Sabah onun yumuşak sesiyle uyanmıştım ve tam dibimde sevgi dolu gözleriyle bana bakıyordu. Bende onun bakışlarına karşılık gülümseyerek ''Günaydın. '' diye mırıldanıp zorlukla yataktan doğrulmuştum.
Aynanın karşısına geçip birlikte dünün değerlendirmesini yaparken o yine aletini içime sokmuş ve yavaş bir ritimde haraket ettiriyordu .
''Bileklerin... oldukça ilgi çekiciler. '' eliyle kavradığı sol bileğime nazik bir öpücük kondurmuş ve beni ittirerek aynaya yaslamıştı. Daha doğrusu ellerimi yaslayıp vücudumu hafif eğmişti.
''Bu kadar ilgi çekici olmamalısın...'' kulağıma fısıldayıp belimi kavramıştı. Dünden dolayı tutuğu yerler sızlıyordu ve bunu anlamış olacak ki direkt oraları bırakıp ellerini karnımda birleştirmişti.
Hızını gittikçe arttırırken derin nefeslerine kısık inlememle eşlik ediyordum. Şuanda canımı yakmaktan çok uzaktı ve bunda hoşlandığım söylenemezdi. Huysuz mırıltımdan sonra ''Sanırım o kadar da canını yakmamışız. '' diye homurdanıp karımdaki ellerini çözmüştü.
Ben merakla onun yapacağı şeyi beklerken o ''sıkı tutun. '' dedikten hemen sonra bacaklarımı havaya kaldırmış ve harakete geçmişti.
Yaptıgı haraketle bacak kaslarım anında yanmaya başlarken kollarım titremeye başlamıştı. Bu nasıl bir pozisyondu böyle. Düz aynaya tutunmamı nasıl beklerdi ! Spiderman falan değildim hani ağ falan atayım!
Kollarının iki yanından sarkan bacaklarım onun hiç umrunda değilmiş gibi gittikçe daha hızlanıyordu. Kollarım onun her hareketinde biraz daha gücünü kaybediyordu . Yine zevk noktama vurmuşlar yapmaya başladığında artık kollarım titriyordu. Bu kadarı gerçekten fazlaydı benim için! Ya da ben öyle hissediyordum ya da düşünüyordum çünkü bedenim tam tersini gösteriyordu.
Onun inlemeleri kulağına dolduğunda istemsizce bende inliyordum ve zevkten gözlerim sulanıyordu.
Bir süre sonra o içimi doldururken bende aynayı boyamıştım ve tabikide yere kapaklanmıştım. Bir süre bilek ağrısı çekeceğime emin olarak temizlenmek adına banyoya gitmiştim çünkü babacığım pis olmamdan nefret ederdi .
€€€
Temizlenip üzerime hizmetçi kıyafetlerimi giyindikten sonra aşağıya inmiştim. Bekledigim gibi salonda tekli koltuğuna oturmuş kahvesini içiyordu. Bende eteğimin yanlarında tutup savura savura onun yanına gelip karşısında diz çöktüm.
Boynumdaki tasmanın ucundaki minik zilin sesi ortamda yankılanan tek sesken o kısık gözleriyle beni inceliyordu . Garip bir şekilde utandığımı hissediyordum ve emindim ki kulaklarım kızarıyordu.
Eliyle gelmemi işaret ettiğinde emekleyerek bacaklarının arasına girip kafamı ona doğru cevirdim.
Uzanıp tacımın kulaklarını düzeltince bende kedi gibi yanağıma kayan eline sürtünmüştüm. Onun elleri eşsizdi ve ben onlara tapıyordum .
'' Ayaklarına terlik giymeyi unutursan cezalandırılırsın. '' dedikten hemen sonra yanında duran kırbaçla popoma vurmuştu. Neyseki kabarık etek sayesinde çok fazla hissetmemiştim yoksa bir süre oturma problemi yaşayabilirdim.
''Özür dilerim , babacığım... bir daha unutmayacağım. ''
Kafamı onun kasığının üzerine bırakıp acıyan bileklerimi ovmuştum. Dün o kadar kötü bir şekilde dönmüştüm ki bütün bileğim mosmordu.
O zarif parmaklarini uzatıp boynumdaki zile dokunurken ben gözlerimi kapatmıştım. Tuhaf bir utanma hissi sarmıştı beni ve kolaylıkla geçecek gibi değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HE CAN CHOKE ME / YUNGI
Fanfic''Ellerin ... onlar eşsiz birer hazineler .'' / ~AGA SMUT VAR AGA~