Hamdi Koç, Gurur ve Önyargıyı tanımlarken, "Elinizde iki yüz yıllık bir büyü tutuyorsunuz." der, ve şöyle ekler: "Bütün klasikler bir yana Gurur ve Önyargı bir yana."
Sonsuz olmayı düşünüyorum, bir büyüyü elde edip sonsuzluğa ulaşmak nasıl bir his, keşfetmek istiyorum. Elimde buna dair umutlarım var sanmayın sakın ama. Elimde insanların ilk nefesini aldıklarından beri elde ettiği o deneyimlerden bile yoktur belki. Sadece düşünüyorum, Gurur ve Önyargı'nın büyüsünü daimi yapan sırrı ve Jane Austen'in acaba bunu bilerek mi bir büyüyü yazdığını merak ediyorum.
Bugün ise aklımın bir köşesindeki bu soruların cevabı, ben fark etmeden cevaplandı. Ne yaparsanız yapın, o işte iyi olduğunuzu bilirdiniz. Kim Taehyung gibi. Kim Taehyung ellerinde bir büyüye dokunuyordu veya büyü zaten elleriydi çünkü şu an duyduklarımın zihnimde daima yankılanacağına emindim. Benim için Kim Taehyung, Gurur ve Önyargı'nın büyüsünü, duyu organlarını değiştirerek geliştirmiş ve bugüne sunmuş olmalıydı. Onu sadece birkaç dakikadır dinlememe rağmen, Kim Taehyung bir yana, diğer piyanistler bir yana diyebilirdim.
Bunun mutlak sebebi elbette sadece Kim Taehyung değildi. Üstümde bıraktığı o hiç tanıdık olmayan ama bir yandan kulak aşinalığına sahip olduğunuz melodinin beni krize sokmak yerine nefesimi geri vermesiydi. İşin aslı, korkuyordum. Piyanodan çıkacak, kulağıma ulaşacak her ses beni korkutuyordu. Kim Taehyung'un büyüsüne dek piyano kelimesini kullanırken bile içimde beliren hüznü ve aynı büyüklükteki korkuyu bastıramıyordum. Nefesimi kesiyordu piyano, şimdi Kim Taehyung'un bana geri verdiği nefesimi.
Gerginliğim nasıl yerini başka duygulara bıraktı bilmiyordum ama o duyguları da hissedemediğim ve bomboş bir durumda olduğumu resital bitince kavrayabilmiştim.
Bambaşkaydı; çalış tarzı, ellerinin hareketi bambaşkaydı. Biraz önce çalmayı bitirdiği besteleri kulağımda yankı yapıyordu. Sakinleşmeye ihtiyacım vardı, acilen.
Tam olarak yerime çivilenmiş bir şekilde çoktan boşalmış olan konferans salonunun merkezinde bulunan piyanoya bakıyordum. Her ne kadar bu durum beni rahatsız ediyor olsa da geçtiğim bir saat boyunca gözlerimi Kim Taehyung ve parmaklarının ucundan süzülen sanatından alamamıştım. Müzik kulağı olmayan biri bile onun çalışından etkilenirdi eminim. Bu iş için biçilmiş kaftan desem tam olarak yeriydi. Abartıyormuş gibi görünebilirdim belki ama öyle değildi; kulağıma senelerce çalınmayan piyanonun sesi, onun parmaklarındaydı. İlk defa bütün duygularımdan kurtulup özledim, diyebileceğim bir noktadaydım. Eğer gerçek dünyada olmasaydık.
Piyanoyu bırakmak, zararlı bir alışkanlık edinmek gibiydi. Piyanoyu hayatımdan çıkardığım gün, aslında müzik tabanı piyano olan birçok şarkıyı hayatımdan çıkarmama mâl olmuştu. Bütün sağlıksız yönleri ve melankolinin etkisi baş etkenleri olsa da birçok sorunu birlikte getiriyordu bu zararlı alışkanlıklar. Bu yüzden sigara veya alkol bağımlılığım hiçbir zaman olmamıştı. Bana yeterince zarar verecek etken zaten kapımda bekliyordu, tahmin edilebilir bir şekilde o kapı da sonuna kadar açıktı.
Pratiklere başlamaya karar verdiğimiz salonda da bir piyano vardı ama üstü kırmızı bir örtüyle örtüldüğünden zar zor topladığım dikkatimi dağıtmaya gücü yetmiyordu.
Piyanodan çıkışım ve hayatın karmaşıklığına girişimi anımsatıyordu bir saat önce ve halen oturduğum bu koltuklar. Ayaklandım, sahneye doğru yürüdüm. Sahneye çıktığımda oturduğum taraftan gelen alkış sesleri kulaklarımdaydı. Kim Taehyung sahiden de herkesi delirtiyordu. Başımı kenarda olan piyanoya çevirdiğimde adımlarım normalin aksine ileri doğru gidiyordu. Piyanonun tam önünde durduğumda ise bir anlığına Kim Taehyung'un çaldığı bestelerden birine elim giderse diye düşündüm. Parmaklarım piyanoya çoktan uzanmıştı ama Kim Taehyung ve büyülü sandığım elleri o kadar da beni etkisine alamamış olacak ki, parmaklarımı hızla geri çektim. Ellerim titriyordu. Hayır, dedim belki de kendimin bile duyamayacağı tonda. Hayır. Parmaklarıma bir daha bu acıyı yaşatamazdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
once upon a time | taekook
Fanfictiontuşların üstünde gezinen elleri, bestelediğim bütün şarkılara uyuyordu. kimi kandırıyorum ki, piyanodan çıkan her bir nota onun elleri için. 2022 | rayne