6 yıl sonra...
"Elisa! VER!"
Dediğini duydum koşarken.
"Gel de yakala!"
Biraz soğuktu. Annemlerden uzaklaşıyorduk. Ormanda kuşların sesleri yankılanıyordu.
"Elisa, bekle. Tamam sende kalsın o kırmızı araba.Ama uzaklaşma!" Sonat'ın sesiydi bu.
Etrafıma baktım. Kimse yoktu. Bu sefer kuş sesleri daha yakındı,sesleri, çok tanıdıktı sanki...çığlık gibi... Korkmaya başlamıştım. Niye yoklardı? Her korktuğumda gelenler neredeydi?Onlar'ın hiç gelmeyeceğini düşünmeye başladıkça daha da korkuyordum. İçimi korku kaplamıştı. Annem gibi büyüdüğüm için onları göremeyecek miydim şimdi?Güçlü kız olmam gerekiyordu. Geldiğim yöne döndüm ve yavaşça adım attım, bir adım daha bir tane daha ve daha sonra bir çığlık daha. İçimden bir ses gitme diyordu o çığlığa ama bacaklarım çoktan harekete geçmişti. Koş, sen cesaretli bir kızsın koş! Kendimi kandırıyordum. Hiçbir şey yapamazdım ben. Sonat'ın bana iyi davranmasının nedeni sefil olmamdı acınası bir durumdaydım. Bir ağacın yanına çömeldim. Yanımda "o" belirdi.
"Niye gelmedin! Sana ihtiyacım vardı." İnsanı sakinleştiren sesiyle konuştu:"İşim vardı..." Uzun bir sessizlik oluşmuştu aramızda ardından: "Kuzeye doğru git." Ona anlamamış bir yüz ifadesi takındıktan sonra:" Yosunları takip et, bu arada gömleğini ilikle." Söylediği her şeyi yapıyordum çünkü o "o", herşeyi bilen"o",geleceği bilen "o".Ayağa kalkıp yürümeye başladım kuzeye doğru yol adığımdan emindim. Yosunlar hep bir tarafa dönüktü ve ben de oradan gittim.
Ağaçlardan dolayı net gözükmeyen bir silüet belirdi yirmi metre ileride. Yaklaştım, daha da yaklaştım, koşarak ilerledim. Tanımıştım onu duruşunda belli ki o da korkmuştu. Sonat.O da beni fark ettikten sonra bana doğru koşmaya başladı. Sarıldık. Özlemiştim onu. "O mu söyledi?" Kafamı evet şeklinde salladım. O da "onları" görüyordu.
Uzaktan sesler duymuştuk.Oraya doğru yürüdük. O sesin Aslı Teyze'ye ait olduğuna yemin edebilirim. Sonat:"Annem" dedi fısıltıyla. Biraz daha yaklaştığımızda görmüştük, annelerimiz üniformalı adamlarla konuşuyordu. Aslı Teyze: "Daha altı yaşındalar, nereye gidebilirler ki." üniformalı adam Söze atıldı "Ne tür şeyler giydiklerini hatırlıyor musunuz?" Annem hemen başladı saymaya "Kızın üstünde:siyah beyaz bir gömlek, gri bir pantolon altında da deri bir çizme vardı. Oğlanın üstünde de kırmızı bir bluz, kahverengi bir pantolonu siyah-"
O sırada annem bizi onlara doğru koşarken gördü. Sonat kendi annesine doğru ilerledi annem bana sarılarak "Kuzummm üşümüşsün" Sonat araya girerek: "Ebelemece oynuyorduk da..." Bana bakarak söylemişti bunu.
Onun o kahverengi gözleri herşeyi bana unutturmuştu, o vardı ya yeterdi bana,soğuk umurumda bile değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elisa
Fantasy"Hayatın başlangıcı mı? Benim için öyle olmadı. Sonda başlayıp, sonda bitti. Önemsiz kişi, önemli oldu."