starboy & stargirl

1K 59 18
                                    

❕NSFW
- the party & part 2

"utangaç olma, sevgilim." diye mırıldandı. başını eğdi ve çıplak omuzlarına dudaklarını bastırdı, eli kalçalarında gezinirken sıktı ve sert bir tokat attı. yüksek sesle inledin, ellerin onun kabarık saçlarında dolaşmaya başladı ve muhtaç bir şekilde kendini, altındaki şişliğe sürttün. eren, bu hareketine karşılık olarak mırıldandı, senden daha müstehcen sesler çıkararak vücuduna izlerini bırakmaya devam etti.

"benimsin," gözlerinin içine baktı ve derin bir nefes aldı, seni delirtmek için penisini sana sürttü. elinde olsaydı, bunu bir süre daha yapabilirdi ancak yalvarırcasına çıkardığın seslere daha fazla dayanamadı. girişine kendini konumlandırırken hayranlıkla yüzünü incelemeye devam etti.

her zaman yaptığı ve sevdiği gibi, sıkı duvarların onun aletini sarmalarken bakışları senden hiç ayrılmadı. "aferin, bebeğim."

doluluk hissiyle birlikte irislerin yukarı kaymış, alt dudağın ise ona çektirdiğin acıya daha fazla dayanamayarak kanamaya başlamıştı. eren, bir süre alışmanı bekledi. beklerken kalçalarını yoğuruyor ve göğüslerine yapabileceği en güzel işkenceyi yaşatıyordu.

"çok büyüksün." diye fısıldadın kulağına, kalçalarını yavaşça hareket ettirdin ve onu tamamen içine aldın. eren, boğukça göğüslerine doğru inledi, yüzünde büyük bir sırıtışla az önce vurduğu yere, bir iki defa daha sertçe vurdu. bu seni o kadar iyi hissettirdi ki, gözlerin sıkıca kapandı.

kalçalarını yukarı kaldırarak içinde darbeler yapmaya başladı, aralık dudaklarının arasından ismini sayıkladı. 

ona ihtiyacın olduğu kadar onun da sana ihtiyacı vardı, daha fazlasına ihtiyacı vardı.

gözlerini ona diktiğinde yoğun bakışlarında kaybolman çok sürmedi, tamamen kalçalarına vermişti tüm odağını; söylediği gibi, güzelce beceriyordu seni, ihtiyacı olanı veriyor ve alıyordu. sanki kendisini seninle aynı anda bırakmak istiyormuş gibi her tepkini izliyordu, en tatlı inlemelerinin kulağına ilişmesiyle yüzündeki gülümseme istemsizce biraz daha büyüyordu.

"bunu özlemişim." dedin kesik nefeslerinin arasından, dudaklarına minik bir öpücük kondurdun ve bir süre boynunda oyalandın, gelmeye yakın olduğunu anladığında fısıldadın. bunun üzerine hızlandı, elleri belini buldu ve sana sıkıca sarıldı, tenine çarpan sıcak nefesi tüylerini ürpertti.

"eren..." devamını getiremeden, içinde bir vuruş daha yaptı. o noktaya defalarca kez vurdu, "benim için, bebeğim." mırıldandı ama duymadın. Ne dediğini duyamayacak, umursayamayacak kadar yüksekteydin ve düşmen an meselesiydi.

birkaç vuruş daha, yüksek bir inleme bırakarak boşalman için yeterli oldu. bedenin zevk dalgasıyla titrerken eren durmadı, kalçalarını sıkıca tutarak zevkin doruğuna ulaşana kadar temposunu arttırdı. İnlemeleri sıklaştı, kulağına bir melodi gibi ulaştı tüm bunlar.

nefes nefese, vücudunun karşındaki adama nasıl zevk verdiğini, bu zevk yüzünden çaresizce aralanmış dudaklarını, çatılmış kaşlarını izlemeye başladın. bu şekilde, çok güzel görünüyordu. duvarlarının penisinin etrafında ani bir şekilde kasılmasıyla içine, sıvısını bıraktı.

alnını, alnına dayadın ve gözlerini sıkıca kapadın. biraz daha bu şekilde kalmanızda bir sorun olmazdı, eren bunu severdi. "içimde, seni hissetmek, bunu gerçekten özlemişim." parmakların adamın sırtında daireler çizerken mırıldandın.

"yeterli değil," diyerek homurdandı Eren, sırtının yumuşak zeminle buluşmasını sağladı ve çene çizgine dudaklarını bastırdı. birazdan göreceği görüntüyü düşünerek zevkle gülümsedi, kendini çekti ve içinden akan sıvıları seyretti. "yeterli değil." dedi tekrardan, az öncekine kıyasla daha sert ve daha şehvet dolu bir sesle.

" dedi tekrardan, az öncekine kıyasla daha sert ve daha şehvet dolu bir sesle

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"bu harikaydı," sigarasını yakarken mırıldandı.

yatakta, kendisine baygın bakışlar atan kızını izledi eren kısa bir süreliğine, kirli vücuduyla her zamankinden daha güzel görünen kızı arsızca kendisini izlemeyi sürdürüyordu.

aralık perdeden güneş ışığı yansıdı içeriye, telefonuna uzandı ve saate baktı - 08:20

sigara dumanını üflerken yüzüne büyük bir tebessüm yerleştirdi, yorgundu ve halletmesi gereken işleri vardı ama seni bırakmak istemedi. bir daha olmaz, diye geçirdi içinden. bir daha seni bırakmayacaktı.

"eren," uykulu bir sesle konuştun. "ben de istiyorum."

eren neyden bahsettiğini anladı, küçük bir kahkaha attı ve üzerine eğildi. "istiyor musun?" sigarasını içine çekti, dudaklarının üzerine eğildi ve istediğin öpücüğü verdi. memnuniyetle öpücüğüne karşılık verdin, avcunu adamın yanağına yasladın ve okşadın. geri çekilmeden önce alt dudağını çekiştirdin ve bıraktın.

"tekrar birlikte olabilir miyiz?" diye sordu. yüzü, hâlâ seninkine yakındı ve parmakları, nazikçe saç diplerine masaj yaptı. vereceğin cevabı biliyordu, yine de senden duymak istedi.

"seni seviyorum, eren." dedin.

başının üstünü öptü, dudakları uzun bir süre daha orada kaldı, açıkça bu tatlı anı sonsuza kadar hatırlamak istiyordu. "seni seviyorum."

my dear melancholy | eren yeager Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin