°♡° ✓

33 12 3
                                    


yarı ağlamaklı şekilde dolabının kapağını sertçe açtı ve valizini aramaya başladı. dolabının en dibindeki koyu mavi valizini hızla eline aldı ve birkaç kıyafetini içine yerleştirmeye başladı. karar vermişti, japonya'ya dönüyordu. 2 yıldır en çok değer verdiği arkadaşlarının ona nasıl kazık attığını kabullenmek istemiyordu. 2 yıldır gerçekten onların kendisine değer verdiklerini düşünüyordu. onlara inat japonya'ya geri dönmek istiyordu.

hyunbin'i özleyecekti, sırf onlar yüzünden hyunbin'i de hayatından çıkaracaktı ama yapamazdı. hyunbin'i unutacağını sanmıyordu. aslında onu son bir kez daha görmek istiyordu. yavaşça kolunu sıvadı ve kol saattinden saate baktı. uçağın kalkmasına daha vardı. bu zamanı fırsatlandırarak hemen elindeki valizi duvarın kenarına yasladı ve ayakkabılarını giydi. hızla evden çıkarak okula doğru ilerledi. şuan okulun olması gerekiyordu. hemen okulun kapısından içeri girdi ve sınıfına çıktı.

sınıfının kapısının önünde önce durdu ve derin bir nefes aldı. onların sınıfta olması ihtimali yüksekti. buna umursamayarak sınıfın kapısını açtı ve içeri girdi. kapıdan içeri girmesiyle ona karşı hakaretler edilmesi bir oldu.

"nasıl hâlâ buradasın?"

"japonya'ya geri dönmelisin."

"bu okulda ne işin var? çabuk defol."

"hangi yüzle hâlâ buraya geliyorsun?"

"senin gibi öğrenciler burayı haketmiyor, derhal başka okula git."

en kötüsüde, bunları söyleyenlerden birininde hyunbin olması. çoktan okula yayılmıştı. arkadaşları 2 gün önce "hyunbin'den hoşlandığını tüm okula yayacağız." demişti. buna tüm gece ağlamıştı. şimdiyse sadece hyunbin'in gözünün içine odaklanmıştı, neredeyse ağlayacaktı. dolan gözlerindeki göz yaşlarının akmasına izin vermiş, ve yere çökmüştü. karşısında ise mire'nin ne yaptığından anlamamış ve ona sinirlice bakan hyunbin vardı.

hyunbin sebepsiz yere onu böyle görünce yumuşamış, söyledikleri ona ağır gelmeye başlamıştı. aslında çokta ağır bir şey söylememişti, ama sonuç olarak homofobikti. mire'nin kendinden hoşlandığını öğrendiğinde homofobik olduğu için garip bir tepki vermiş ve ondan nefret etmeye başlamıştı. ama mire'yi bu hâlde görünce ister istemez ona sarılmak istemişti, ama yapamamıştı. çünkü yiyeceği hakaretlerden korkuyordu.

belkide sırf mire'ye sarılacağı için ona "ıyy bir lezbiyene sarılıyor." diyebilirlerdi. zaten normalde de sarılmazdı. mire'nin kendisinden hoşlandığını düşünmesini istemiyordu ve yeterince ondan uzak durmak istiyordu. ama şuan ona sarılmamak için kendini zor tutuyordu. neden sarılmak istediğini de anlamış değildi. kendisine homofobik teşhisi koymuştu ve insanlarında ona böyle denmesini istiyordu. şuana kadar kendisine homofobik demişti ama belkide değildi. lgbt'yi desteklerse lezbiyen olur diye korkuyordu.

düşüncelerini bir kenara bırakıp yere çöküp ağlayan mire'ye odaklandı. ister istemez onunda gözünden birkaç yaş süzülmüştü. belli etmemek için kıyafetinin koluyla göz yaşlarını sildi. zilin sesi duyulduğunda mire aniden yerinden fırladı ve bir elini hyunbin'in yüzüne koydu.

"hyunbin..."

ardından burnunu çekip sözüne devam etti.

"ben daha geri dönmeyeceğim..."

elini hyunbin'in yüzünden çekti ve sınıftan çıktı. hyunbin ise neler olduğunu yeni anlıyordu.

"mire..."

arkadan seslenmişti ama mire duymamıştı. merdivenlerden koşarak inerken bir yandan ağlıyordu mire. okuldan çıktıktan sonra saate baktı. uçağın kalkmasına 20 dakika kalmıştı. hemen evine doğru koştu ve valizine tüm kıyafetlerini doldurup hemen evden ayrıldı. havaalanına doğru koşmaya devam ediyordu. sonunda havaalanına geldiğinde kalkacağı uçağı görünce sevindi. birkaç dakika sonra uçağına bindi ve sonra uçak kalktı.

bir kaç saatlik yolculuk sonrası uçağından indi ve onu almaya gelen babasının arabasını görünce hemen oraya adımladı. babasıyla özlem giderdikten sonra eve geldiler. arabadan hemen indi ve zile bastı. kapı açılınca hemen içeri girdi ve annesine sarıldı. uzun süre hasret giderdikten sonra telefonuna gelen bildirimle hemen telefonuna baktı.

+82*********:
oraya geliyorum
japonya'ya

mire:
kimsin?

+82*********:
hyunbin
(görüldü)

-

2 gün sonra

zilin sesini duyduğunda hemen kapıya yöneldi. kapıyı açtığında karşısında hyunbin'i beklemiyordu.

"h-hyunbin. nasıl geldin buraya? neden geldin?"

"senin için mire."

ardından elini tuttu ve parlayan gözlerle ona baktı.

"seni seviyorum çünkü."

fakeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin