UhiBuk

MEDİNE

Arkadaşlar özellike bu bölümü bu gece yayınlamak istedim , malumunuz beş vakit namaz bu gece farz kılındı . Hepiminizin miraç kandili mübarek olsun , tüm hayırlı dualarımızı Rabbim kabul etsin . MiracKandili
Elif olabilmek
Dal olabilmek
Mim olabilmek
adem olabilmektir
Hayırlı geceler 🙏💕☺️

Uçaktan indiğimizde güneş yeni doğmuştu saat 07.30 'tu sıcak ve nemli hava yüzüme vurdu ama açıkçası beklediğim kadar boğucu bir sıcaklık yoktu . Hızlı adımlarla arap kontrol noktasına doğru ilerledik , gümrükten geçmemiz gerekiyordu . Çok fazla sıra beklemedik işlemlerimiz yapıldı . Tüm kafile havaalanından çıkıp otelimize gitmek üzere otobüslerimize bindik . Medine de bambaşka bir hava vardı , sanki efendimizin ve sahabelerinin ağırlığı çökmüştü üzerine bu şehrin . Dünyadaki huzurun başkenti olabilecek kadar güvende hissettiriyordu bu şehir . Kısa bir yolculuktan sonra otelimize vardık adı el-medinah oteldi . Güzel bir oteldi ama açıkçası bana biraz kasvetli gelmişti lobide tadilat filan vardı . Anneannem ve büyükbabamla 302 numaralı odamıza çıkıp yerleştik . Öğlen ezanı okunur okunmaz Mescidi Nebeviye doğru yola çıktık . Otelle arasında çok mesafe yoktu sokak satıcılarının yanından ilerleyerek vardık o kutlu yere . Tüm ihtişamıyka karşımda duran bu yapı hayatımda gördüğüm en güzel ve anlamlı yerdi . Bembeyaz taşları öğlen güneşinin altında parlıyordu . Çok heyecanlıydım O'na bu kadar yakın olmak burada avlusunda olmak çok başkaydı şimdi bile bu kadar heyecanlandıysam içerde ne yaparım diye düşünmeden edemiyordum . Namazımı eda ettikten sonra Efendimizi ziyaret için mescide giriş kapılarına doğru ilerledik . Kadın erkek ayrı oldupundan büyükbabam Efendimizi ziyaret için başka kapıya doğru ilerledi biz anneannemle diğer kapının yolunu tuttuk . Bizim kafile az ilerde duruyordu . Yanlarına gittik bizde . Her ülke sırayla alınıyordu ve Türkiye en sonlardaydı. Bizim hocamızda tecrübesiz oldupundan ne yapacağını tam bilemediği için bayanları ordan oraya sürüklemeye başladı . Anneannem hemen devreye girdi tabii daha önceden hacc ve umre yaptığı için bu konuda tecrübeliydi . Ben ve anneannem mescidin içine doğru ilerlemeye başladık . Tabii bu sırada bıynumuzdaki Türk kimliklerini sakladık çünkü sırayı beklemediğimiz anlaşılırsa geri sıramızı beklemeye gönderilirdik . İranlıların yanında ilerlemeye başladık . Gitgide sıkışıyorduk çok kalabalıktı . Anneannem elimi sımsıkı tuttu . İranlı kadınlar bize göre oldukça yapılıydı ve ezilme riskimiz de fazlaydı çünkü insanlar hep itişip duruyorlardı . Böyle güzel maneviyatın özlemin böyle çok olduğu biryerde insanlar nasıl böyle davranıyorlardı o insanlığa örnek kişinin yanında hiç anlayamadım ama o bağırışıp birbirini ezen insanları gördükçe utandım . Biz ne ara bu hale gelmiştik en sevgilinin yanında bile saygısızca davranır olmuştuk . En sonunda efendimizin yattığı yere ravzasına ulaştık . Göz yaşlarım sel oldu aktı . Kainatın en sevgilisinin yanındaydım selam verdim efendime selamıma karşılık vereceğine tüm kalbimle inanıyordum . Nasıl bir sevgiydi bu görmeden sevmek ona hasret olmak ? Ben efendimi onun hadislerinden tanıyıp sevdim , Kuran'dan dinledim . Allah'ın o yüce yaratıcının bile ona olan sevgisini öğrendikçe daha da hayran oldum . O öyle güzel kalpli bir insandiki kuşu ölen bir çocuğa bile taziyeye gitmiş , onu taşlayan taifli insanlara bile merhamet edip onlar için dua etmişti . Anneannem dua etmemi söyledi . Tüm kalbimle ve ilk defa ruhumu hissederek dua ettim . Tamamen teslim oldum Rabbime . Daha sonra ravzai mutahharanın yanından ilerleyip efendimizin eviyle mimberi arasında olan kısma geldik . Burda yeşil çiçekli halılar vardı . Efendimiz ''Burada namaz kılan cennette namaz kılmadım demesin .''demiş. Tam namaza duracaktık ki arkamızdan bir Türki diyanet görevlisi seslendi . ''Hemen çıkın buradan sakın namaza durmayın çok kalabalık bir grup geliyor ezilirsiniz çıkın ! '' Gerçekten o anda ço üzüldüm . Buraya kadar gelipde namaz kılamadan çıkmak çok zor olacaktı . Anneannem ''Hadi kızım çıkalım yarın yine gelir ziyaret edip namazımızı kılarız üzülme .'' dedi . Ağlayarak çIktım o gün mescidden . Çok üzülmüştüm . Ama kendime söz verdim yarın muhakkak gelip orada namaz kılacaktım . Büyükbabamla avlunun dış kapısında buluştuk . Otelimize doğru ilerledik . O gün biraz otelimizde dinlenip her vakit namazını kılmaya mescide gittik . Akşam yemeğine otelin restorantına indik . Açık büfeydi . Çeşit çeşit birsürü yemek vardı . Arap mutfağına özgü sarı safranlı pilav , kızıldeniz balıkları , bol baharatlı yemekler , renkli tatlılar . Ben sadece salata ve biraz balık yedim . Yemekler güzeldi ama öyle karnım doysun diye bir gayem yoktu zaten orda ayakta duracak kadar yesen yeterdi bana . Güzel bir yemekten sonra yatsı namazına gitik . Mescidi Mebevinin bahçesi el kadar çekirgelerle doluydu . Açıkçası biraz korktum çünkü insanlrın üstüne atlıyorlardı . Medine'nin havası açıktı . Bunaltıcı bir sıcak yoktu hatta akşam çöl soğuğu bile çıkıp hafif bir esinti başlatmıştı . Namazımızı kılıp otelimize gittik . Odamıza çıktık . Feraceme ve şalımı çıkardım . Annem yanıma çerez paetleyip koymuştu . Aşağıdan büyükbabam çay alıp geldi üçümüz için . O akşam çerez yiyip çay içerek günümüzü değerlendirdik . Buraya onlarla geldiğim için çok mutluydum . Az sonra yataklarımıza yattık . Kendimi huzurlu bir uykunun kollarına bıraktım .