Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🍒
Evin içinden gelen kısık müzik sesine eşlik ederek atıştırmalıklar hazırlıyordu Jeongguk sevgilisinin mutfağında, üzerinde dizlerine inen bir şort ve bol siyah tişört vardı. Tüm dikkatini tavadaki pankekleri yakmamaya vermiş, ileri geri sallanırken pişmelerini bekliyordu. Bir anda beline dolanan kollar ile yerinden sıçrarken Taehyung'un tatlı parfüm ve duş jeli kokusu geldi burnuna. "Sadece on dakika senden uzakta kaldım ama yine de özledim." dedi Taehyung, dudaklarını Jeongguk'un boynuna değdirdi. "Eve ilk geldiğim günler yüzümü bile görmek istemiyordun." Jeongguk'un sözleri gülmesine sebep olurken çenesini sevgilisinin omzuna koydu Taehyung, onun pişmiş pankekleri çıkarmasını ve yenisi için cıvık hamuru tavaya sıkmasını izledi. "Hyung." dedi Jeongguk, sesinde tedirgin bir tonda.
"Jimin iyi olacak mı?"
Jeongguk onun kolları arasında dönerek masum bir yüz ifadesiyle bakmaya başladı ona, ikizinin içinde yaşadıklarını tahmin bile edemiyordu. Onun da sevgisine karşılık almasını, sevdiği adam tarafından güzel hissettirilmesini isterdi. "Bebeğim, elbette iyi olacak. Jimin harika bir çocuk, onu sevecek ve iyi hissettirecek biri de çıkacak karşısına." dedi Taehyung, sevgilisi her zaman ikizini korumak için kendini feda etmişti. Annesinin ilgisini onun üzerindeyken kıskançlık yapmamış, onu korumuş, onun için kavga etmişti. Jeongguk'un küçük yaşına rağmen bunları olgunlukla kaldırması etkilemişti Taehyung'u. İlk kez ona farklı bir gözle bakmaya başlaması bu zamana denk geliyordu belki de. "Bilmiyorum, Yoongi hyunga hak veriyorum. Aralarındaki yaş farkının çok olmasının yanında, Jimin yeni reşit oldu. Uzun yıllar psikolojik tedavi aldı, kendini yeni toparlamaya başladı. Ben bir kez daha yıkılsın istemiyorum." Taehyung sevgilisine kollarını sıkıca sararak buna izin vermeyeceklerini, kocaman bir aile olduklarını söyledi.
Konuşma sırasında yanan pankeklerden birine veda etmek zorunda kalsalar da yapmış oldukları konuşma iyi hissettirmişti Jeongguk'a. İkizinin yanında sevgilisine yaklaşmak bile zor geliyor bazen onu üzmemek için. Pankekleri, sosları, içecekleri ve birkaç cips paketini alarak film izlemek için salona geçtiler. "Lezzetli olmuş." dedi Taehyung pankeklerden birini ağzına atarak, bir kolunu Jeongguk'un beline dolayarak kendine çekti. "Gerçekten mi? Annemden tarifi alırken sen beceremezsin, ben aşağıya gönderirim demişti." dedi Jeongguk, ellerini kucağına çekmiş otururken sevimli göründüğünü düşünmeden edemedi.
Televizyon ekranındaki film romantik olmaktan çok uzaktı, Taehyung ne kadar bu tarz konularda bir film izleyelim dese de sevgilisini kıramamıştı ve kaçıncı kez olduğunu hatırlamadı bir şekilde Örümcek Adam filmi izliyorlardı. Jeongguk tüm soslardan pankeklerin üzerine dökmüş, tabağı kucağına almıştı. Gözünü kırpmadan izliyor olması şaşırtıyordu Taehyung'u, tüm repliklerini ezbere bildiğine emindi. Örümcek Adamı oynayan Andrew Garfield hakkındaki 'düşünceleri' de Taehyung'un canını sıkıyordu. Adamın yakışıklı olmasına takmıştı Jeongguk ve üniversiteli bir genç olmasına rağmen bu durum Taehyung'un canını sıkıyordu. Yine de sevgilisi severek izlediği için sesini çıkarmamaya kararlıydı, Jeongguk sırtını hafif göğsüne yaslamış, başını omzuna koymuş durumda izliyordu filmi. Taehyung belindeki elini tişörtünden içeri uzatmış, sıcak tenini okşuyordu.
