11 Nisan 2020
Pembe kiraz çiçekleri tüm her yeri kaplamıştı sonunda. Yavaşça dallarından kopuyor; rüzgarın yardımıyla yere, insanların saçlarına düşüyordu. Bu görüntü eşsiz bir manzara sunduğu için çoğu kişi arkadaşlarıyla ya da sevgilileriyle birlikte fotoğraf çekiliyordu.
Genç adam oturduğu banktan etrafını inceledi. İşinden birazcık uzaklaşıp rahatlamak için burayı seçmişti. Zaten iş yerine de yakındı. Gözlerini kapatıp hafif esen rüzgarın tadına vardı.
Kulağına gelen sesler ona bir şarkı dinliyormuş gibi hissettiriyordu. İnsanların uzaktan gelen konuşma sesleri, kuşların cıvıltısı, rüzgarın uğultusu, biraz uzakta olan süs havuzunun su sesi...
Hoşuna gitmiş olacak ki yüzüne gülümsemesini yerleştirdi. Gözlerini açıp ayağa kalkacağı sıra biraz uzağındaki sarışın çocuğu gördü. Kısa kollarını havaya uzatmış, kendini ve arkadaki havuzu çekmeye çalışıyordu elindeki telefonla.
Karşısındaki görüntüye tebessüm edip oturmaya devam etti bankta. Çocuk şimdi de sadece havuzu çekiyordu. Bir şey arar gibi etrafına bakındı sonra. Genç adam, sarışın çocuğun her hareketini izliyordu. Nereye baktığını görmek için o da etrafına bakındı. Birisini bekliyor olmalıydı.
Çocuk etrafa bakmayı bırakıp sırtındaki çantasını çıkardı. Havuzun biraz uzağına, yere yerleştirdi. Elindeki telefonla da bir şeyler yapıp telefonu çantaya yasladı. Sonra da koşar adım havuzun önüne geçip poz verdi. Çocuğun kendini çekme çabası komik gelmişti Hyunjin'e.
Uzaktan bile çok net görebildiği çocuk kocaman gülümseyip, yine koşarak telefonun yanına gitti. Yerden aldı, fotoğrafa baktı ve gülen yüzü soldu. Sarışının asılmış suratını görünce küçük bir kahkaha attı Hyunjin. 'Sevimli.' diye geçirdi içinden.
Sarışın ise yerdeki çantasını sırtına takmış, son kez bakmıştı arkadaki havuza. Aslında çok da ahım şahım bir havuz değildi. Hatta baya eskiydi ama çok sevmişti bu havuzu galiba.
Banktan kalkıp yanına adımladı. Çocuk tam gidecekti ki arkasından seslenerek durdurdu. Ona istediği fotoğrafı vermek istemişti nedensizce.
"Pardon!"
Duyduğu sesle şaşkınlıkla arkasına döndü. "Bana mı demiştiniz?"
Bozuk aksanlı çocuğun buralı olmadığını düşündü. Yüzü yakından daha güzeldi. Güneş ışınları çillerini daha da belirginleştiriyor, Hyunjin'in oraya bakmasına neden oluyordu.
Küçük bir gülümseme sunup konuştu. "Sanırım fotoğraf çekilmek istiyorsunuz. İsterseniz çekeyim sizi?"
Sarışın önce kaşlarını kaldırdı şaşkınlıkla, sonra da karşısındaki bu kişinin hırsız olup onu kandırdığını düşündüğü için çattı. "Gerek yok teşekkür ederim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
love sight • hyunlix
FanfictionBir bahar günü tanışan iki genç önce arkadaş, sonra aşıklar olurlar. Seni ilk gördüğüm gün güneş ışığı gibi, kader gibi bana baktın. Seni gördüğümde kalbimdeki donmuş hisler güzel çiçekler açtı. texting + düz yazı