlükle. Gözleri dolmaya başlamıştı, etraf bulanıklaşmaya başlamıştı. Sunghoon telefona doğru ilerlemeye çalıştı. Adımlarını tereddütle atıyordu. Telefona yaklaştığında görüntülü bir arama olduğunu fark etti. Daha kameraya gözükmemişken telefondaki yüzü gördü, saçlarını siyaha boyatmıştı.

"Ahh sizi aşk böcüşleri sizi"

Sunghoon ablasına aldırmadan telefonu elind aldı ve kamerada kendini gösterdi. Dağılmış halini..

"S-Sunghoon bu halin ne?" Sunghoon güçlükle yutkundu. Gerçekten karşısında Heeseung'ı mı görüyordu yoksa halüsinasyon muydu? Sunghoon'un dolan gözlerinden bir kaç damla aktı. Gözleri bulanıklaşmaya başladı. Etrafı göremeyecek kadar. Ablası endişeyle Sunghoon'un omzundan tuttu.

"Sunghoon!" diyip dürttü ablası onu. Sunghoon'un gözleri kararmaya başladı en son telefon elinden kaymış ve kendinş tamamen bırakmıştı. Ablası güçlükle onu tutmaya çalıştı. Sonra yere çömelip Sunghoon'un yere yatmasını sağladı. Sunghoon'un en son duyduğu şey Heeseung'in endişeli sesi ve ablasının ambulansı aramaya çalıştığıydı.
.
.
.


Küçük minicik bir bolummmm

why do u hate me // heehoon-seungsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin