~1~

15 2 5
                                    

Küçük kız annesinin elini tutmuş hızlıca parka doğru yürüyordu. Ana yoldan geçip girişe vardıklarında annesinin elini bırakıp koşmaya başladı. Park en sevdiği yerdi. Annesinin salıncakta sallaması ona büyük bi mutluluk verirdi.
Yine salıncağa doğru koşarken salıncakta başka bi çocuğun sallandığını farketti. Bu durum küçük kızı çok sinirlendirdi. Annesine ağlayıp sızlanmaya başlamışken çocuğun sesini duydu
-Birlikte sallanabiliriz
Şaşkınlıkla ağlayan gözlerle çocuğa baktı. Nasıl bi salıncakta ikisi sallanabilirdiler ki?
Annesi elinden tutup onu salıncağa yönlendirdi. Küçük çocuk kenara kayıp ona yer açtı ve birlikte sallanmaya başladılar.
Hava kararana kadar birlikte oynadılar. Annesi eve gitme vaktinin geldiğini söylediğinde çocuğa veda etmek için yanına ilerledi.
-Görüşürüz, dedi ve durakladı. Adı neydi bu çocuğun? Sahi tüm gün beraber oynamışlardı ama adını sormamıştı.
Tam adını sormak için ona dönmüştü ki...
~~~
-Bu kadar mı? Cidden bu kadarını mı hatırlıyo?
Odanın dışından gelen annesinin sesiyle daha da üzüldü Sevil. Yaşadığı şeyle yeterince şoka uğramıştı zaten.
Ailesiyle tatilden dönerken yaptıkları kaza sonucu hafızasını kaybetmişti.
10 yaşından sonrası zihninde yoktu. Bu denli ağır birşeyle karşılaşmak hem beni hem ailemi dumura uğratmıştı.
Baş ağrası ve verilen ilaçlar beni tekrar uykuya sürüklerken göz kapaklarım yavaşça kapandı.

○●
Sevilden
Hastane de kaldığim 1 haftanın sonunda eve gelmiştik. Annemler çok fazla belli etmemeye çalışsa da kendilerini ne kadar yıprattıklari apaçık ortadaydı.
Doktorların hatırlamak için kendini fazla zorlama demesine rağmen elimde olmadıkça sürekli bunu düşünüyordum.
Eve gelen akrabalarım suratıma büyük bir hüzünle bakarken bu durumda kendimi zorlamamak nasıl mümkün olabilirdi ki?

Odamda dinlenirken zil sesini duydum bir kaç dakika sonra kapim tıklandı ve içeri ilk olarak annem girdi. Sonrasında da bir kız.
- Tatlım, kendini nasıl hissediyorsun?
Annemin bu sorusuyla düşündüm. Sahi nasil hissediyorum? Zihnimden kopup gitmiş 9 yılla ne yapıcağımı bilmez ve berbat hissediyordum. Yine de anneme belli etmemeye çalışarak gülümsedim ve "güzel" dedim. Annem ne kadar inanmasa da o da gülümsedi.
- Kuzenin esma ziyaretine gelmiş. Eğer kendini iyi hissedersen konuşmak istersin diye düşündüm. Hem belki... birşeyler hatırlarsın.
Annemin yüzünde ki burukluk ve umut bişeyleri hatırlamak için daha büyük bi istek oluyodu.
- Olur, konuşalım.
Annem son bir kez bakıp odadan çıktı ve bizi yalnız bıraktı.
Esmayı hic hatırlamıyor değildim sonuçta ilk 10 sene hâlâ aklımdaydı. Ama kendimi yine de çok garip ve yabancı hissediyordum.
Esma ne yapıcağını bilmiyormuş gibi çekingen ve merakla yüzüme bakıyordu. Sanki onu hatırladığıma dair birşeyler arıyordu yüzümde
Ona kocaman gülümsedim ve "hoşgeldin" dedim.
- Hoşbuldum...nasılsın?
-Gördüğün gibi iyi olmaya çalışıyorum. Sen?
- Bende iyiyim.
Biraz duraksadı. Sanki söyliyceği şeylerı iyi seçmeye çalışıyordu.
- Şey, acaba ne kadarı var aklında? Yani ne kadarını hatirlıyorsun?
- 10 sene. Hayatımın sadece 10 senesini hatırlıyorum.
Suratıma başka birşeyi daha merak ediyormuş gibi bakıyodu.
- Birşey mi oldu? , diye sordum.
Birşey söylemek için ağzını açtı ama söylemeden tekrar kapattı. Oldukça meraklandım. Söylemesi için onu cesaretlendirmeye çalıştım.
- Ne söyliyceksen söyleyebilirsin. Hem belki birşeyler hatırlamama yardımcı olur.
Esma bunu duyunca umutla suratıma baktı ve
- Şey...acaba şeyi hatırlıyo musun?
-Neyi?
- Çağılı?
Çağıl mı? Dediği şeyle merakla suratına baktım.
- Çağıl kim?
Söylediğim şeyle şaşırmamış gibi ama büyük bi hüzünle bana baktı.
İstemsizce kendimi suçlu hissettim. Kimdi ki Çağıl?
- Cevap vericek misin? diye sordum.
-Sevil pek emin değilim. Annen seni fazls zorlamamamı söyledi. Hem zaten hatırlamiyormuşsun ben sonra gelip anlatırım olur mu?
Merakım daha çoğaldı ve istekle suratına baktım.
- Esma hiç zorlanmadım. Asıl söylemezsen sürekli  kim diye düşünüp kendimi zorlıycam. Bu daha kötü olmaz mı benim için?
Söylediğim şeyle endişelenmiş olmalı ki korkuyla suratıma baktı.
- Peki tamam söyliycem.
Devam etmesini ister bi ifadeyle bakmaya devam ettim. Acun ılıcalının birşey açıklamasını bekler gibi hissediyordum. Ve sonunda ağzından o kelime döküldü.
- Çağıl...sevgilin.
▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎
Eveeeeeet! İlk bölümü yazdım ve nedense dün gece kafamda kurduğum şeyi tam olarak yansıtamamısım gibi hissediyorum. Çünkü kafamda ki bu kadar saçma gelmemişti gsksgksgs
Neyse çok kısa bi bölümdü.
Kısaca kitap hakkında konışıyım:
Eğer yazmaya devam edersem sakin ve kaostan uzak bi kitap olucak o yüzden çokta uzatmam zaten.
Bu kadardı
Baaay

Gökyüzüne BakarkenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin