#1!!

114 13 39
                                    

(Jimin'in anlatımıyla)

Saatin akşam 10'a gelmesine az kalmıştı. Akşama kadar yataktan çıkmamış olmanın sıkıntısıyla önce kalkıp güzel ve soğuk bir duş aldım. Ardından kendime kahve hazırlayıp camın önüne geçtim. Dışarısı çok güzeldi. Ne soğuk ne de sıcaktı ve yağmurluydu. Tam olarak en sevdiğim hava. Ani bir kararla camdan ayrılıp odama gittim ve üstümü giyinip dışarı çıkmaya hazırlandım. Kafamın içindeki sesleri bastırmak amacıyla kulaklığımı takıp son ses açtım. Cigarattes After Sex - Cry çalıyordu. Şarkı içimi huzurla kaplarken her zamanki yerime doğru yürümeye başladım. Boş bir binanın terası. Ailemi kaybettiğimden beri 2 yıldır neredeyse her günüm bu terasta geçiyordu. Kulaklığımı takıp yıldızları izliyordum.

Kendimi bildim bileli yıldızlara özel bir ilgim vardı. Küçükken Annem bana "İnsanlar ölünce yıldız olurlar, her gökyüzüne baktığında onları görebilirsin." derdi. Sanki bir derdim olduğunda onlara sarılmak bana çok iyi geliyordu. Yıldızlar bizi hiç yalnız bırakmazlardı. Güneş doğunca giderlerdi evet ama orada olduklarını bilirdik.

Terasın kapısını açıp içeri girdim, kulaklığımı çıkardım ve gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. Terasın 2 yıldır bana ait olmuş köşesine ilerlemeye başladım. Yürürken bir anda duraksadım ve solumda duvar dibine oturmuş olan çocuğa baktım. Daha önce burada kimseyi görmemiştim. Kıskanmıştım. Burası 2 yıldır benim yerimdi ve biriyle paylaşmak istemiyordum. Umursamadan köşeme geçtim ve dönüp çocuğa baktım. Kafasını önüne eğip bacaklarının arasına saklamış, kulaklığını takmış duruyordu. Önüme dönüp ben de kulaklığımı takıp yıldızlara bakmaya başladım.

(İkisi birden)

"Nothings gonna hurt you baby"

"As long as you're with me you'll be just fine"

"Nothings gonna hurt you baby"

"Nothings gonna take you from my side"

-----

Kaç saattir oradaydım bilmiyorum. Telefonumu açıp saate bakacaktım ki şarjımın bitmiş olduğunu görmemle ofladım. Yerimden kalkıp çıkışa doğru yürümeye başladım. Çocuk hâlâ aynı yerde oturuyordu. Fakat bu sefer başını kaldırmış benim gibi yıldızları izliyordu. Hem de boş değil, gayet anlamlı bakışlarla. Bu beni şaşırttı. Çocuğun aniden bana dönmesi ve göz göze gelmemizle kafamı önüme çevirip çıkışa yürümeye devam ettim.

-----

Uyandığımda saat sabahın 5'iydi. Ne ara eve gelip ne ara uyudum hatırlamıyordum bile. Yine Taehyung'un 16 mesajıyla ve 3 aramasıyla uyanmıştım.

Taehyung benim bebeklik arkadaşımdı. Hatta tek arkadaşım diyebiliriz. Ne zaman kötü olsam, mutlu olsam, stresli, heyecanlı o hep yanımdaydı. Ailemden bir tek o kaldı. Taehyung benim aksime son derece sosyal biriydi. Ayrıca çok da yakışıklıydı.

Mesajlara girdiğimde bir süre durup arka plandaki Taehyung'la olan fotoğrafımıza baktım.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
my only star | yoonmin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin