1. GECE
Halsey Lilith
Bilirsiniz, her insanın korkuları vardır.
Çoğu insanın bu korkuları geçmişindedir. Geçmişinin küllerinden doğabilen insanların korkuları geleceğindedir. Her şey sizin elinizdedir aslında, size göre her şey kontrolünüz altındaymış gibi görünse de biri bir düğmeye basar ve biter hayatınız.
Birinin parmağını şaklatması, ensenize namluyu dayar belki de.
Namluyu dayayan hayatın ta kendisidir. Dayatan ise korkularınız.
"Bitmiştir arkadaşlar, çıkabilirsiniz." dediğinde hocamız, ben de ellerimdeki eldivenleri çıkarttım. Antrenörüm "Çok iyiydin." dediğinde gülümseyerek ona baktım ve havlu dolabından beyaz temiz bir havlu alıp alnıma yapışan saçları ittirerek alnımda biriken terimi sildim.
Bekleme yerinde biraz dinlendim çünkü hâlâ nefes nefeseydim.
Elimdeki yara acıyordu. Sızlıyordu. Dikişlerimin patlamadığını elime sarılı olan sargıdan anlayabiliyordum. Soyunma odasına gidip kıyafetlerimi değiştirdim. Üstüme siyah ince bir badi, altına da siyah tayt. Siyah spor ayakkabı.
Siyah.
Otoparka gittim, siyah arabamın kilidini açtım. Ardından içine çantamı bırakıp ön koltuğa oturdum. Arabayı eve sürdüm. Babam eve gelmemi söylemişti. Araba evin önünde durduğunda ise arabanın anahtarını deliğinden çekip cebime kattım ve arabadan indim. Evin bahçesinden içeri girdiğimde Sevinç Hala karşıladı beni.
Sevinç Hala, benim çocukluğumdan beri bizim evimizde duran bir kadın. Sevinci o kadar fazladır ki, bir keresin de ben köpeğim Redaf öldüğünde hıçkıra hıçkıra ağlarken beni birazcık da olsa sevindirmişti. Ailesi tam ona göre bir isim vermişti. Çünkü o, sevincin tâ kendisiydi.
Onu görür görmez yüzümü bugün ilk defa bir gülümseme sardı. Sanırım bu dünyada beni gülümsetmiş sadece iki şey vardı. Köpeğim ve Sevinç Hala.
İnsanlar minicik bir şeyden bile sevinçten uçabiliyorken ben neden böyleydim? Herkes neden bana somurtkan diyordu?
Çünkü ben sahte bile olsa sevilmemiştim. Sevildiğimi hissetmemiştim. Gerçekten sevilmedim, diyemiyorum. Çünkü gerçekten sevilmeyi beklemiyorum da.
Sahte bile olsa sevilmemişken, gerçeğini nasıl bekleyebilirdim?
"Leyâl? Sen mi geldin kızım?"
"Ben geldim Sevinç Hala... N'apıyorsun bakalım? Yine donattın mı sofraları?"
Mutfağa doğru yöneldiğimde Sevinç Hala da arkamdan geliyordu.
YOU ARE READING
GECENİN ÜTOPYASI
Fiksi RemajaBilirsiniz, her insanın korkuları vardır. Çoğu insanın bu korkuları geçmişindedir. Geçmişinin küllerinden doğabilen insanların korkuları ise geleceğindedir. Her şey sizin elinizdedir aslında, size göre her şey kontrolünüz altındaymış gibi görünse d...