Five

1.8K 160 30
                                    


.
.
.
.
.
.
.
.
Jimin

Benim ok atışımdan sonra jungkook önce kılıç daha sonra dövüş hareketlerinde antrenman yapmıştı, hava giderek kararıyordu ve ben çok acıkmıştım.

Jungkook'a baktım, terlemiş ve bu ter damlaları alnından düşerken saç tutamları alnına yapışmıştı, tek terleyen yer kafatası değildi, vücudu terlediği için vücuduna yapışan gömlekten dolayı karın kaslarını sayabiliyordum.

Kurdum da benim gibi çok heyecanlanmıştı ki kontrolu ele almak  için baya çabalıyordu... Bazen kurdum anında kontrolü ele aldığında  ya kargaşaya yada naz yaparak alfaların dikkatini çekmeye çalışıyordu, gayet başarılı oluyordu ama günün sonunda babam bunları duyunca beni 1 günlüğe mahsus odamda kalma cezası veriyordu, güzel günlerdi...

Jm: prens j-jeon...

Jk: efendim jimin

Jm: saray'a d-dönebilir miyiz?

Jk: ne oldu, rahatsız olduğun bir şey mi var?

Jm: hayır... Acıktım ve h-hava soğuk...

Jk: gidelim

Jungkook

Kılıcımı alırken aldığım feronom kokusu ile baş alfa muhafız chanyeol'a baktım, ruth dönemine girmişti, etrafa daha fazla feronom salgılıyordu. İlk başta umursamadım ama daha sonra aldığım ekşimiz şeftali kokusu ile jimin'e baktım sadece chanyeol'a bakıyordu, ben jimin'i tamamen unutmuştum.

Jimin'in kokusu chanyeol'u rahatsız etmişki yanında eşi(!) olan bir vitaya, onu da geç bir veliaht'a hırlıyordu... Kurdum bu görüntü karşısında dayanamıyor, kendi içimde chanyeol'un yüzüne pençe izleri bırakma planları yapıyordu.

Hemen jimin'in yanına gittim ve jimin'in sakinleşe bilmesi için öncelikle kendi feronomumu salgıladım, ancak salgıladığım an jimin elimi tutmuştu şuan kontrol onun kurdundaydı

Chanyeol'a baktım ve daha çok feronom salgıladım, yüksek sesle hırladım... Kokum chanyeol'un baş eğmesini salgılamıştı, muhafızlara baktım ve işaret verdim, işaretimi hemen anlamış olacaklar ki chanyeol'a bastırıcı vermişlerdi...

Kafamı jimin'e çevirdim, hala kontrol kurdundaydı, biraz yüzünü inceledim dolgun içi kırmızının en parlak tonu iken dışı toz pembeydi, yanakları hafif pembe, gözleri evren gibiydi... elerimin arasında ki ellere baktım. Çok küçük, tombul, yumuşak ve süt kadar beyaz elleri vardı....

Kurdum giderek durumu zorlaştırıyordu, bu durumdan çıkmamız lazımdı.

Jk: vita!

Jm: efendim deltam

Jk: daha seni mühürlemedim bu yüzden deltan değilim ve geri git

Jm: neden delta, vitan burada, bu gece mühürle beni, senin yap beni, bana hediye ver delta

Jk: vita... Durumu zorlaştırma geri git mühür için daha erken!

Yazardan

"Neden istemedi delta beni, benim neyim eksikti o omegadan, gitmemi istedi, benden birşey beklemedi.. " evet aynen bunları düşünüyordu vita, kontrolü jimin'e bırakmıştı ve bir daha delta'nın karşısına çıkmamak için sesizliğe bürünmüştü...

Jimin elini hemen jungkookdan çekti ve başka yöne bakmıştı, içi bir tuhafdı, vitasından habersiz..

Jk: hadi gidelim prens

İm your Vita, your my deltaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin